12-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dilin İnsan Ve Toplum Hayatındaki Yeri
Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri
Edebiyatın Tanımı - Edebiyatın Konusu - Edebiyatın İçeriği
Duygu ve düşüncelerin söz ya da yazıyla etkili ve güzel bir biçimde anlatılması sanatına edebiyat denir Edebiyat, sözcüğü Arapça ??edep?? sözcüğünden türemiştir Edebiyat sözcüğü ilk kez Tanzimat döneminde Şinasi tarafından kullanılmıştır Şinasi?den önce nazım ve nesir türlerindeki eserlere ??şiir ve inşa?? denilmekteydi
Bir dil ürünü olan yazılı ve sözlü eserlerin tümü Bu bakımdan bir gazete haberinden sanat değeri taşıyan hikaye, roman, deneme, fıkra türüne kadar her türlü yazı edebiyat eseri sayılır
Edebiyatın Konusu: Yazar ve şairlerin ortaya koydukları eserlerde ele alıp işledikleri her şey, edebiyatın konusunu oluşturur
Edebiyatın İçeriği: Dil ürünlerindekullanılan üslup,tür (hikaye,roman,deneme,fıkra,mak ale vb ) edebiyatın içeriğini oluşturur
Edebiyatın Yöntemi: Dil ürünlerinin tüm özelliklerinin tarihi akış içinde bilimsel olarak incelenmesi de edebiyatın yöntemini oluşturur
Edebi Eser Tanımı ve Özellikleri
İnsanın duygu ve düşüncelerini; özlem ve dileklerini estetik ölçüler içinde anlatan ve okuyucuda güzellik duygusu yaratan dil ürünlerine edebî eser denir
Edebî eser okuyanı etkilemelidir
Anlatımı güzel düşüncesi sağlam ve özlü olmalıdır
Konusu;ait olduğu toplumun ve yazıldığı dönemin özelliklerini yansıtmalıdır
Eser zamanın süzgecinden geçtikten sonra toplumca anlaşılıp
Duygu ve düşünceler belli bir edebî türe uygun olarak anlatılmalıdır
Eser estetik ölçüler içinde ,belli bir sanat anlayışıyla yazılmalıdır
Edebiyat Tarihi ve Önemi
Bir ulusun çağlar boyu yarattığı sözlü ve yazılı dil ürünlerini ve onların yazarlarını bilimsel bir yöntemle tarihi akış içinde inceleyen bilim dalına edebiyat tarihi denir Edebiyat tarihi bir ulusun geçmişteki düşünce yapısını, dünya anlayışını, kültür ve uygarlık birikimini yeni kuşaklara aktarır Böylece kuşaklar arasında köprü kurarak yeni kuşakların daha iyiyi, doğruyu,güzeli bulmalarına yardımcı olur
Bizde Tanzimat dönemine kadar edebiyat tarihi tezkirelerden ibaretti
Tezkire: Şairlerin hayat hikayelerini anlatan biyografi türünden eserlere denir
Başlıca edebiyat tarihi yazarlarımız şunlardır: Ziya Paşa, M Fuat Köprülü, Agah Sırrı Levend, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nihat Sami Banarlı
Dil Kültür Edebiyat İlişkisi
Dil, insanların duygu düşünce ve düşlerini; özlem ve isteklerini anlatma aracıdır Kültür ise;dil,din,ülkü gibi ortak duygu ve düşüncelerin bizde yarattığı değişim ve bileşimdir Bu nedenle dil bir ulusun temel taşıdır Dil kültür değerlerimizi geleceğe taşır ve edebiyatın da temel öğesidir
Dil, edebiyatın temel öğesi; edebiyat, kültür birikiminin kendisidir Görüldüğü gibi dil, kültür ve edebiyat birbirinin tamamlayıcısıdır
Edebiyatın Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi
Edebiyatın temel öğesi olan dil diğer bilim dallarının da anlatım aracıdır Bundan dolayı felsefe, psikoloji, sosyoloji, hatta tarih, coğrafya, ekonomi vb diğer bilim dallarıyla yakından ilişkisi vardır
Araştırmacılar da edebiyat araştırmalarında yazarın biyografisini yazarken tarih biliminden,yaşadığı ortamı yazarken sosyoloji biliminden,yazarın içinde bulunduğu ruhsal durumu anlatırken ise psikolojiden faydalanırlar
Yazarı etkileyen toplumsal,siyasal ve felsefî görüşleri de diğer sosyal bilimlerin yardımıyla ortaya koyarlar
|
|
|