Konu
:
İlklere İmza Atan Başarılı Kadınlar
Yalnız Mesajı Göster
İlklere İmza Atan Başarılı Kadınlar
12-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İlklere İmza Atan Başarılı Kadınlar
Avukat: Süreyya Ağaoğlu
Bakan Prof
Dr
Türkan Akyol
Başbakan Prof
Dr
Tansu Çiller Belediye Başkanı: Müfide İlhan
Belediye Başkanı: Sadiye Ardahan
Büyükelçi: Filiz Dinçmen
Çöpçü: Elif Yazgandır
Danıştay Başkanı: Füruzan İkincioğulları
Danıştay üyesi: Şükran Esmerer
Dışişleri görevlisi: Adile Ayla
Dişhekimi: Ferdane Bozdoğan Erberk
Doktor: Safiye Ali
Dünya güzeli Keriman Halis
Eczacı: Rukiye Kanat Arran
Emniyet müdürü: Feriha Sanerk
Fotoğrafçı: Semiha Es
Gazeteci: Selma Rıza
Genel müdür: Mükerrem Aker
Hakim: Suat Berk
Hazine Genel Müdürü: Aysel Gönül Öymen
Hemşire: Esma Deniz
Hesap Uzmanı: Müşeref Çallılar - Güzide Amark
Heykeltraş: Sabiha Bengütaş
Jet pilotu: Leman Altınçekiç
Karakol Amiri: Nevlan Kulak-
Kaymakam: Özlem Bozkurt
Kimyacı: Prof
Dr
Remziye Hisar
Makinist: Seher Aytaç
Milli Eğitim Müdürü: Güler Karakülah
Milli maç hakemi: Lale Orta-
Muhtar: Mühendis Müzeci: Seniha Sami
Orman mühendisi: Binnaz Zehra Sert
Petrol mühendisi: Halide Ural Türktan
Pilot: Sabiha Gökçen
Polis memuru: Betül Diker-
Profesör: Prof
Dr
Fazıla Şevket Giz
Radyo spikeri:Emel Gazimihal
Rektör: Prof
Dr
Safet Rıza Alpar
Savcı: Işıl Tüzünkan Koçhisarlıoğlu
Savcı: N
Meliha Sanu
Sayıştay üyesi: Fahrünisa Etmen
Sendika başkanı: Dervişe Koç
Subay: Ülkü Sema Toksöz
TBMM başkanvekili: Neriman Neftçi
Tv Spikeri: Nuran Devres
Vali: Lale Aytaman
Veteriner: Sabire Aydemir
Yargıtay üyesi: Melahat Ruacan
Yüksek idare mahkemesi Bşk: Firdevs Menteşe
Yüksek mimar: Münevver Gözeler
Yüksek mühendis: Sabiha Ecebilge
Zabıta memuru: Afife İpek
Ziraat mühendisi: Nezahat Süer
Bazılarını altta vermeye çalışacağım:
SORBONNE ÜNİVERSİTESİNDEN MEZUN İLK TÜRK KADINI TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NİN İLK KADIN KİMYACISI
PROF
DR
REMZİYE HİSAR
Prof
Dr
RemziyeHisar
1992 yılında yitirdiğimiz RemziyeHisar
Davutpaşa´daki üç yıllık Mekteb-i İptidayiyi bir yılda başarıyla tamamlayıp mezun olmuş ve dokuz yaşında ilk şahadetnamesini almıştı
Daha sonra
İttihat ve Terakki Mektebi ve Emirgan
İnas Rüştiyesi´ne devam eder
Çok sevdiği Türkçe öğretmeninin İstanbul Darülmuallimatı´na transfer olmasıyla
öğrenimini bu okulda sürdürür
15 Temmuz 1919 tarihinde bu okulun Darülfünun´a hazırlamak üzere oluşturduğu iki sınıflık bölümünden birincilikle mezun olur
Sınıfın iyi öğrencileri arasında yeralan RemziyeHisar
küçük sınıflardaki öğrencilere geometri ve matematik dersleri vermeye başlar
Mezun olmasının ardından Darülfünun´un kimya bölümüne kaydını yaptıran Remziye Hisar
kimya bölümünü yeğlerken Türkiye´yi temsil eden bir ismin bulunmamasının kendisini üzmüş olmasından ötürü seçtiğini yakınlarına anlatır
Kız öğrencilerin erkek öğrencilerden ayrı saatlerde ders aldığı bu dönemde
öğretmeni ve okul arkadaşlarıyla birlikte Bakü´ye gider
Ve birden bire bir savaşın tam ortasında bulur kendisini
Kafkasya´daki savaşlar ve Bakü´de kendilerine gereksinim olmadığını öğrenmek bile onu yıldırmaz ve bir erkek öğretmen okulunda öğrencilere ders verir
Ancak
terslikler ve şanssızlıklar birbirini izler Sovyet Rusya´nın Azerbaycan´ın bağımsızlığına son vermesi ile orada tanışıp evlendiği eşi Doktor Reşit Süreyya Gürsey ile birlikte İstanbul´a döner
İlk çocuğunu dünyaya getirmesinin ardından
Adana´da Darülmuallima´ya müdür olarak tayin olan RemziyeHisar
çocuğunu annesine bırakarak Adana´ya gider
Güç koşullarda çalışmasını sürdürmek zorunda kalan Hisar
eşinin tedavi için Paris´e gitmesinin ardından
bilgisini geliştirmek için Paris´e gider
Adını bilim dinyasında duyurmak amacı ile Sorbonne´da kimya bölümünde öğrenim görmeye başlar
Biyokimya sertifıkası alan Hisar
Paris´te Maarif Vekaleti´nin verdiği bursla öğrenim görür
Doktorasına başlayacağı dönemde bursu kesilen Hisar
Erenköy Lisesi´ne kimya öğretmeni olarak atanır
Öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalarak yurda dönen RemziyeHisar
zorlu bir çaba sonucunda doktorasını yapmak üzere 1930 yılında yeniden Paris´e gider
Eşinden boşanan ve Paris´e kızı ve kardeşiyle giden RemziyeHisar
günlerini çalışmaya verir
Doktora tezini tamamlamasının ardından
Türkiye´ye döner
1933 - 1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi´nde kimya ve fıziko kimya doçenti olarak görev yapar
Daha sonra
Ankara Hıfsısıhha Müessesesi´ne farmakodinami şubesi hayati kimya mütehassısı olarak atanır
1947 yılında İTÜ Makine ve Kimya doçentliği görevine başlayan Hisar
1959 yılında profesör olduktan sonra 1973 yılında da
emekliye ayrılır
KUMARI YASAKLAYAN İLK KADIN MUHTAR: ATATÜRK´ÜN ÖDÜLLENDİRDİĞİ KADIN
1933 yılında Türkiye´nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin Aydın
Çine İlçesi
Karpuzlu Bucağı´nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir
Muhtar olmasının ardından kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin
kız kaçırma olaylarını önlemiş ve nikah işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti
KORE SAVAŞINI GÖRÜNTÜLEYEN KADIN İLK TÜRK KADIN FOTOĞRAFÇISI
1956 yılında Tifdruk tekniği ile basılan Hayat Dergisi fotoğraf dünyamıza yeni değerler kazandıran bir dergi oldu
Derginin birinci sayısında Hikmet Ferudun Es´in Malatya´dan yolladığı bir yazı dizisi yayınlanmaya başlamıştı
Bu röportajı fotoğraflarıyla zenginleştiren ise; Semiha Es idi
Bu ikili daha sonra
Kongo
Hollywood yıldızları
kadın gözü ile Tahran isimli çalışmalara Hayat Dergisi bünyesinde imza attılar
25 Temmuz´da Cumhurbaşkanı Celal Bayar´ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu´nda Kore Savaşı´na katılmak üzere 4 bin 500 kişilik silahlı birliğin Birleşmiş Milletler emrine verilmesi kararlaştırıldı
Hürriyet Gazetesi
savaşın görüntülenmesi için
Semiha Es´i görevlendirdi
11 Kasım 1950 tarihinde gazetede verilen Kore eki ile Türkler savaşı Semiha Es´in objektifınden izleme olanağına kavuştu
İLK KADIN DOKTOR
Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali
1891 yılında İstanbul´da dünyaya gelmiş
özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji´nden mezun oldu
Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir
Ancak; onun bu isteğini gerçekleştirmek zor olacaktı
Çünkü; o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı
Oldukça yetenekli ve başarılı bir kişi olarak dikkatleri çeken Safiye Ali
dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey´in desteği ile Almanya´ya tıp eğitimine gönderilir
Bu ülkede kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yapan Safiye Ali
Kurtuluş Savaşı´nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar
Kısa sürede Cağaloğlu´nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali
o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa
Akil Muhtar ve Operatör Emin Bey´den büyük destek görerek süt ve bakımevlerinde çalışır
Ayrıca Türkiye´yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil eden Safiye Ali
bir zaman sonra sağlık nedeniyle eşiyle birlikte Almanya´ya gider ve mesleğini burada sürdürür
İkinci Dünya Savaşı günlerinde Almanya´da yara alanların ve hastaların bakımını üstlenen Ali
savaşın ardından Türkiye´ye döner
Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali
1952 yılında yaşamını yitirir
İLK AVUKAT
Yassıada´da hukuk profesörü babasını savundu
Hür Fikirleri Yayma Derneği´nin kurucusu
Çocuk Dostları Derneği´nin kurucusu
Milletlerarası Hukukçular Komisyon´u üyesi
Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti Üyesi
Yazar
Kadın hakları savunucusu
Süreyya Ağaoğlu
tarihimize ilk kadın avukat olarak geçmiştir
1989 yılında 85 yaşında yitirdiğimiz Ağaoğlu
yaşadığı dönemin en cesur entellektüel kadınlarından birisiydi
58 yıl süreyle avukatlık yapan Süreyya Ağaoğlu
hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu´nun kızıydı
Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden söz ettiğinde
arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu
avukat olmayı kafasına koyar
Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır
O yıllarda kız öğrenci olmadığından
üniversitenin rektörü olan Haldun Taner´in babası Selahattin Bey´e başvurur
Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye giden Ağaoğlu
Selahattin Bey´e fakülteye girmek istediğini söylediğinde
odanın içinde kahkahalar yankılanır
Ancak; Süreyya Ağaoğlu
bu direnişin ardından kendisi gibi avukat olmak isteyen 3 arkadaşını daha götürünce
Size hemen fakülteyi açalım cevabını alır
O yıllarda öğleden önce erkeklere
öğleden sonra ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da yorucu olduğundan
fakültenin çabası yalnızca bir dönem sürmüş
Başını kapatmamakta direnen Ağaoğlu´na erkekler
Başını açma dediklerinde verdiği yanıt: Ben açıyorum
sen bakma oluyormuş
Hukuk Fakültesi´nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu
avukatlığının yanısıra sıkı bir kadın hakları savunucusu olur
1948 yılında Berlin
1949 yılında Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti´ne seçilen Ağaoğlu
1960 ihtilalinin ardından Yassıada Davaları´nda babasının avukatlığını üstlenerek hukuk savaşı verir
Süreyya Ağaoğlu
Adli Mülahazat adlı İngilizce bir etüt
Londra´da Gördüklerim ve Bir Hayat Böyle Geçti isimli kitapların yazarı
İLK KADIN HEYKELTRAŞ
Heykellere şekil veren ilk kadın parmakları Sabiha Bengütaş´a ait
O Türkiye´nin ilk kadın heykeltraşı olarak tanınıyor
Atatürk
İsmet İnönü
Abdülhak Hamid
Ahmet Haşim
Bedia Muvahhit gibi tarihte iz bırakan pekçok kişi onun parmaklarında yoğurduğu çamurla abideleşti
1940 yılında dünyaya gelen Sabiha Bengütaş
babasının Şam´da görevlendirilmesiyle eğitimini Şam´da Fransız Katolik Okulu´nda yapmış
İstanbul´a dönmelerinin ardından Köprülü Fuat Paşa Okulu´na devam edip mezun oldu
Küçük yaşlarda güzel sanatlara ilgi duyduğundan henüz liseyi bitirmeden 16 yaşındayken Sanayi-i Nefise Mektebi in resim bölümüne kaydolmuş
Kendi kendisine antik bir büstü kopya eden Sabiha Bengütaş´ın bu yaptığını gören heykel öğretmeni
kendisinin yaptığına başta inanmadıysa da
daha sonra ikna olunca onu destekleyip okulun heykel bölümüne ilk kız öğrenci olarak alınmasına yardımcı oldu
Yeteneği kısa sürede farkedilen Bengütaş
okulunu birincilikle bitirdi
Roma Güzel Sanatlar Akademisi´nde ihtisas yaptı
İtalya´da büyük deneyimler kazanan Sabiha Bengütaş
Taksim Meydanı´ndaki Atatürk abidesini yapan ünlü İtalyan heykeltraş Canoci´nin asistanlığını yaptı
Abdülhak Hamid´in torunu Emin Bey ile evlenen Sabiha Bengütaş
kocasının diplomat olması nedeniyle birçok yabancı ülkede bulundu
mesleğini bu ülkelerde sürdürdü
Geleneksel Galatasaray sergisine 1925 yılında katılan ilk kadın sanatçılardan biri olan Bengütaş
1938 yılında Atatürk ve İnönü için açılan heykel yarışmasında birincilik aldı
Atatürk heykeli Çankaya Köşkü´nün bahçesinde
İnönü heykeli ise; Mudanya´da bulunmaktadır
Uzun yıllar çalışmasını sürdüren Bengütaş
1992 yılında yaşamını yitirdi
İLK KADIN MUHASEBECİ
İLK KADIN BANKA MÜDÜRÜ
İLK KADIN EKONOMİ DOKTORU
ATATÜRK´ÜN YURTDIŞI EĞİTİMİNE GÖNDERDİĞİ KADIN
Türkiye´de kadın olarak pekçok ilke imzasını atan İclal Ersin
ilk kadın muhasebeci
ilk kadın banka müdürü ve ekonomi doktorudur
1928 yılında Türkiye İş Bankası´nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin
İş Bankası´nın kurucusu Celal Bayar tarafından Atatürk´e ilk kadın muhasebeci olarak tanıtılınca
Atatürk´ün ilgisini çekmiş
en büyük arzusunun yurtdışında eğitim almak olduğunu söylemesi üzerine
Türk kadınının gelişmesine ve iş yaşamında yer almasına çok önem veren Atatürk tarafından 1939 yılında Cenevre´ye eğitime gönderilir
Türkiye´de meslek gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayıp doktorasını tamamlar ve 1941 yılında Türkiye´ye dönüp Türkiye´nin ilk iktisat doktoru ünvanını elde eder
İş Bankası´nın Ankara Merkez Şubesi´nin Teftiş Servis Şefliği
İstanbul-Beyoğlu ve Galata şubelerinde kontrolörlük görevlerinin ardından
1953 yılında açılan İş Bankası Nişantaşı Şubesi müdürlüğü görevine atanır ve on yıl süreyle bu görevde kalır
Böylece Türkiye´nin ilk kadın banka müdürü ünvanını da elde etmiş olur
İLK KADIN SAVAŞ PİLOTU
Türkiye´de uçağa binen ilk kadın Belkıs Şevket Hanım´dır
(1912) Türkiye´nin ilk uçağını kullanan kadın ise; Atatürk´ün manevi kızı Sabiha Gökçe´dir
Türkiye´nin ilk kadın askeri pilotu yine Sabiha Gökçe´dir
Atatürk´ün Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğine inandığını
buna örnek olarak da kendisini yetiştirmek istediğini söylemesi üzerine 1935 yılında havacılığa başlayan Sabiha Gökçen
Sovyetler Birliği´nde Yüksek Planör Okulu´nu bitirdikten sonra
planör öğretmenliği yaptı
Türk havacılık tarihi ilerleyen yıllarda başka kadın pilotları da yetiştirdi
Bunlardan birisi var ki
bir ilke imza attı
Şenay Günay
ilk kadın savaş pilotumuz olarak tarihe geçti
Demokrat Merkez Parti´nin kurucu üyelerinden de olan Şenay Günay
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nin ikinci sınıfında okurken
Hava Harp Okulu´na kız öğrenci alınmasına dair çıkan yasadan yararlanarak 1956 yılında bir kız arkadaşı ile birlikte Hava Harp Okulu´na girer
İki yıl eğitim alan Günay
Asteğmen olarak mezun olduktan sonra; İzmir-Gaziemir´deki Uçuş Okulu´na gider
Bu okuldan sonra; Eskişehir Jet Filo Komutanlığı´nda eğitimine devam eden Günay
jet brövesi alarak jet pilotu oldu ve 22 yıl süreyle Türk Hava Kuvvetleri´nde hizmet gördü
İLK KADIN SENDİKACI
13 GÜN İŞKENCEDE KALAN
45 GÜN FALAKAYA YATARILDIĞINDAN 6 AY TEDAVİ GÖREN
TÜTÜNCÜLER KRALİÇESİ
Zehra Kosova Durmaz
Türkiye´nin ilk kadın sendikacısıdır
1928 yılında illegal bir tütün işçisi olarak ilk sendikal faaliyete başlayan Durmaz
çalışmalarını 1946 yılında Ferit Kalmak başkanlığında tütüncüler kendi sendikalarını kurana değin yoğun ve illegal biçimde sürdürdü
Sendikacılık yaptığı dönemde 13 gün işkencede kalan Durmaz
45 gün falakaya yatırılmış ve bu nedenle 6 ay tedavi görmüştür
1950 yılında sendikanın kapanmasıyla birlikte tutuklanan ve 1951 yılında 16 ay Harbiye Askeri Cezaevi´nde tutuklu kalan Durmaz
hapisten çıkınca sendikal yaşama yeniden dönmüştür
İLK KADIN MUHABİR
İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİNİN TEK KADIN ÜYESİ
Selma Rıza
ilk kadın gazetecidir
Avusturya’lı bir anne ve Türk bir babanın kızı olan Selma Rıza
Osmanlı döneminin kültür ağırlıklı bir ailenin kızıydı
1877 yılında ilk Osmanlı Parlamentosu´nda görev almış olan babası Ali Rıza Bey
diplomat olarak görev yaptığı Avusturya´da tanıştığı ve daha sonra müslüman olan Naile Hanım ile evlenir
Yedi çocuğu olan çiftin
en küçük kızları olan Selma Rıza
özel öğretmenlerin denetiminde dersler alır ve 19
yüzyıl sonlarına doğru ailesinden gizli olarak İstanbul´dan kaçar ve Paris´te bulunan Jöntürk liderlerinden ağabeyi Ahmet Rıza´nın yanına gider
Sorbonne Üniversitesi´ne giden Selma Rıza Paris´te yaşadığı 10 yıl boyunca Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti´ne üye olur
Bu cemiyetin tek kadın üyesi olan Selma Rıza
Fransızca olarak Paris´te yayınlanan Meşveret Gazetesi de ve Türkçe olarak yayınlanan Şura-yı İmmet gazetesinde çalışır
1908 yılında Meşrutiyet´in ilanının ardından İstanbul´a dönen Selma Rıza
dönüşünden sonra gazetecilik yapmadı ancak
Kızılay´ın kurulması için çalışmalara katıldı
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak bilinen bu kuruluşun yönetimindeki fikirler ile hemfikir olmayınca 5 yıl boyunca genel sekreterliğini yaptığı bu kuruluştan ayrıldı
1931 yılında 59 yaşında ölen Selma Rıza´ın kaleme aldığı iki romanı var
TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NİN İLK KADIN BAKANI
Cumhuriyet döneminin ilk kadın bakanı
1971 yılında kurulan partilerüstü Nihat Erim Hükümeti´nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev alan Prof
Dr
Türkan
Akyol
Başbakan Nihat Erim tarafından parlamento dışından atanmıştı
Bakanlığının sekizinci ayında hükümet içinde çıkan anlaşmazlıklardan ötürü 11 Bakan ile birlikte görevinden istifa eden Akyol
istifasının ardından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü´ne seçildi ve
1983 yılında SODEP´in kurucusu olarak siyasete atıldı
Halen serbest doktorluk yaparak yaşam sürdürmektedir
İLK KADIN BÜYÜKELÇİ
Filiz Dinçmen
1939 Zonguldak doğumlu
Ankara Kız Lisesi´ni bitirdikten sonra;
Siyasal Bilgiler Fakültesi´nden mezun olan Dinçmen 1961 yılında Dışişleri Bakanlığı
BM Dairesi 3
katibi oldu
1982 yılında Hollanda Lahey Büyükelçisi olan Dinçmen
1984 yılında Strasbourg´da Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi oldu
1988 yılında ise; bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu
Filiz Dinçmen´e göre kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz
Kadınların Türkiye´de tüm haklara ulaşması ve toplumun gelişmesine
kalkınmasına yardımcı olmaları
bu yolda sorumluluk yüklenmeleri bir zorunluluktur
İLK KADIN MÜZECİ
Türkiye´nin ilk kadın müzecisi Seniha Sami´dir
Türkiye´de Batılılardan sonra;başlayan müzecilikte Cumhuriyet tarihinin ilk uzmanlık görevini alan kadın müzeci Seniha Sami´nin ailesinden gelen bir birikimi vardı
1886 yılında dünyaya gelen Seniha Sami
küçük yaşlarda Türkçe´nin yanı sıra İngilizce
Fransızca ve Farsça´yı öğrendi
Atatürk´ün Cumhuriyet´in ilk yıllarında eğitime yön vermek üzere Amerika´dan getirttiği profesörlerin eserlerini tercüme eden Seniha Sami
Topkapı Sarayı Müzesi´nin yönetimine atanarak ilk kadın müzecimiz olmuştur
İLK KADIN MİLLETVEKİLİ
Seçilme hakkını kullanan ilk kadın olan Benal Arıman
1935 yılında Atatürk´ün meclisinde bileğinin hakkıyla kazanan ilk kadın milletvekilidir
İzmirli gazeteci Tevfik Nevzat Bey´in kızıdır
Sorbonne Üniversitesi´nde edebiyat eğitimi alan Arıman
daha sonra İzmir´de Halk Partisi´nde görev almış
kadınların partilere girmediği o yıllarda
latin alfabesinin öğrenilmesi ve yaygınlaşabilmesi için çaba harcıyordu
Daha sonra
milletvekili seçilen Arıman
belediye ve parti üyeliğinden sonra
bir kadın olarak konumundan ötürü hiçbir rahatsızlık yaşamamış olduğunu dile getirmektedir
16 yıl süreyle kadın milletvekili olarak görev yapan Benal Arıman
hamileliği döneminde yıllık izinlerini kullanıp gizlice doğum yapmış ve hamileliği esnasında TBMM´de bulunmamayı uygun görmüştür
İLK KADIN HEMŞİRE
Esma Deniz
1924 yılında Amerikan Hastanesi Hemşirelik okulunu bitirmesinin ardından
Amerika´da New York Columbia Üniversitesi
Teachres Colege´e giden Deniz
1929 yılında mezun olduktan sonra
bir yıl Amerika´da kalarak çalışmasının ardından yurda dönerek hemşireliğini sürdürdü
Esma Deniz
73 yılını hemşireliğe adadı
95 yaşında hayata gözlerini yuman Deniz
1943 yılında açılan Türk Hemşire Derneği´nin kurucularından olup bu derneğin 18 yıl süreyle başkanlık görevini üstlendi
Türk hemşirelerini Uluslararası Hemşireler Birliği´nde temsil eden Esma
Deniz
Türkiye´nin Toplum Sağlığı Hemşiresi ünvanına sahipti
Kızılay Özel Hemşirelik Lisesi´nin organizasyonunda görev aldı
Florence Nightingale Hemşirelik Okulu´nun kurulmasına da katkılarda bulunmuştu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul