Prof. Dr. Sinsi
|
Hacivat Ve Karagöz Mizahsenlerinden Bir Eser
Hacivat—(Semai söyleyerek gelir )
(Semai)
Sözü canları bağışlar
Bizim cananımız vardır
Ömrüm yalelel canım yalelel
Bizim canımız vardır
Yüzü hurşide benzer aman
Meh-i tabanımız vardı vay
Ömrüm yalelel canım yalalel
Bizim cananımız vardı
…
Hacivat—Vayy, efendim akşamı şerifler hayırlı olsun…
Karagöz—(Tokat vurur)Mendebur kargalar gözünü oysun…
Hacivat—(Gelir)Birader küstün mi yoksa sözüme?
Karagöz—(Tokat vurur)Görünme kerata sakın gözüme  
Hacivat(Gelir)Birader, böyle kavga ile ömür geçer mi?
Karagöz(Gülerek)Ne yapalım, huyum kurusun, sen, okşamadan içim rahat etmez…
Hacivat—Bak Karagöz’üm, insan için öğrenmenin yaşı yoktur
Karagöz—Öyledir Hacivat, öyle
Hacivat—Cahil adamsın Şimdi Karagöz, sana bazı şeyler öğreteceğim, el şakası yerine dil şakası ile gönlümü alır, hem de cahillikten kurtulur, bana da bol bol dua edersin 
Karagöz—Sahi mi Hacivat?
Hacivat—Tecrübe olarak sana birkaç şey söylüyeceğim Sen de çabuk çabuk cevap ver, dediklerimi tekrar et…
Karagöz—Peki, Hacivat!
Hacivat—Ala…Bak Karagöz…Dikkat et başlıyorum
Karagöz—Başla haydi…
Hacivat—Efendim başlıyorum…
Karagöz—Çabuk ol…Şimdi ben başlıyacağım ha!
Hacivat—İşte efendim şu:Üç tunç tas kaysı hoşafı…Bunu çabuk çabuk dört beş defa söyleyebilirsen o zaman düdüğü çaldın
Karagöz—Ay bunu söyledikten sonra bir de düdük mü çalacağız?
Hacivat—Hayır efendim, söz temsili, yani işin ayna demek
Karagöz—Bende kırık dökük var, ben konsol isterim aynayı bırak
Hacivat—Hayır a birader, bunu becerdin mi bu kadar, ötekileri kolayca söylersin
Karagöz—Peki öyle olsun, Hacivat…Neydi şu söylenecek şey?
Hacivat—Efendim üç tunç tas kaysı holafı…
Karagöz—Ulan bu hiçbir şey değil…demek ben şimdi bunu söyledim mi artık her şeye aklım erecek, öyle mi?
Hacivat—Elbette…
Karagöz—Sen şunu bir kere daha söyle bakalım
Hacivat—Efendim, üç tunç tas kaysı hoşafı…
Karagöz—Ha geldi, geldi…Üç tuş tas kaysı hoşafı
Hacivat—Olmadı Karagöz olmadı Anlaşılan beceremeyeceksin…Dur sana biraz daha kolayını söyleyeyim de bari onu söyle…
Karagöz—Olur, onu söyle Hacivat…
Hacivat—Şu ateşi kıvılcımlandırmalı mı, kıvılcımlandırmamalı mı?
Karagöz—Ha(Bir iki sıçrayarak öksürür)Şu ateşi kıvılcırmalı mıdır kıvılcırmamalı mıdır?
Hacivat—Olmadı birader…Dur, bari sana bir tane daha söyleyeyim Bari bu sefer dikkat et, mahçup etme, başlıyorum
Karagöz—Başla, yoksa ben senin sülalenden başlıyorum  
Hacivat—Aman Karagöz, göreyim seni…Şöyle can kulağıyla dinle de, bu iş olsun da bitsin…
Karagöz—Hala başlayacak mısın Hacivat?Sabrın tükeniyor Yumruğumda bir kaşıntı hasıl oldu…
Hacivat—Canım efendim, bu gibi sözleri bir yana bırak Sen hazır mısın?  
Karagöz—Hazırım ha…zır (Birkaç defa kolunu salla)
Hacivat—Dinle, şu karşıda bir kuru dal, dala konmuş kırk kartal, kartal kalkar dal tartar, dal kalkar kartal tartar Anladın mı?
Karagöz—Ha anladım:Bu iş kartalın başında mı Hacivat?
Hacit—Öyle birader, dikkat etsene:Bir kuru dala kırk kartal konmuş, kartal kalkar dal tartar, dal kalkar kartal tartar…Anladın mı?
Karagöz—Nasıl anlamam?Kartal tarıt ratar aprt tar tarr…
Hacivat—Anlaşıldı bu tekerlemeye senin dilin dönmüyor
Karagöz—(Tokat atar )Vay idare fitili, mum bacaklı adam…Hani ya şekerleme?
Hacivat—Aman birader, senin bu işlere aklın erik değil
Karagöz—benim erik değil muşmula ama, seninki turşuluk patlıcan mı?
Hacivat—Vay echel-i cühela
Karagöz—Kim doldurdu o taze reçeli çuvala
Hacivat—Aman birader bu akşam hazırcevaplığın üzerinde
Karagöz—Öyle olacak
Hacivat—Bir nazire söylesem cevabını verebilir misin?
Karagöz—Hangi nazire o…?
Hacivat—Dinle birader
Karagöz—Söyle nazireni al benden cevabını
Hacivat—Of… Of…
Biz de gezerdik bir vakit kahramanlıkta
Çok yiğitlerle imtihan olduk pehlivanlıkta
İnziva’ya çekilip guşe-i gönül bahçesinde
Şimdi karar kıldık perişanlıkta
Karagöz—Hacivat bunun nihayeti de, da mı olacak?
Hacivat—Evet efendim
Karagöz—Of… Of…
Bir vakit eşek gibi semer taşıdım ben hamallıkta
Dün akşam sızmışım, sarhoşken samanlıkta
Bir hamama gidip, telek olacağım
Anam ağlıyor kış günü bahçevanlıkta
Karagöz—(Hacivat’a tokat atar, Hacivat gider )Sen gidersin de ben burada durur muyum?Neyler çekilir gider iydgaha varır, dul ve dilber seyrine bakarım Ayine-i devran ne suret gösterir
|