Konu
:
Darıcalı Birol Güven´İn Sıfırdan Zirveye Türk Usulü Yükselisi
Yalnız Mesajı Göster
Darıcalı Birol Güven´İn Sıfırdan Zirveye Türk Usulü Yükselisi
12-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Darıcalı Birol Güven´İn Sıfırdan Zirveye Türk Usulü Yükselisi
Darıcalı Birol GÜVEN´in Sıfırdan Zirveye Türk Usulü Yükselisi
Türk usulü başarı neden mutlaka dağılmayı da beraberinde getirir? Başarıyı kaldıramamak niye? Ya da neden başarı taşınamayacak kadar ağır gelir bizlere? Galatasaray Kulübü’nün 2000 yılında UEFA şampiyonu olmasından sonraki süreci hatırlayın
Tarihinin en kötü sezonlarından birini geçirmişti Galatasaray
Beşiktaş kuruluşunun 100
yılında şampiyon oldu
Sonrasındaki durumunu bilmeyen yok
Kurtlar Vadisi dizisi ile bir başarı yakaladıktan sonra da başarı beraberce paylaşılamadı
Örnekleri başka alanlarda çoğaltmak mümkün
Peki ya
kendi deyimiyle ‘alt kültür’den gelme Giritli kasap Ali’nin torunu Birol Güven’in
Türk televizyon tarihi bir yana
dünya televizyonlarında dahi görülmemiş
tekrarın tekrarı yayınlandığında bile reyting başarısı yakalayan dizisi Çocuklar Duymasın’ın başına gelenlere ne demeli? Ayrılsak da Beraberiz ve En Son Babalar Duyar gibi televizyon izleyicisinin beğendiği dizilere imza atan yapımcı Birol Güven’in ‘başarı’ yüzünden neredeyse başına gelmedik kalmadı: “Krizle bitmeyen başarımız yok maalesef
Başarıyı ekip olarak paylaşamıyoruz
Başarı olduğu anda insanlar o başarının mutluluğunu yaşamaktan çok
mutsuzluğunu yaşıyor
Bu
devlette de var
Ben
başarının bu kadar cezalandırıldığı bir ülke görmedim
Başarılı bir işadamı ile röportaj yapınca devlet ona vergi denetimine gidiyor
‘Bunun cirosu iyidir
Gidin şunu inceleyin’ diye
Benim dostlarım var
röportaj kabul etmiyorlar bu yüzden
Çünkü vergi incelemesine geliyorlar
”
Darıca Türkiye’yi yansıtıyor
Başarılı işler yaptıktan sonra
yaşadıklarını düşününce Birol Güven’in söylediklerine hak vermemek elde değil: “Allah bizi ikinci yapsın yani
Bir
çok tehlikeli
Zirve çünkü
Zirve çok esiyor
İkilere birşey olmuyor
”
Birol Güven senaryo yazarı ve yapımcı olarak imza attığı dizilerle ortalama Türk televizyon izleyicisini ekrana bağlamış biri
Hatta
Güven
ortalamanın da çok üzerine çıkmış diyebiliriz
Başbakan iken
sağlığı müsait olmadığından doktorlarının televizyon izlemesine izin vermediği Bülent Ecevit gibi devlet adamları bile
Çocuklar Duymasın’ı izlemek için doktorundan özel izin alma ihtiyacı hissetmişti
Peki Birol Güven’in bu başarısının sırrı ne?
Güven’in
kendisine yönelik tespitlerine bakılırsa bunda Darıcalı olmasının izleri büyük
Güven’e göre Darıca
varoşuyla ile kentli ile Türkiye’nin küçük bir prototipi
Seçimlerde bile bunu gözlemlemek mümkün: “Ben
Darıca’daki gördüklerimin ve yaşadıklarımın Türkiye’yi bu kadar yansıttığını bilmezdim
Bu dizilerin başarısı ile birlikte ben ne yapmışım diye geriye dönüp bakıyorum
Orada yaşadıklarımı alıp yazmışım
bir de burada yaşadıklarımı alıp onlarla yan yana koymuşum
Aslında yaptığım o
İkisini yan yana koyunca komik oluyor zaten
Darıca’dakilerin Türkiye genelini bu kadar yakalayacağını tahmin etmiyordum
”
Çocukluğu tüp dağıtmakla geçmiş
Dizi senaryolarında yaşadıklarını yazan Birol Güven 1 Mayıs 1964’te Darıca’da gözlerini açmış dünyaya
Kalabalık bir ailesi olan Güven
çocuklar arasında üçüncü sırada
Kendisinden küçük bir de kızkardeşi bulunan Güven’in
annesi Aynur Hanım ve babası Erdoğan Bey Girit’ten gelip Darıca’ya yerleşmiş mübadele çocukları
Anne tarafından dedeleri müezzin olan Güven’in baba tarafından dedesi Ali Bey ve kardeşleri ise kasaplık yapmış
Erdoğan Güven ise konusunda ödülleri bulunan Türkiye’nin en eski Aygaz bayii
Dolayısıyla Birol Güven de çocukluğundan itibaren hep babasının yanında çalışmış: “Çocukluk dönemi yok bende
Hatırladığım kadarı ile 10 yaşında iken dükkanda
kasada duruyordum
10 yaşımda araba kullanıyordum
Çok net hatırlıyorum çünkü 11 yaşında ehliyetsiz araba kullanmaktan mahkemem vardı
Araba ile tüp dağıtıyordum
” Güven
bu işin faydalarını daha sonraki senaryo yazarlığı sürecinde gördüğünü düşünmektedir bugün: “Dolayısıyla ben gerçekten orta sınıf çok Türk evi gördüm
Çok aileleri tanıdım
Tanıdım derken çok ciddi tanıdım yani
”
Kendisini Aygaz mezunu olarak gören Güven
babasının yanında çalıştığından belki de başarılı bir öğrencilik hayatı olmaz: “Hiç unutamıyorum
Ortaokulda iken bir öğretmenim çocuklara ‘Derslerinize çalışın
Yoksa Birol gibi olursunuz’ demişti
Çünkü ben o zaman kahveye gidiyordum
”
Darıca Ortaokulu ve Gebze Lisesi’nden sonra 1983’te üniversiteli olan Güven
Hacettepe Üniversitesi Dil Bölümü’nü kazanır: “Laf olsun diye girdim
Tesadüfen kazandım
Esnaf çocuğu iseniz hayatınızda akademik hedef olmaz
Bence esnaf çocuklarının hedefi bir iş kurup büyütmek olur
Sınavda da biraz attım
tuttu yani
” Böylece Birol Güven ailesinden uzakta Ankara’da okumaya başlar
Bu
onun ailesinden ilk ayrılışıdır: “O zamandan beri ben hep Darıca dışındayım
Ama bu süre içinde Darıca’ya gitmediğim hafta yok
Aile olarak birbirimize çok düşkünüz
Mesela iki gün gitmesem annem sitem eder
Ağabeylerim annemden 300 metre ileride oturuyor
annem ‘Bıraktılar
gittiler beni’ gibi öyle bir felsefe içinde
Yemekler hep böyle birlikte yenir hâlâ
”
1988 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra kısa bir zaman İngilizce öğretmenliği
animatörlük denemesi ve bir süre de turizm rehberliği ile meşgul olan Güven
biraz uzunca süre de yine turizmle ilgili işler yapar
1997 senesinde ise bu işlerden uzaklaşır
Güven
bu tarihe kadar ‘komik ve eğlenceli’ bir adamdır: “Eskiden
aklıma bir espri geldiğinde yapıp gülüyorduk
Şimdi ise yazıyorum
O yüzden mizahçılarla ilk tanıştığımda hayal kırıklığına uğradım
Mizahçılar hiç eğlenceli insanlar değil çünkü
Çalışırken
hani biri ölmüş gibi düşünürler
”
Benim üzerime yazılmış bir senaryo var
Bu tarihten sonra kaderi onu bugünkü serüveninin başlaması için bir noktaya sürükler
Eğlenceli birisi olduğundan
arkadaşları
ona yeni kurulan radyolarda program yapma fikrini aşılar: “İş görüşmesi için Manajans’a gittim
Orada Yavuz Turgul’la tanıştım
‘Böyle böyle bir şeyler yapıyorum’ dedim
O da bana ‘Gel seni Gani Müjde ile tanıştırayım’ dedi
Yani Yavuz Turgul beni burada
yolda gördü
aldı
Gani ile tanıştırdı
”
irol Güven
bugün geldiği noktadan
geriye dönüp hayata ve kadere baktığında artık daha farklı düşünmektedir: “(İnancın yaşanması anlamında) Kötü bir Müslümanım
Şöyle bir şey oldu
Hani son yıllarda biraz inancım arttı benim
Bizim ailemiz o kadar dini bütün değildir
Annem namaz kılar falan; ama bende bir ara böyle bir boşluk oldu
Fakat bu son dönemlerde hayatıma baktığımda
bu hayatın planlanmamış olduğunu düşünemiyorum
Mutlaka planlandığına inanıyorum
Yani benim üzerime yazılmış bir senaryo olduğuna inanıyorum
O da benim inancımı artırıyor
kadere olan inancımı artırdı bu
Yani herkesin bir senaryosu olduğuna inandım
Bugün geldiğimiz nokta falan
bütün bunlar bu kadar da basit olamaz diye düşünüyorum
”
Türk’ü Türk’e anlatarak para kazanıyor
Gani Müjde
tanışmalarının ardından Güven’e birlikte bir şirket kurmayı teklif eder
1997 yılında yüzde 70’i Müjde’nin olmak üzere bir şirket kurarlar
“Gani
beni hiçbir zaman böyle direkt yazar olarak görmedi
Hani ben turizmin diğer tarafından anlıyorum falan
Ben yazı yazayım sen işleri yürüt dedi
Yıllarca muhasebe ile uğraştım o şirkette
” Şirkette ikilinin ortaklığı 2002 yılına kadar sürer
Daha sonra Birol Güven
eşi Burcu Güven’le beraber isim değişikliğine giderek MinT’i (Made in Turkey) kurar
Performans Film Yapım Şirketi de bulunan Birol Güven
bugün durduğu noktaya aslında hiç de kolay gelmemiştir
Özellikle son beş yıl
sabahları 4-5’te kalkıp senaryolar yazan Güven
gecesini gündüzüne katarak çalışır
Gani Müjde ile başladığı bu işte Güven
Cem Özer’in televizyonda yayınlanan Laf Lafı Açıyor programına iki yıl metin yazarlığı yapar
Burada
Türkler ve Türk toplumu ile ilgili tespitlerde bulunur sürekli: “Çok sık görülen Türk davranışlarını not etmeye başladım
Zamanla bu bende alışkanlığa dönüştü
Hayata böyle bakmaya başladım
” Birol Güven
bir anlamda Türk’ü Türk’e anlatarak para kazanmaktadır bugün
Televizyonda kendi senaryosu ile seyirci karşısına ilk kez TRT’de çıkan Güven için bu ilk program hiç de kolay olmaz
Ayrılsak da Beraberiz böyle başlar; Güven
para almadan
reklamcıların araya girmesiyle barter karşılığı yapar diziyi
Dizi tutar
Ardından Çocuklar Duymasın gelir: “Bizim senaryolarımızın içinde hastalık olmasın
kimse kanser olmasın dedik
Türk filmlerinde çok rastlanan büyük aldatmalar
insanları depresyona sokacak büyük problemler olmasın; sıradan insanların işini yapalım
Seyredenler asla sıkıntı hissetmesin
Hani bazı filmleri ailecek seyredemezsiniz
çoluk çocuk
Onlardan olmasın diye düşündük
”
Çocuklar Duymasın
beklenenin çok çok üzerinde bir ilgiyle karşılanır
ardından
yine bir aile dizisi olan En Son Babalar Duyar’la çıkar televizyon izleyicisinin karşısına
O da çok iyi başarı grafiği yakalar
O kadar ki
dizinin oyuncuları ile başarı yüzünden arası bile açılır
Birol Güven
bu kadar başarılı olmasının sırrını hayatın sıradanlığında aramaktadır: “Benim ilgi görmemim nedeni belki de hayatın o kadar ilginç olmaması
O kadar çok insanın hayatı ilginç değil ki
senaryolarda da ortaya çıkmaktadır
Güven’in bir özelliği de dizilerde kullandığı karakterleri ve onlara yüklediği özelliklerin birçoğunu kendi çevresinden uyarlamış olmasıdır
- Haluk karakteri siz misiniz?
Olabilir
Yani bire bir olmaz ama Haluk
tipik bir Darıcalıdır aslında
Darıca tüm Türkiye’yi yansıtır
Haluk için ‘aynı ben’ demelerinin nedeni de o
Meltem kentlidir mesela
Onların evliliği de tipik bir Türk evliliğidir
Kadın modern
erkek modernliğe direnen kişidir aslında benim anlattıklarımda
Haluk’un birçok özelliği belki bende var ama yüzde 100 değildir
Yüzde 70 falandır
Yüzde 30 Selamilik vardır bende
Özellikle Selami’nin çocuğuyla ilişkisinde olduğu gibi
Dizide iki çocuk sahibi Meltem-Haluk ikilisi gibidir Birol Güven ile eşi Burcu Güven’in birlikteliği de
Onların da biri 1997 doğumlu Can
diğeri 2003 doğumlu Öykü adında iki çocukları vardır: “Dizi zaten küçük problemler üzerine kurulu
Benim evliliğimde de bütün problemlerim çok minik böyle
Küçük problemler olduğu için hep eşinizin dediği oluyor
Mesela evimiz süse yöneliktir
konfora yönelik bir ev değildir
Koltuğa oturursanız rahat oturamazsınız
Koltuğu seyretmek güzeldir
Mesela böyle birçok problem vardır
”
Birol Güven’in
dost veya akrabalarından uyarlayarak ortaya çıkardığı iki karakter daha vardır
Hem de bunlar onun çok yakınıdır
“En Son Babalar Duyar’daki baba kayınpederimdir
Dizideki Ali Erkazan fizik ve karakter olarak da kayınpederime çok benzer
Bire bir o aileyi anlatmadık orada ama özellikle baba ve oğul ilişkisi benim kayınpederim ve kayınbiraderimdir yani
”
- Ailede dizi karakteri çıkaracak epey insan var galiba?
“Çok var
Anlatabilirim yani
Orta sınıf Türk ailelerinin hepsini çok iyi anlatırım
”
Birol Güven’in tiplemelerinde en çok tartışılan ve konuşulan iki kişi ise Feridun ile Kadir’dir
Yani Ayrılsak da Beraberiz’deki ‘bitirim’ Feridun ile En Son Babalar Duyar’daki ‘damat’ Kadir
- Feridun ve Kadir çevrenizden birileri mi?
“Bire bir yakın çevremdir
Yakın akrabam ve arkadaşımız falan
Ama çok negatif bir karakter olduğu için onları söylemeyeceğim
”
Bu ikisinin ortak özellikleri
hayatta
‘yırtmak’ için her yolu deneyen
üçkağıtçı tipler olmasıdır: “Türkiye’deki en büyük problem
üzerinde konuşulabilecek
hatta kürsüler kurulabilecek şey ‘yırtmaktır’
Herkes bulunduğu yerden bir sınıf atlamaya çalışıyor
Para
güç
prestij bulmaya çabalıyor
Ve bu ‘yırtma’ mücadelesi içinde bir kısım var ki çok seviliyor
Onlar üçkağıtçı kurnazlar
Türk insanı bunu çok seviyor
Ama başarılı olmazsa seviyor
Bunlar her yolu dener ama başarılı olamaz
Bu
zaten Türk insanıdır
Çünkü Türk insanı da ‘yırtmak’ için o tarz bir çaba içinde olduğu için; ama bir türlü yırtamadığı için
onun da yırtamadığını görüp
onu çok seviyor
”
‘Pınar bu işten kârlı çıktı’
- Çocuklar Duymasın dizi ekibi
koyduğunuz kaideler üzere dağıldı
Pişman mısınız?
“Yarın da öbür gün de aynı şeyi yapardım
Marka sadakatidir bu
Bütün bunları başarılı olmak için yaptım
Böyle çok ahlakçı bir tavır içinde yapmadım
Yanlış da anlaşılmış olabilirim
Gelen mesajlardan şöyle bir şey çıkardım
Türkiye’de ahlaki değerlere sahip olmak diye böyle bir trend yok
Tam tersi
yani öbür taraf daha aktif
Zaten yaşadığımız olaylara bakıldığında ben böyle kendimi çok suçlu da hissetmiyorum
İkisinde de hiç bir suçum yok
İkisi de çok büyük olay
”
Tamer Karadağlı ile dostluğunu sürdüren Güven
Pınar Altuğ’la olan münasebetinin ise ‘çıkar ilişkisine dayalı olduğu’ için onun tarafından sona erdirildiğini söylüyor: “Pınar
aşkı için bedel ödeyen bir kadın olarak bu işten kârlı bile çıktı
Öyle algılansın
Ben o konuda sessiz kalmayı tercih ettim
Kamera arkası bir insanım
Suçlu da çıkabilirim
Çok dert etmedim
Her şeyi zaman gösterecek
”
Peki şöhret olmak
sıradan bir hayat sürecek iken
belki de babasının Aygaz bayisini büyütüp geliştirmekten başka gayesi bulunmayan Birol Güven’i nasıl etkiledi? “Başta sadece benim ailemde değil
tüm Darıca’da çok büyük bir şaşkınlık yaşandı
Sonra benim o şöhretle belli bir tavır değişikliği içinde olacağım öngörüldü herhalde
Ama şimdi benimle birlikte şöhretin çok da sıradan bir şey olduğunu öğrendiler
Aynı yerde oturuyorum
Şöhret gibi yaşamıyorum
Yine kahveye gidiyorum
Arkadaşlarım geliyor Darıca’dan
”
‘Levent-Etiler’de ufuk açıcı bir şey yok’
Yaz aylarında Darıca’da oturan Güven
kışın da haftanın iki-üç günü gidip geliyor ailesinin yanına
Hatta işlerini Darıca’dan da yapabileceğini düşünüyor
Çünkü Darıca’da olmak
o büyüdüğü çevreden kopmamak
onun üretken olması demek
Ona göre burada yaşamaya çok fazla gerek yok
Çünkü kısır geliyor buralar
yani şehir ona: “Levent-Etiler-Ulus üçgeninde insanın ufkunu açan bir şey yok
Buraların kendi içinde bir rutine girdiğine inanıyorum
Yemekleri bile aynı
Hem biyolojik olarak da gececi bir insan değilim ben
Erken yatan biriyim
”
Bazen ilham gelip böyle bir rüzgar savurduğunda bir sürü projeler ürettiği oluyor Güven’in
Sonra ilham çekip gidince başka bir düşünceye dalıyor o: “Bazen böyle kendimi çok iyi hissettiğimde
projeler yapmak istiyorum
Sinemalar
yeni şeyler
Sonra ayaklarım yere basıyor ve biz bunları realize edemeyiz diye düşünüyorum
”
Çocuklarına düşkünlüğünü ‘eğer fobi ise fobi’ sayan
hayatta pişman olmamayı kendine öğreten
roman okuma eksiği olduğunu söyleyen
faydacı kitapları tercih eden
dış mekanlardaki müzik kirliliğinden şikayet edip ‘müziksizlik müziğini’ arayan
son günlerdeki ruh haline uygun olarak Rafet el Roman dinleyen
Sting’i ise çoğunlukla tercih eden
son yıllardaki en büyük problemini çok çok çalışmak olarak özetleyen
hobisi olmayan Beşiktaş eski yöneticisi Birol Güven
gülme rahatsızlığı sebebiyle
oğlunun dizilerini izlemesine kısmen izin verilmeyen babası Erdoğan Bey’in aksine
hiçbir yasağı (!) olmamasına rağmen senaryosunu kendi yazdığı ve yapımcılığını üstlendiği dizilerini izlemiyor:
“İzlemiyorum
Beğenmiyorum ya kendi yazdıklarımı
”
CEMAL KALYONCU
AKSİYON
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul