|  12-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Tutunamayanlar Oğuz Atay Özeti, Konusu, Karakterleri, Yorumları 
 
             Yayınevi : İletişim
 Basım Yılı : 1972
 
 Sayfa Sayısı : 724
 
 Tutunamayanlar hayat gerçeği bir roman
  Hayatın kendisi kadar karmaşık,  çoğu zaman hayatın kendisi kadar anlaşılmaz    Oğuz Atay'ın vazgeçilmez  kişilik analizleri ve ayrıntılar    Aydın bunalımları ve hangi düşünceye  tutunmaya çalışsa onun anlamsızlığının farkına vardığında hissettiği  hayal kırıklıkları    Bir insanın kendisiyle acımasız savaşı       
 Romanda her karakterde Oğuz Atay'dan bir parça görüyoruz sanki
  Kişiler  farklı ama sorgulamalar aynı  Bir şekilde başkasının penceresinden  hayata bakışı tam olarak beceremiyor izlenimi veriyor yazar  Kitabın adı  dahi kendini başkalarından ayıran, bir şekilde sanki acı çekmeye mecbur  bir grup insanı tanımlıyor  Kitabın baş karakteri Turgut, kitabın  adından da sezdiğimiz üzere sorgulayamadığı anlamlara tutunmak yerine  kendi boşluğunda, kendinden bir türlü söküp atamadığı kendi karanlık  deliğine düşmeyi yeğliyor   
 Roman içinde roman olarak başlıyor roman
  Kitap hakkındaki ilk  eleştiriyi yapma hakkını da kimseye kaptırmıyor böylece yazar  Başından  sonuna bir kendini dışardan görme çabası seziliyor Turgut karakterinde  En yakın arkadaşının intiharının ardından beraber kurduklarını,  sorguladıklarını sandığı dünyasındaki en önemli dayanağı alıveriliyor  böylece elinden  Turgut işte bununla beraber yeniden Selim'i keşfetmek  için yolculuklara atılıyor  Selim'in hayatına girmiş önemli kişilerle  görüşürken kendi iç sesi olarak devamlı Selim'le konuşuyor  Buradan da  Turgut'un Selim'i kendine ne kadar yakın gördüğü kitap boyunca devamlı  vurgulanmış oluyor   
 
  
 Roman, bütününde hayatın sonsuz ihtimalleri içinde oluşan anlamlar ve  onlara tutunmanın yararsızlığını hisseden insanları sorguluyor
  Turgut  devamlı kendini Selim'in adına eleştirme yolunda  Belki biraz da ölmüş  can yoldaşına saygıdan hâlâ ona kendisini içten içe beğendirmeye  çalışıyor  En samimi dostuyla beraber hayata bakışlarının  farklılıklarını tekrar tekrar dile getirirken "olması gereken" hayatın  insanlara gösterebileceği çok da kolay kabul edilebilir bir hayat  olmadığının farkına varıyor  
 Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar romanından dolu dolu hayat fışkırıyor
  Hayatın o rasgele tesadüfleri, yer yer eğlenceleri, karmaşıklığı,  kopukluğu ama uzaktan bakıldığında da akan bir nehir gibi süreğen ve  devamlı oluşu kitabın geneline uzaktan şöyle bir bakışta tadılıyor  Bütün bunlara rağmen kolay okunur bir roman değil Tutunamayanlar  Yazar  zaman zaman okuyucuların anlayamayacakları özel yaşam birikintilerinde  koşturuyor, oradan oraya atlıyor, bazen kendince eğleniyor ve yaptığı  göndermelerin uzaklığında karakterlerinin kendi yaşam alanlarındaki  özerkliğinin altını çiziyor  
 Sayfalarca noktalama işareti kullanmadan yazısına devam edebiliyor  yazar
  Ya da bundan 50 yıl öncesinde zor anlaşılacak bir metinle  karşımıza çıkıp sayfalarca bir cümlesini anlarsak kendimizi şanslı  sayacağımız yazıyı bize okutturmayı başarabiliyor  Orta Asya  Türklerinden tutturup göndermelerle sayfalarca birikim dökebiliyor yer  yer  Yalnız başına bir kitap olabilecek ve onlarca sayfa süren bir şiir  ve açıklamasına küçük bir ayrıntıymış gibi yer verip geçiştirmesini  başarabiliyor  Alışılmış küçük burjuva hayatının bakış açısıyla kendi  özelliklerini bir yerin dibine batırıp bir göklere çıkaran Turgut  aşktan, anarşizmden, romantizmden, evlilikten, hayatta  karşılaşabileceğimiz her küçük ayrıntıdan bir hayat gerçeği çıkararak  bize geri sunuyor  Küçük burjuva bunalımları bir türlü bitmek bilmiyor  
 Yine de bu romanın ötesinde aranacak başka cevaplar var
  Bu roman  hayatın karmaşıklığını bir küçük burjuvanın gözünden ve hatta aynı Oğuz  Atay'ın olduğu gibi bir inşaat mühendisinin gözünden görmesini haliyle  çok iyi başarıyor  Hayatın anlamsızlığına doğru koşarken, delirmelerinde  bile doğulu batılı entelektüel birikimin yükünden kurtulmaktan  çekiniyor  Göndermeler yapmaktan vazgeçmiyor  Hayatının en içlerine  kadar sinmiş bu yaşam tarzının ve muhtemelen Oğuz Atay'ın kendi  çerçevelenerek tanımlanması çok zor olan yaşam tarzının içinde Oğuz  Atay'ın kendi çıkmazlarına takılmak insanı rahatsız edebiliyor  Aslında  bir bakıma roman da zaten hayatın bu zor yanını ele almak için yazılmış  Tutunamayanlar uzaktan soylu bir şekilde düşünmekten vazgeçemediği için  acı çekmeye mahkum fedakar yüce kişiliklerin sıfatı olma gibi  yönelimini taşısa da, tutunamamak gayet yalın ve rahatsız edici bir  çağrışım yapan anlamıyla bize doğru yolu göstermeye çalışan bir sıfat  olarak orada durmuyor  
 Oğuz Atay'ın romanını belirli çerçeveler içine sokup onun hakkında  yargılamalar yapmak çok zor
  Uzunlukta olduğu kadar karmaşıklıkta da  iddialı bu romanda yaptığımız her yargılama bizi bir yerde bir şey  kaçırmış olma korkusuna sürüklüyor  Oğuz Atay'ın kendi dalgalanımlarına  seyirci kalmaktan başka bir şey yapamayıp onu ne kadar denesek de tam  olarak içimizde yaşayamıyoruz  Oysa hepimiz seziyoruz ki böyle bir  insanda bizim daha anlamak isteyeceğimiz çok hayat gerçeği saklı  Oğuz  Atay'a tutunmak istiyoruz, oysa o dönüp bize hep Tutunamayanlar'ı  gösteriyor 
 
 | 
	|  |   |