Konu
:
Mutlu Aile İçin Dinlemek Ve Anlamak
Yalnız Mesajı Göster
Mutlu Aile İçin Dinlemek Ve Anlamak
12-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mutlu Aile İçin Dinlemek Ve Anlamak
Hakim
yaşlı çifte sormuş;
- Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz? Yaşlı kadın cevaplamış;
- Hakim bey
bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu
Eşim bana bir mine çiçeği getirdi
Ben de çiçekleri çok severim
Bu çiçek de çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve eşim
düzenli aralıklarla sulanmadığında öleceğini söyledi
Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım
Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde
bir gün fark ettim ki
eşim bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp suladığım çiçeğimi sulamadı
Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim
Hakim kadına hak vermiş; ama âdettendir diye bir de adama sormuş;
- Senin söyleyecek bir şeyin var mı? Yaşlı adam cevaplamış;
- Eşimin anlattığı her şey doğru
tek bir şey dışında
Mine çiçeği çok sulandığında ölür
Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için ben bu yalanı buldum
Çiçeği ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldı
O
her uyandığında ben de uyanık olurdum
işini bitirip uyuduğunda
gidip çiçeğin suyunu boşaltır
peçetelerle toprağını kuruturdum
Sonra da yatağa gelip
bana hayatı güzelleştiren
canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya sevdiğimi düşünürdüm
Hikâyemizden yola çıkarak
kahramanlarımızın birbirlerini neden anlamadıklarını tahlil etmeye çalışalım
Bu anlatacaklarımız kendi ailemizle aramızdaki duygu farklılığının sebeplerini de daha kolay anlamamızı sağlayacaktır
Çoğu eş
“ayrı dünyaların insanıyız” ifadesini kullanmıştır ya da aklından geçirmiştir
Peki neden bu kanıya varırız
gerçekten ayrı dünyaların insanı mıyız? Birbirimizi anlamak bu kadar mı zor
anlaşılmazlık hangimizde? Bu minval üzere devam eden soruları ve sorunları çoğaltmak mümkün
Bunların altında yatan sebebi irdeleyecek olursak
kadınlarla erkeklerin duygu dünyası arasındaki farklılıkların olduğunu göreceğiz
Eğer eşler olarak
bu farklı duyguların neler olduğunu bilirsek
birbirimizi daha kolay anlar ve ayrı dünyaların insanları olsak da farklılığımızın tadını çıkarabiliriz
Kadınlar
erkeklerden daha çok
daha farklılaşmış ve daha incelmiş duygulara sahiptir
Yani kadınlar
çok zengin duygu hazinesine sahiptirler
Kadınlar bol miktarda duyguya sahiptir; ama duygusal zekâ bakımından erkeklerden daha zeki oldukları söylenemez
Doğal olarak duygular bol olunca
onların idaresi de zorlaşmaktadır
Erkekler
kendilerini rahatça soyutlamayı ve başkalarını ustaca kullanmayı kadınlardan daha iyi bilirler
Fakat kadınlar
çevrelerindeki olumsuz duyguların etkisinden çok çabuk etkilenirler
Akıl süzgecini kullanmadan duygu fırtınalarına kapılmaları an meselesidir
Araştırmalar
kadınların duygusal eğitime
erkeklerden daha çok önem verdikleri ve bu eğitimle daha çok uğraştıklarını göstermektedir
Kadınlar
beyin küresinin bir yanından diğerine geçiş yapmada erkeklerden daha başarılıdır
Bu yüzden kadınlar
olayları bir bütün olarak ve esnek bir şekilde değerlendirebilirler
Kadınlar
başkalarının duygularını tanımak ve onlara uymak konusunda erkeklerden daha fazla ustalık kazanmışlardır
Maalesef ki aynı ustalığı kendi duygularını anlamakta gösterememektedirler
Kadınlar daha çok sorun odaklı
erkekler ise daha çok çözüm odaklı tavırlar sergilerler
Sorun odaklı kadın
karşısındakini dinlerken
kendisinin de dinlenmesini ister
Fakat çözüm odaklı erkek
dinleme yerine çözüm sunmayı ister
Kadınlar
beyinlerinin sağ lopunu erkeklerden daha iyi kullanıyorlar
Bu yüzden de kadınlar
ayrıntıları erkeklerden çok daha iyi fark ederler
İşte tüm bu farlılıklara rağmen
unutulmaması gereken en önemli nokta
kadın ve erkek arasındaki bu duygusal farklılıkların bir sorun değil
nimet olduğudur
“Zevkler
karşılıklı saygı görmedikçe hiçbir evlilik mutlulukla sonuçlanamaz
İki insanın aynı şeyleri düşünmesi
aynı görüş ve isteklere sahip olmasını beklemek doğru değildir
Bu durum istenmediği gibi
imkansızdır da
bu sözüyle eşler arasındaki saygının her şeyin üstesinden geleceğini vurgularken
“aynı olma”nın da imkansızlığını göstermektedir
Aynısı olmak yerine
farklı olmanın tadını çıkarmak daha kolay ve akılcı değil mi? İnsanın birini değiştirmesi mi
yoksa kendini mi değiştirmesi daha zor? Ya da değiştirmeye harcanan çabanın yarısını uyum için kullanmak daha iyi değil mi? Bu soruların cevaplarını bir de bu yönde düşündüğümüzde
eşlerimizle ayrı dünyaların insanı olduğumuzu değil
birbirimizi tamamladığımızı anlayacağız
Unutmayın
her kapının mutlaka bir anahtarı vardır
Önemli olan
doğru anahtarı doğru kapı için kullanmaktır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul