01-21-2014
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : İşyeri Devri
İŞVERENİN VEFATI
4721 MEDENİ KANUN MD/599 - Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar Atanmış mirasçılar da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazanırlar Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler
Kanun koyucunun yukarıdaki madde gereği miras yolu ile intikal bir işyeri devri değildir İşverenin yerini yasa gereği mirasçılar almakta, iş sözleşmeleri mirasçılara geçmektedir Maddede belirtildiği üzere Ölen işverenin ödemekle yükümlü olduğu işyeri alacakları da mirasçılara geçer işçilik haklarından müteselsil sorumluluk söz konusu olmaz
İŞÇİNİN VEFATI
6098 BORÇLAR HUKUKUMD/ 440- Sözleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür
Bu maddeden, işçinin mirasçılarının ya da işverenin, ayrıca sözleşmenin feshi bildiriminde, bulunmalarına gerek olmaması, ölüm olayının, yasadan doğan kendiliğinden bir sona erme hali olduğu çıkarılabilir
6098 BORÇLAR HUKUKU MD/ 441- İşverenin ölümü hâlinde, yerini mirasçıları alır Bu durumda işyerinin tamamının veya bir bölümünün devri ile gerçekleşen hizmet ilişkisinin devrine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır
iş sahibinin ölümü halinde, iş sözleşmesinin başlıca onun şahsı nazara alınarak yapılması halinde sona ereceği düzenlenmiştir İşçi bu maddeye dayanarak, sözleşmenin işverenin kişiliği nazara alınarak yapıldığını ve bunun sonucunda ölümle sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini ispat etmediği taktirde, işverenin ölümü ile onun mirasçıları ile devam eden iş sözleşmesinden doğan haklara sahip olduğu gibi, borçları da yerine getirmek zorunda kalacaktır
6102 TTK md 178 de İŞYERİ DEVİRİ
1 Tamveya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer
2 İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür
3 Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiylesona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilden sorumludur
4 Aksikararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez
5 İşçiler muaccel olan ve muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler
6 Devreden şirketin bölünmeden önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla,hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği anakadardoğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmakta devam ederler
Yukarıdaki yeni ticaret kanuna ve iş kanuna md/6-1 ‘ göre iş ilişkisinde devralan çalışanların tüm hak ve borçlarından sorumlu olma , her iki yasal kanuna göre işçi alacaklarından birlikte sorumlu , 4857 md6’işçiye itiraz hakkı tanınmamışken 6102 ttk da işçiye itiraz hakkı tanınmaktadır fakat içşçi susarsa yani itiraz etmesse iş sözleşmesi devralana geçer iş kanununda işyeri devri işçi açısından haklı Fesih oluşturmadı hükmü varken türk ticaret kanununda işçiye fesih hakkı tanımıştır 4857 iş kanununda birleşme bölünme tür değiştirme halinde derveden ve devralan için müteselsil sorumluluk doğmıyacağını belirtmekte iken türk ticaret kanununda tam aksini söylemekte yani birleşme bölünme ve tür değişmelerinde müteselsil sorumluluk öngörülmektedir TürkTicaret Kanunu hükmünde işçilere alacakları için TEMİNAT talep etme hakkı tanınmaktadır İş Kanunu hükmünde ise işçilerinalacakları için teminat talep etme hakkı yoktur…
KISSADAN HİSSE
“Kul, gözleri gördüğü hâlde Allah’ın kendisini âmâ olarak diriltmesinden korksun! Hikmetten anlayana manalı bir söz kâfidir Manen sağır olanlar, zaten hakkı duyamazlar…”Hz osman r a
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|