Prof. Dr. Sinsi
|
Sözlükte Anlam
SÖZCÜKTE ANLAM
SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ
1) GERÇEK (TEMEL) ANLAM:
Bir sözcüğün ilk ve asıl anlamına denir Yani bir sözcüğün söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek anlamdır
2) YAN ANLAM:
Bir sözcüğün gerçek anlamı yanında kullanımına bağlı olarak yeni anlamdır
3) MECAZ ANLAM:
Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında yepyeni bir anlamda kullanılmasıdır
* Adamın tarladaki bütün ekinleri yandı ( gerçek)
* Partide çektiğimiz bütün resimler yanmış ( yan)
* Bu sınavı kazanamazsan yandın (mecaz)
* Balkona astığım çamaşırlar kurumamış (gerçek)
* Hazan mevsiminde kurumuş yapraklar gibi (yan)
* Senin aşkın da beni kuruttu be güzelim (mecaz)
* Caminin minaresi çok inceydi (Gerçek)
* Duvarın sıvası için ince bir kum getirmişlerdi (yan)
* Bana hediye alman çok ince bir davranıştı (mecaz)
* Sarayın aydınlık bir odasından karanlık bir odasına
geçmiştik (gerçek anlam)
* Yaşadığımız bunca karanlık günlerden sonra aydınlık
günler bizi bekliyor (mecaz)
* Arkadaş, bu kız seninle oynuyor (mecaz)
* Bu masanın ayağı oynuyor (yan)
* Çocuk kumsalda oynuyor (gerçek)
4) TERİMSEL ANLAM (TERİM):
Bilim sanat, spor, ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklerdir
* Nota müziğin anahtarı gibidir
* Rakip takım birazdan penaltı atışı yapacak
* Marmara fay hattı tehlikeli sinyaller veriyor
* Güreşçimiz, finalde rakibini tuşla yendi
* Matematik öğretmenimiz tahtaya bir doğru çizmemizi
istedi
* Şiirde aynı eklerin ya da sözcüklerin tekrarlanmasına
redif denir
NOT 1: Bazen bir sözcük gerçekte terim değilken terim olarak kullanılabileceği gibi, gerçekte terim olan bir sözcük de terimlikten çıkabilir
* Polis bir hücre daha ortaya çıkardı ( terimlikten çıkma)
* Sinop burnu Türkiye?nin en kuzey noktasıdır
(terimleşme)
NOT 2: Bir sözcük birçok dalda terim olabilir
* Bitkiyi toprağa bağlayan kökleridir
* Dört, kök dışına iki olarak çıkar
* Hiçbir ek almamış sözcüğe kök denir
5) YANSIMA SÖZCÜKLER:
Doğadaki seslerin insanlar tarafından taklit edilmesine denir
* Bu köpek neden havlıyor?
* Bir patlama sesiyle irkilmiştik
* Bu aylarda kediler çokça miyavlar
* Bu sözlerim üzerine sınıfta homurtular başladı
* Köyde sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık
6) EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER:
Yazılışları farklı ancak anlamları aynı olan sözcüklere denir
* siyah ---- kara , * beyaz----- ak, * zengin----varlıklı,
* zengin--- varlıklı, * fakir----yoksul , * rüzgar---- yel,
* üzüntü-----keder, * öykü---hikaye, * eser--- yapıt,
* edebiyat--- yazın, * cümle---- tümce * kelime--- sözcük
7 ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Anlam bakımından birbirinin tersi olan sözcüklerdir
* Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin
* Ağlarım harta geldikçe gülüştüklerimiz
* Kışın soğuğunu yaşadıkça yazın sıcağını arar oldum
* Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
* Yaşlı insanları görünce gençliğimin kıymetini
anlıyorum
NOT: Zıt anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırılmamalıdır
* Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep kötüdür ( zıt)
* Bugünlerde hiç iyi değilim ( olumsuz)
8) SESTEŞ ( EŞSESLİ) SÖZCÜKLER:
Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklere denir
* Yılanı gören at birden şaha kalktı
* Mutfaktaki pislikleri çöpe at
* Al bayrağıma sarılı cansız bedenimi al
* Gül: ?Gül ? dedi, bülbüle
* Kalem böyle çalınmıştır yazıma
Yazım kışıma uymaz, kışım yazıma
* Kırda yaptığımız piknikte yanımıza kır saçlı bir ihtiyar
geldi
UYARI: Bir sözcüğün mecaz ya da yan anlamıyla sesteş anlamlılık karıştırılmamalıdır
* Bu sözler bazılarına çok dokunacak ( mecaz anlam )
* Omzuma bir el dokundu ( gerçek anlam )
* Bu yaz, bir mektup yaz ( sesteş )
NOT: Sesteş sözcükler genellikle halk edebiyatında cinaslı manilerde kullanılır
9 SOMUT VE SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Varlığını beş duyu beş duyu organıyla algılayabildiğimiz kavramlar somut; beş duyu organımızdan hiçbiriyle algılayamadığımız, varlığını sadece akıl ve mantık yürütme yoluyla kabul ettiğimiz kavramlar soyuttur
* çiçek, ağaç, ses, koku, hava, göl, ev, rüzgar, ışık(somut)
* ruh, akıl, vicdan, akıl, acıma, üzüntü, aşk, inanç( soyut )
ÖZELLİK 1: Somut anlamlı bir sözcük, ek alarak soyut anlam kazanabilir
* anne - lik , insan - lık
somut soyu yaptı somut soyut yaptı
ÖZELLİK 2 :Somut anlamlı bir sözcük kullanıldığı cümleye göre soyut anlam kazanabilir Buna soyutlaştırma denir Soyutlaştırma kelimeye mecaz anlam kazandırma suretiyle olur
* Ne kadar sıcak bakıyor değil mi? ( soyutlaştırma)
* Kara haber tez duyulur ( soyutlaştırma)
* Titreyen yapraklar, cilvedir, nazdır ( soyutlaştırma)
* Bu adam kafasızın biridir ( soyutlaştırma)
* Kızın gittiği bu yolu hiç iyi görmüyorum (soyutlaştırma)
* Sanatta özgün olmak biraz da yürek ister (soyutlaştırma)
* Nedense bugün hiç havamda değilim ( soyutlaştırma)
ÖZELLİK 3 : Soyut anlamlı bir sözcük çoğunlukla benzetme yoluyla somut hale getirilebilir Buna somutlaştırma denir
* Hüzün, sonbaharda dökülen yapraktır
* Yalnızlık , bir çiçektir
* Sevgi, gökyüzünde kanat çırpan bir güvercindir
* Arkadaşlık, kişiler arasında kurulan bir köprüdür
* Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir
* Vişne dallarında arzularımız, alnımıza konan bir
öpücüktür
ÖZELLİK 4 : Gözlemleyebildiğimiz eylemler somut, gözlemleyemediğimiz eylemler ise soyuttur
* Annesi, bebeğini kucağına almış seviyordu ( somut )
* Ferhat, Şirin?i dağları delecek kadar seviyordu ( soyut )
* Çocuk, masadaki vazoyu kırmıştı ( somut )
* Bu sözlerinle arkadaşını çok kırdın ( soyut )
10) NİTELİK VE NİCELİK ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Bir şeyin nasıl olduğunu , ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler denir Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumunu bildiren sözcüklere nicelik anlamlı sözcükler denir
* Az ileride birkaç kişi seni bekliyor ( nicel )
* Bugün oldukça kötü bir zaman geçirdim ( nitel )
* Çok konuştuğu için arkadaşları pek sevmedi ( nicel )
* İki damla yaş olur düşersin yüreğime gizlice ( nitel, nicel)
* Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi (nitelik )
UYARI: Bazı sözcükler cümlede kazandığı anlama göre nicel de olabilir nitel de
* Yaptığı işte iyi para kazanıyordu ( nicel )
* O iyi bir insandı ( nitel )
* Bu soğuk havada bir de senin soğuk esprilerini çekemem ( nicel, nitel )
* Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır ( nicel, nitel)
Görüldüğü gibi nitelik anlamlı sözcükler, genellikle niteleme sıfatı ve durum zarfı görevindedir Nicelik anlamlı sözcükler ise ölçü - miktar zarfı , belgisiz sıfat veya sayı sıfatı görevindedir
10 GENEL VE ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir Tek bir varlığı karşılayan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir Varlıkların genelden özele doğru sıralanışı : Varlık- canlı- hayvan- keçi- Ankara keçisi
* Çocuk, geleceğin teminatı olduğundan ben çocuğumun iyi yetişmesini istiyorum ( 2 si 1 sine göre daha özel)
* Kitap, insanın en iyi dostudur ( genel)
* Bu kitabı arkadaşıma ödünç verdim (özel )
* Eğitim- öğretim sadece okulda yapılmaz ( genel)
* Okulumuz, şehrin en eski binasıdır (özel )
|