07-02-2013
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Ali Tezel Sgk Karşısında Haklı Olduğunu Genelge Doğruladı / Vedat İlki 01.07.2013
Ali Tezel Sgk Karşısında Haklı Olduğunu Genelge Doğruladı / Vedat İlki
01 07 2013
Yıllardır Bağ-Kur’luları çileden çıkaran,İş Mahkemesi kapılarında süründüren davalara son veren karar olarak 2013/26 sayılı Genelge ile çözüme kavuştu
Bu konuyla ilgili açılan bir çok davayı SGK kaybederek milyarlarca lira avukatlık vekalet ücreti ödemiştir
Ali Tezel her yazısında mülga 1479/Geçici 18 Maddesine göre borçlanma yapanların hak mağduriyetlerini açıklamıştır
Geçici Madde 18 - (Ek: 24/7/2003-4956/47 md )
Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4 10 2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 4 10 2000 tarihinden itibaren başlar Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20 4 1982-4 10 2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49 uncu ve ek 15 inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir
1479/Geçici Madde 18 göre borçlanma yapanlara ısrarla başlangıç süresi 04/10/2000 olarak belirtilerek;
Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması,
Şarttır
Kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını dolduran ve en az 15 tam yıl prim ödeyen sigortalılara da kısmi yaşlılık aylığı bağlanır
İbareleri ile hak kayıpları yaşanırken, İş Mahkemesinde dava edenler SGK karşısında galip geliyorlardı
28/09/2011 Tarihli yazısında Okurlarına güncel Yargıtay kararı ile yol gösteren Ali Tezel
En son Avukat Özlem Vardar’ın açtığı ve 03 05 2011 günü Yargıtay tarafından onanan kararına göre;
“04 10 2000 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanun kapsamında tescil edilen davacının, anılan Kanunun geçici 18 maddesi kapsamında, 01 4 1987- 04 10 2000 tarihleri arası, vergiye kayıtlı olduğu 4862 günlük süreyi borçlanması ve süresinde ödemesi sebebiyle, mahkemenin davacının 01 4 1987-30 4 2007 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında esnaf Bağ-Kur sigortalılığına dair kabulünde bir isabetsizlik yoktur…”denmektedir
Böylecene konusunda engin bilgisi ile haklı olduğunu son 10 yıldır tekrarlıyordu
Aşağıdaki Genelge örneklerine baktığımızda bir kez daha SGK tuş oldu
Vergi Mükellefi Olunan Süreler ile 5510 sayılı Kanunun 41 inci Maddesi Kapsamında yapılan Borçlanma Sürelerinin 4/1-(b) Kapsamında Aylık Bağlama İşlemlerinde Değerlendirilmesi
1479 sayılı Kanunun mülga hükümlerine göre sigortalılık niteliği taşıdığı halde 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 4/10/2000 tarihine kadar tescili yapılmayanların bu tarih itibariyle tescil işlemi yapılmış, 20/4/1982 - 4/10/2000 tarihleri arasında vergi mükellefi oldukları süreler için ise borçlanma imkanı verilmiştir Söz konusu sigortalılardan gerek vergi mükellefi olarak geçen süreleri gerekse 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesi kapsamında yaptıkları borçlanma süreleri toplam prim ödeme gün sayısına ilave edilmektedir
Buna göre, bu Genelgenin yayımı tarihi itibariyle tahsis talebinde bulunan ancak henüz aylık bağlama işlemi sonuçlandırılmamış sigortalılar ile bu tarihten sonra tahsis talebinde bulunan 4/1-(b) sigortalılarının 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde, yukarıda açıklanan borçlanmalarından 1/10/1999 ve 1/6/2002 tarihlerinden önceki sürelere ait borçlanmalar, kademeli geçiş sürecinde sigortalıların hizmet süresine ilave edilmek suretiyle aylığa hak kazanma koşullarının tespitinde dikkate alınacaktır
Örnek 1: Erkek sigortalı 27/8/1963 doğumlu olup, 4/10/2000 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tescili yapılmıştır 20/4/1982-4/10/2000 tarihleri arasında 18 yıl 5 ay 14 gün vergi borçlanması vardır Sigortalı 12/10/2013 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre 1/6/2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının hizmet süresi 20 yıl 1 ay 11 gün olup, emekliliğe kalan süre 4 yıl 10 ay 19 gündür Emeklilik koşulları 46 yaş ve 9000 gün olarak belirlenir Tahsis talep tarihinde bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır
Örnek 2: Kadın sigortalı 16/4/1969 doğumlu olup, 4/10/2000 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tescili yapılmıştır 12/7/1987-4/10/2000 tarihleri arasında 13 yıl 2 ay 22 gün vergi borçlanması vardır Sigortalı 17/4/2013 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunmuştur Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre 1/6/2002 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede sigortalının hizmet süresi 14 yıl 10 ay 19 gün olup, emekliliğe kalan süre 5 yıl 1 ay 11 gündür Emeklilik koşulları 44 yaş ve 7200 gün olarak belirlenir Tahsis talep tarihinde bu koşulların oluşup oluşmadığına bakılacaktır
Örnek 3: Erkek sigortalı 3/7/1957 doğumlu olup, 4/10/2000 tarihinde 4/1-(b) kapsamında tescili yapılmıştır 26/6/1984-4/10/2000 tarihleri arasında 16 yıl 3 ay 8 gün vergi borçlanması vardır ve 4/10/2000 tarihinden 1/6/2001 tarihine kadar da prim ödemiştir Bu durumda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre 1/10/1999 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede; sigortalının hizmet süresi 15 yıl 3 ay 5 gün olup, 15 tam yıl hizmetini doldurmuş olmakla beraber 55 yaşını doldurması için gereken süre 10 yıldan fazla olduğundan, 58 yaşını doldurduğu 3/7/2015 tarihinden sonra talepte bulunması halinde yaşlılık aylığı bağlanabilecektir
***********************
Şimdi gözler açılmış davalarda ve ret gören emekli aylıklarında olacaktır
Genelge de bununla ilgili açıklamaya yer verilmediği için dava sürecinde yada Yargıtay aşamasında olanlar için nasıl bir yol izlenecektir
Bunu da ilerleyen günlerde SGK uygulamasında göreceğiz
Kaynak: Alitezel com
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|