02-20-2013
|
#1
|
Şengül Şirin
|
İbraname
Çalışma hayatı içinde bulunan işçi ve işverenlerin konu başlığı olan ibraname kelimesi ile sıkça karşılaştıklarını hepimiz bilmekteyiz
Biz meslek mensupları olarak çok kez ibraname belgesini hazırlayarak işçi ve işverenin onayına sunarız
Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bugünkü konumuzu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile ilk defa hüküm altına alınan ibranameye ayırdık
Kanun metnine geçmeden önce Türk Dil Kurumu’na bakarsak ibrayı; “aklama, temize çıkarma”, ibranameyi de; “aklama belgesi” olarak açıkladığını görmekteyiz
Çalışma hayatı içinde ibraname işçi işveren ilişkilerinde, işçinin işverenden olan tüm yasal alacağını ve işçinin işverenini geçmişe dönük olarak akladığını gösteren bir belge olarak yer almaktadır
4857 sayılı İş Kanunu’nun; “Ücret ve ücretin ödenmesi” başlıklı 32’nci maddesinde;”…İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur ” der ve devam eder
Bu madde ile işçinin işverenden hiçbir alacağının kalmaması yönünden hüküm içermektedir
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun; “Ceza koşulu ve ibra” başlıklı 420’nci maddesi; “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir
İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır ” denmektedir
Bu madde incelendiği vakit dört önemli unsur karşımıza çıkmaktadır
Birincisi; ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
İkincisi, ödemenin noksansız ve mutlak surette banka aracılığı ile yapılması,
Üçüncüsü, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi,
Dördüncü ve sonuncusu, yukarıda sayılan unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüz olduğu hüküm altına alınmış
Özetlersek; Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde ibraname hazırlanırken yukarıda ki hususlara azami dikkat edilmesi, işçinin hak ettiği istihkakların teker teker yazılması, işçiyi ilgilendirmeyen ödemelere yer verilmemesi gerekmektedir Kaynak: http://www.gazeteyenigun.com.tr/kose...26290/ibraname
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|