12-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İngilizce Atasözleri Ve Anlamları(English Proverbs)
A stitch in time saves nine
Birsey bozulursa, hemen tamir et böylece daha sonra düzeltmek için daha çok çaba sarfetmekten kurtulursun
Stitch: ilmik(dikiş)
Still waters run deep 
Durgun sular derindir Insanlar için kullanılır, genellikle sakin ve sessiz görünen insanların derin bir kişiliği vardır
He teaches ill, who teaches all
Herşeyi öğreten kötü öğretmendir Yani iyi öğretmen öğrencilerine herşeyi öğretmez, bazı şeyleri onların
araştırmasına
bırakır
Don't cross your bridges before you come to them
Köprülerini onlara ulaşmadan geçme Problemler sana ulaşmadan onlar için kaygılanma
Cross: Karşıdan karşıya geçmek
The way to a man's heart is through his stomach
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
Where there's a will there's a way
Eğer azim var ise her zaman bir yol bulunur Yani zor da olsa bir amaca ulaşmak için azminiz var ise mutlaka bir yol bulursunuz
If you wish good advice, consult an old man
Eğer iyi bir nasihat istiyorsan yaşlı bir adama danış
Consult: Danışmak
The best advice is found on the pillow
Eğer bir problemin var ise, sorunun çözümünü iyi bir gece uykusundan sonra bulabilirsin
Pillow: Yastık
You can't tell a book by its cover
Kitabın iyi mi kötü mü olduğunu kabına bakarak anlayamassın Insanlar için kullanılmıştır
Cover: Kitap Kapağı
Bad news travels fast
Kötü haber çabuk yayılır
A little is better than none
Az hiç yoktan iyidir Elindeki ile idare et, ona da sahip olamayabilirdin
A word to the wise is enough
Bilge insanlar için bir kelime yeter Yani bilge kişiler uyarılınca bunu dikkate alır
Wise: Bilge (insan)
Tell me who you go with and I'll tell you who you are
Kimin yolundan gittiğini söyle kim olduğunu söyleyeyim Türkçedeki "Dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim " ile aynı anlamdadır
Actions speak louder than words
Davranışlar sözlerden daha önemlidir
Every man is his own enemy
Insan kendisinin düşmanıdır
Empty vessels make the most noise
Boş teneke çok ses çıkartır Yani bilgisiz insanlar bilgili insanlara göre daha çok konuşur
Vessel: Gemi,deniz taşıtı
Each day brings its own bread
Her yeni gün kendi ekmeğini getirir
An army marches on its stomach
Bir ordu midesi üzerinde yürür Yani bir gurup insana bir görev yaptırmak istiyorsan onların yemek ihtiyaçlarını karşılamalısın
All roads lead to Rome
Bir işi tamamlamak için bir çok yol vardır
After a storm comes a calm
Üzüntülü, sinirli kimseler bir süre sonra yatışırlar
Storm: Fırtına
If you chase two rabbits, you will not catch either one
Aynı anda iki amaç peşinde koşuyorsan, ikisini de başaramazsın
Chase: Kovalamak
He who hesitates is lost
Kararını geciktirirsen fırsatı kaçırırsın
Hesitate: Tereddüd Etmek, Duraklamak
Blood is thicker than water
Akraba ilişkileri, diğer ilişkilerden daha kuvvetlidir
Be swift to hear, slow to speak
Konuşmadan önce dikkatlice dinle
Swift: Hızlı
|
|
|