03-25-2013
|
#17
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Esma-i Erbain-i Idrissiyye
YÂ KERÎMEL AFİV ZEL ADLİ ENTELLEZİ MELÂE KÜLLÜ ŞEY'İN ADLEHÜ»
İlâhi isimlerden bir ism-i şerif de «El Mahmud» dur Yani Cenâb-ı hudayı hakk; kendi zat ecelli ve alaşım kendi zatı âliyesine lâyık olan hamd ve sena ile ezelî hamd ve sena edici hamd el mutlak, zatında mahmudu muhakkakdır
Mânâsı:
Ey şâm ulûhhiyetine lâyık olan kemal vasıflarla ezelî, ebedî, devamlı hamd olucu Allahım! Zâtında meşkûr, mâruf, mezkûr ve hakkı ile mabud-u mutlaksın Ya mabud-u müteâl celle şânehu teâlâ! Bütün hamd-ü sena, şükür ve dua, açık ve gizü zikir ile devam üzre olan zevatın ve ehemmi cüziyeleri ve kuvvei müdrikei idrâkleri her senâi külliyeti'nin ve şerefi izzetinin hakikatına vâsıl ve baliğ olamaz
Havass ve Esrarı:
Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K S ) Hazretleri buyurur:
Bir kimse kendi nefsinde her ne düşerse ve başkası için husûli muradı niyeti ne ise bu şerefli ismi okumağa meşgul olsa; dilediği muradı hasü olur Allah Teâlânın fazlıyla
Bir kimse evham, hayâl görmekden ve gönül karanlığından kurtulmak murad etse; bir köşeye çekilip 40 gün perhizi kâmile ile perhiz etsin Halvetde bir kimse elinden bir şey yemesin Gıdası kendine mahsus olsun O halvetde bu şerefli isimden başka bir şey ile meşgul olmasın Ve o kadar gayret etsin ki; dil aynası safvet (saflık, berraklık, temizlik) bulsun O halvetde her ne zuhur ederse kimseye söylememeli Tâ evham-ı mülk zail olup melekût-i sırlara mahrem (arif) oluncaya dek gayret etmelidir Ama evhamı «hayâl ile melekû-tî hakikatları fark etmeğe irfanı müsait değilse bir mürşid eliyle halvete girmeli ve o mürşidle bazan sohbet etmeli O mürşid ittihaz ettiği zatda temyize (ayırt etmeğe) kudret olmazsa; hayâl ile hakikat berzahında (arasında) kalır Maazallahi Teâlâ necat bulamaz
Bir kimse bu ismi (duayı) ne niyetle okursa hasıl olur Hem okumalı hemde üstlerinde bulundurmalıdır
YÂ AZÎME ZESSENAİL FAHİRİ VEL İZZİ VEL MECDİ VEL KİBRİYAİ FELÂ YEZİLLE İZZÜHÜ»
Allah Teâlânın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayüan bir ism-i şerifde «El Kerîm» dir Bağışı çok ve cömert olan demekdir Yani Hazreti Hudayı celîlüşşân zâtı kerimiyle zâtmda mükerrem olup kullarına talebsiz (istemeden) envai cevad kerimiyle ikram edici bir kerim padişahdır ki; yaratıkları içerisinde inşam hâlis kereminden inşam kendine has bir biçimde yaratmakla ve onu giydirmekle mükerrem kıldı Ve nice kerametler (ikramı, bağışı) ile diğer mahlûkdan mümtaz (seçkin) kıldı O kerametler (ihsanlar, bağışlar) ki; kullarına vesilesiz ve talebsiz ikram etmiştir
Mânâsı:
Ey kerîm Vacibit Tekrim! Mü'min kulların için vââdi kerîmine vefa edici ve vaidini afüv edici kerimüşşânsm ve adi sahibi hallâkı cihansın Öyle bir adli sübhansın ki; Ya Rabbel âlemin! Bütün mahlûkatın yaratılışında her şeyin itidal sınırı hâlis fiili adlindir
Havass ve Esrarı:
Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K S ) Hazretleri buyurur:
Bir kimsenin nefs-i emmâresi (nefsinin isteğini yapmasını emredici nefs) kuvvetli olduğunda; bu kerîm ismini okumağa meşgul olmalıdır Sıfat-ı mezmu-mesi mahmude'ye (kötü sıfatlan iyi sıfatlara) tebdil olunur
Hakk Teâlâ Hazretleri lütuf ve keremiyle sey-yiâtmı (suçunu, günahım) mahveder
Eğer bir kimse âhiret yolunda gayret eder olsa; günde 700 kere bu kerîm isminin zikrine devam etmelidir Allah Teâlâ'nın fazlıyla iklimi vücuda gönül padişahlığım adi üzere icra eder Diğer azalar onun mahkûmu olur
Eğer Melikler bu ismin zikrine meşgul olsalar; adi ve adaletle memleketi nizam bulduktan sonra âlemlere münteşir olur
Eğer erbab-ı kemâl bu ismin zikrine devam eder olsa; maarifetleri revaç bulup indel enam makbul olur
Bu ism-i şerifi her kim ne niyetle okursa muradı hasıl olur Hem okumalı ve hem de üzerinde bulundurmalıdır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|