Konu
:
Öğretmen Öğrenci İlişkisi
Yalnız Mesajı Göster
Öğretmen Öğrenci İlişkisi
12-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Öğretmen Öğrenci İlişkisi
Öğretmen
bir eğitim kurumunda bilgi
görgü ve yaşantıları ile çocukların veya gençlerin öğrenme yaşantılarına rehberlik eden veya yön veren kişi olarak tanımlanabilir
Öğretmen
öğrenmeyi kılavuzlayan kişidir
Çeşitli yöntem ve tekniklerden yararlanarak öğrenme yaşantıları düzenler ve öğrencilerin istendik davranışları kazanıp kazanmadığını değerlendirir
Öğretmenlik
bazı özel yetenek ve yaratıcılığı gerektirdiği için bir sanattır
Aynı zamanda
öğretme metotları
psikoloji
sosyoloji
felsefe
eğitim psikolojisi gibi disiplinlerin bulgularının kullanılması açısından da bir bilimdir
Dolayısıyla öğretmen hem bir sanatçı
hem bir bilim adamıdır
ÖĞRETMEN - ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ
Öğretmen – Öğrenci İlişkisinin Önemi
Eğitim sistemimizin en stratejik parçası olan okul örgütünün önemli iki parçası öğretmen ve öğrencidir
Anaokulundan üniversitenin bitimine kadar süren eğitim hayatında
zamanın büyük bölümünü birlikte geçiren öğretmen ve öğrenci arasında dinamik bir ilişki vardır
Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişki
öğrencinin
;
Akademik başarısını
Mesleki tercihleri ve mesleki gelişimini
Psiko-sosyal gelişimi ve ruh sağlığını büyük ölçüde etkilemektedir
Öğrenciden beklenen
başarılı olmasıdır
Başarısızlık söz konusu olduğunda birçok sebep sıralanabilmektedir
Fakat başarısızlığın temelinde
öğretmenlerin mesleki tutum ve davranışlarının yattığını belirtmektedir
Öğretmende başarı beklentisi varsa öğrenciler daha başarılı olmaktadır
Karamsar ve öğrenciden beklentisi az olan bir öğretmenin sınıfında genel başarı düzeyi düşmektedir
Öğretmenle öğrenci arasındaki ilişkiye bağlı olarak yön kazanan diğer bir konu da mesleki tercihlerdir
Öğretmenin gerek ders içi
gerekse ders dışında öğrenciyle olan duygu ve bilgi alışverişi
öğrencinin bilinçli ya da bilinçsiz olarak çeşitli mesleklere karşı ilgisinin yönelmesine
sempati duymasına yol açabilir
Öğretmen öğrenci ilişkisinin
öğrenciye dönük etkilerinden en önemlisi psiko-sosyal gelişim ve ruh sağlığıyla ilgili olanıdır
Bugün birçok psikolog
histeri
cinsiyet sapıklıkları
gelecek hakkında duyulan korku ve endişe halleri
sabit fikirlilik
ruhsal depresyonlar ve buna benzer birçok davranış bozukluklarını hep çocukluk yıllarındaki anormal şartlara
üzüntülere
endişelere bağlanabileceğini iddia etmektedirler
Çocukluk yıllarının okulda geçtiğini kabul edersek
onların ruhsal bozukluklarında öğretmenlerinde sorumlu olduğunu kabul etmek gerekir
Öğrenciyi çok yönlü olarak etkileyen öğretmen
öğrenciyle ilişkilerine zarar verecek bazı davranışlar içinde bulunabilir
Bu davranışlar;
a-) Kendi barış ve huzuru için anlamsız kural ve sınırlılıklar koymak
b-) Çocuklara karşı reddedici ya da aşırı koruyucu davranışlar geliştirmek
c-) Onlara değer vermemek
aşağılamak
d-) Haksız yere eleştirmek
başkalarıyla karşılaştırmak
alay etmek
e-) Notu baskı aracı olarak kullanmak
f-) Bütün ağırlığı öğretime vermek
g-) Mesleğini sevmemek
h-) Davranış ve tutumlarıyla çocuklara uygun bir model olmamak
Öğretmenden beklenen
öğrenciyle ilişkilerini geliştirmeye yönelik davranışlar sergilemesidir
İyi Öğretmen Öğrenci İlişkisinde Bulunması Gereken Özellikler
1- Açıklık ve saydamlık
2- Önemsemek
3- Birbirine gereksinim duymak
4- Birbirinden ayrı davranabilmek
5- Gereksinimlerini karşılıklı olarak giderebilmek
Özelliklerini içerirse
iyi bir öğretmen öğrenci ilişkisi kurulmuş demektir
Birçok öğretmen bu özellikler için hepsi güzel de
ben kendi sınıfımda bu tip ilişkiyi geliştirebilir miyim?
diyerek tepki göstermiştir
Yanıt büyük bir “Evet” dir
İnsan ilişkileri hiçbir zaman tam kusursuz olmayacağına göre her öğretmen gençlerle ilişkisini geliştirebilir
Böylece birbirilerine gerekli olduklarını anlarlar
ayrı ayrı hareket edebilirler ve ilişkileri böylece daha doyurucu olabilir
Tüm sınırlı olanaklara karşın “okul” denilen sosyal kurum
“eğitim”in yapılabileceği yaşamsal önemi olan bir yer olabilir
Bunun için öğretmenlerin etkili iletişim yöntemlerini öğrenmeleri gerekir
Lindgren
öğrenci ve öğretmen arasındaki iletişim biçimini dört şekilde ele almaktadır
1-tür ilişki biçiminde öğretmen öğrencilerle tek yönlü bir ilişki sürdürmeyi tercih etmektedir
Lindgren bu etkileşim biçimini “çok az etkili olan” iletişim biçimi olarak nitelendirmektedir
2-tür iletişim biçiminde ise
öğretmen sınıftaki öğrencilerle teker teker karşılıklı olarak etkileşime girmektedir
Bu tür iletişim “kısmen etkili” olarak değerlendirilmektedir
birinci tür iletişim biçimi “etkili” olarak tanımlanmaktadır
Bu iletişim türünde
öğretmen öğrencilerle karşılıklı olarak etkileşime girmekte ve buna ilave olarak öğrencilerin de birbirleriyle etkileşime girmelerine imkan tanımaktadır
ve son iletişim biçiminde ise
öğretmen kendisini öğretmenden ziyade sınıfın bir üyesi olarak görmekte ve üyeler arasında karşılıklı etkileşimi cesaretlendirmektedir
Geleneksel okullarda öğretmenin tüm dikkati
işlediği konu
kullandığı yöntem ve sağlayacağı sınıf disiplini üzerinde yoğunlaşmakta
öğrencinin kendisi ve yaşadığı duygular öğretmenin dikkat merkezinin dışına çıkmaktadır
Buna bağlı olarak
öğretmen-öğrenci ilişkilerinde formel bir yapı ortaya çıkmaktadır
Geleneksel tutum içindeki öğretmen
sınıf içerisindeki hakimiyetini kaybedeceği düşüncesiyle
öğrencilerle olan münasebetini asgariye indirmektedir
böylece görünüşte problem çıkmasını önlemiş olmaktadır
Öğrenmenin büyük ölçüde öğretmenin şahsi başarısına ve öğretmen-öğrenci arasındaki duygu bağının kurulmasına bağlı olduğu düşünülürse
geleneksel tutumun yanlışlığı apaçık ortaya çıkmaktadır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul