Konu
:
Talat Paşa'nın Katli Ve Almanya
Yalnız Mesajı Göster
Talat Paşa'nın Katli Ve Almanya
08-06-2014
#
1
Efsane
Talat Paşa'nın Katli Ve Almanya
TALAT PAŞA’NIN KATLİ VE ALMANYA
Mondros'un imzalanmasıyla
Osmanlı'nın savaş yıllarındaki liderleri olan Talat
Enver ve Cemal Paşa’lar
yenilginin hemen ardından
bir savaş suçlusundan ziyade
Ermeni olaylarının da baş faili olarak görüldüklerinden
İngiliz ve Fransızlar’ın cellât kesildiği bir ortamdan kurtulmak için
İstanbul'dan kaçmışlar
Talat Paşa gizlice Berlin'e
Türkler'i savaşa iten Kayzer Wilhem'in kucağına sığınmıştı
Üç yıl aradan sonra
1921 yılında
bir sabah
sokakta yürürken
Ermeni İntikam Örgütü Nemsis'in üyesi olan ve
"bir akıl hastası gibi"
gösterilen Tehleryan adında örgüt üyesi biri tarafından vurularak öldürülecektir
Katil
Alman gizli servisinin de yardımıyla
bu işi gerçekleştirmişti
Katil
Tehleryan
cinayetle suçlandı ve yargılandı
Ancak
General Liman Von Sanders'in
katil Tehleriyan'ın lehinde ifade vermesi ve mahkemeye
ailesinin tümünün
(Ermeni kıyımlarında
Talat Paşa’nın İçişleri Bakanı - Nazır olarak bulunduğunu
bundan da büyük ölçüde bu olayda Talat Paşa sorumlu gösterilmişti
) yok olduğu bildirildiğinden
katil Tehleryan kısa zamanda serbest bırakıldı
Aynı yıl
Berlin'de iki
Roma'da bir Türk daha kıyımla ilgili olarak katledildi
Almanya da
yenilginin de acısıyla
tepkilerini üzerlerine çekmemek için
Ermeniler’den yana tavır almış
Ermeniler’in iddia ettiği 1915 yıllarında
Almanlar’ın Türk ordusundaki etkilerini unutturmak için
büyük olasılıkla
Alman gizli Servisi
Talat Paşa’yı ortadan kaldırmayı
konuşmasına ve bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına fırsat vermemek için böyle bir suikastı " gerekli " görmüşlerdi
Böylece
Liman Von Sanders gibi Türkiye'de
özellikle de 1914 -1919 yılları arasında
Türk- Alman askeri ittifakının yapıldığı bir sırada başlayan savaşta
oldukça yetkili ve sorumlu olmaları
Almanlar’ın Ermeniler’e oldukça kin duydukları
Almanlar’ın Ermeniler’i
"Rus ajanı"
olarak nitelemeleri
hatta Türkler’in Ermeniler’e karşı harekete geçmesini bile bazı Türk yetkililerinin karşı çıkmasına rağmen
" Tehcir kararını Alman subaylarının baskısıyla Türk yöneticilerinin aldığını ve bu doğrultuda Alman subaylarının Türkler’e emirler verdiğini çok iyi bilen Sanders Paşa
sonunda
Talat Paşa’nın
"
gelecekte Almanlar’ı ve Sanders Paşa’yı deşifre etmemesi için"
bir anlamda Talat Paşa’yı değil
Ermeniler’e karşı yapılan uygulamalarda Almanlar’ın rolü olduğu gerçeğini açıklamasından korkarak
Talat Paşa’nın yaşayan şahsında
yapacağı tarihi konuşmaları aslında
"katlederek"
engelleme yoluna gitmişlerdi
Bu gerçekti
Talat Paşa’yı
Alman gizli servisinin kiralamış olduğu akıl hastası numaralarına yatan
Tehleriyan'a yaptırmaları
sadece bir iz atmak ve şaşırtmaktan başka bir şey değildi
Talat Paşa’yı Almanlar ortadan kaldırmıştı
Sanders Paşa’nın
Ermeni olaylarının yaşandığı 1915 sıralarında
"Rus ve İngilizlerle işbirliğine girişen Ermeniler’e karşı oldukça şiddetli davrandığı
Türk subaylarını yönlendirdiği"
görüşünün doğrulanmaması için
en yakın çalıştığı kişiyi
Talat Paşa’yı
ne yazık ki; kendi elleriyle
akıl hastası raporu verilen
aslında Ermeni İntikam Örgütünün aktif bir elemanı olan
"sağlıklı birine"
Talat Paşa’yı
"susturma görevi"
verilmiş olmakla
aynı zamanda da Almanlar’ın 1915 yılında
Tehcir Kararı dahil
Türkler’i
Rus yanlısı Ermeniler’e karşı kışkırttıkları ve suça ittikleri yılları unutturmak için
sözde suçların bütünüyle
Talat Paşa’nın ve Türkler’in üzerine sonsuza kadar yıkmış oluyorlardı
Böylece Almanya
kendisini Ermeniler’e karşı işlendiği söylenen suçlamalardan
güya aklamış oluyordu
Eğer ki Türkler
Ermeniler’e karşı suçlu ise
bu suçun işlenmesinde yüzde yüz Türkiye'deki Almanlar’ın da suçlu olduğu kesindir
Çünkü Tehcir kararının çıkmasında Almanlar
özellikle İstanbul'daki büyük elçileri
nasıl ki iki Alman gemisini gizlice Rus Limanlarını emrivaki bir şekilde bombalatmışlar ve Osmanlı’yı savaşa sokmuşlarsa
Tehcir Kararını da
Türk idarecilerinin karşı olmalarına rağmen (başta Cemal Paşa)
Alman büyükelçisinin özelikle Enver Paşa’ya bastırmasıyla alındığı ayrıca tartışılması gereken bir durumdur
Şimdi yerel Alman parlamentoları sözde Ermeni soykırımını kınama kararları alarak hala
kendilerini bu işten uzak tutmaya çalışıyorlar
Türkler suçluysa Alınanlar da en az Türkler kadar suçludur
Almanlar suçsuzsa
Türkler de suçsuzdur
Yaşanan Türk- Ermeni olaylarında
aslında Almanlar da Türkler’i Ermeniler’e karşı kışkırtmış
onlara karşı daha sert
yıldırıcı tedbirlerin alınmasını sağladıkları da bilinen bir gerçektir
özellikle "Tehcir Yasası" bütünüyle Almanlar’ın fikri olup
Alman etkisindeki Genel Kurmay ve İç ve Dışişleri Bakanlıkları'na bu kararları uygulattıkları da
ayrıca araştırılması gereken bir tarihi bir konudur
Almanlar
Liman Von Sanders ve Wilhelm
gizli planlarını
Anadolu'da Türk ve Ermeniler’i kullanarak işe başlamışlar
sonuç facia ile 30 Ekim 1918 de noktalanmış
ama savaşın o döneminde Türkiye'de bulunan askeri Alman sorumluları
hemen kaçmışlar
bütün belgeleri de gemilerle Almanya'ya kaçırmışlardır
Şimdi
Almanlar’ın
Ermeni olaylarında baş sorumlu kişi olarak görevli Sanders'i
o günlerde Türkiye'de bulunan Pierre Loti'nin
“Sevgili Fransa'mızın Doğu'daki Ölümü"
adlı eserinden okuyalım
”Bilinen bir gerçek vardır ki
İngiliz ve Fransızlar İstanbul'u işgal ettiklerinde
ilk olarak Sanders'in yargılanması işine el atıyorlar
Pierre Loti bu konu hakkında
1919 yılında
"İstanbul'da Fransız Generalimiz Franchet D'Esperey'in
Alman Generali Liman Von Sanders'i
Ermeni katliamlarını emreden kişi olduğu için Harp Divanı'na verdiği biliniyor
Birçok Türk'ün bu suça engel olmak için durumlarını ve hayatlarını riske attıkları da biliniyor ve Ermeniler bunu kendileri söylüyorlar
"
diye yazar
Almanlar ve Sanders
Talat Paşa’yı
gizli servislerine verdikleri talimatla
Ermeniler’in de gönlünü alırcasına
yine bir Ermeni’nin adını olaya karıştırarak
kendilerini yine gizlemeyi
Ermeniler’i yine aldatmayı ve de en azından dünya kamuoyunun eleştirilerinden uzak durmalarını sağlamışlardı
Talat Paşa vurdurulmakla bu iş bitmemişti
İşgalciler
İstanbul'u işgal ettiklerinde Fransız General Franchet D'Esperey'in
Alman generali Liman von Sanders'in Ermeni katliamlarını
"emreden kişi"
olduğu gerekçesiyle harp divanına verdiğini öğrendiğimiz Pierre Loti'den yine ilginç bir bölüm daha okuyalım; "
Elimde
dünya savaşı başında
katliamların provokatör ajanları ve Ermeniler’in Asya'daki faaliyetleri ile ilgili kontrol edilmiş
imzalanmış ve parafe edilmiş can sıkıcı dosyaları var
"
diye yazıyordu
O dönemin bilinen gerçeklerini
bir yandan Almanlar yok ederken
bir yandan da Fransız ve İngilizler
konuları çarpıtarak kendilerine göre şekillendirdiler
Talat
Enver ve Cemal Paşa’lar
Almanlar’ın etkisinde
yalnız bir imparatorluğu yıkmakla kalmamışlar
aynı zamanda yaşamlarını da esrarengiz biçimde yok ettirmişlerdi
Almanlar kendilerini büyük bir
"manevrayla Ermeni suçundan temize"
çıkarırlarken
yaptıkları ve işledikleri bütün savaş olaylarını
Türkler’in üzerine yıkarak
bir kenara çekilmişlerdi!
Osmanlı’nın savaşa girmesinde
Türk-Ermeni kapışmasında
dönemin emperyalist Alman politikacılarının payları
Türkler’den kat be kat fazlaydı
Özellikle iç isyanlarda
herkesin
Alman vesayeti ve emri altına girmiş olan ordunun
yenilgilerini ve başarısızlıklarını
"Alman askeri emirleri"
olarak değerlendirmesi gerekir
Almanlar
1
Dünya Savaşı'nda oldukça yanlış ordu yönetimleriyle Ruslar’ın
İngilizler’in ve Fransızlar’ın şiddetini üzerlerine çekmişler bunun bedelini de
Almanlar’a müttefik olan Türkler’e ağır biçimde ödettirmişlerdi
Aslında
Osmanlı İmparatorluğu'nu İngilizler değil
bu gizli oyunlarla sanki Almanlar yıkmıştı
İşte
müttefikimiz olan Almanlar bunlardı!
O da kendine göre bir oyun içindeydi
Selahattin SERT: Fransızlar’ın Ermeniler’i Yok Etme Planı Kilikya 1918–1922 Haçin Ölüm Kampı S:29–33 Kum Saati Yayınları
İstanbul
2005
__________________
Bruce Lee
Efsane
Kullanıcının Profilini Göster
Efsane tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul