11-27-2012
|
#2
|
Şengül Şirin
|
metafizik,felsefenin en temel konularını,bu konuların felsefe içinde işlenmesi açısından ele alan bilgi dalı.
metafizik,felsefenin en temel konularını,bu konuların felsefe içinde işlenmesi açısından ele alan bilgi dalı Tek tek ve farklı biçimlerde var olan nesnelerden ayrı,genel ve bir bütün olarak varlığın ya da var olmanın ne olduğunu araştırır Bu bağlamda,varlığı çeşitli açılardan ele alan mantık,bilgi felsefesi,estetik ve etik ile yakın ilişkileri vardır Metafizik terimi felsefe tarihi boyunca biryandan en üst felsefe disiplini olarak olumlu,bir yandan da boş ve anlamsız önermeler içeren bir alan olarak olumsuz anlamda kullanılmıştır
Metafizikle bilinçli biçimde uğraşan ilk filozoflar Eski Yunan düşünürleridir İlk kez bu düşünürlerin ele aldığı temel metafizik sorun,zihin tarafından bilgi nesnesi edinilebilen,ama gerçek dünyada bulunmayan şelerin (soyut düşüncelerin ,örneğin sayıların,)genel olarak biçimlerin varlığı ve niteliğidir Eski Yunan felsefesi algılanabilir gerçek dünya ile düşünülen zihinsel bir idea dünyasını ayırt etmiş,daha sonra metafizikle ilgilenen felsefeciler de soyutlamalar ile tözler arasındaki ilişkiler üzerinde durmuşlar,bunların ikisinin de mi gerçek olduğu,yoksa birinin ötekinden daha mı çok gerçeklik taşıdığı sorununu tartışmışlardır Dolayısıyla doğa,zaman ve uzam,Tanrı'nın varlığı ve nitelikleri gibi sorunları biçim ile idea arasındaki ilişkiyi kavrama çabasıyla irdelemişlerdir
Metafizik usavurma biçiminin mantıkla yakın ilişkişi vardır Metafizik bir usavurmayla ulaşılan bir sonucun yanlışlığı herhangi bir gerçek nesnenin olgusal durumuna bakarak değil,daha çok mantıksal zincirin tutarlılığı açısından tartışılır Bazı felsefeciler ,gerçek dünya ile sınanamaması nedeniyle metafiziği eleştirmişler başkaları ise bu özelliğin metafiziğin öteki bilgi dallarına göre üstünlüğünü oluşturduğunu öne sürmüşlerdir 
Felsefe tarihinin ilk metafizikçileri Parmenides ve Platon'du Sonraki yüzyıllarda metafiziğin en önemli konularından biri olan görünen dünya ile gerçek dünya ayrımı ilk kez bu düşünürlerce dile getirildi Platon,sürekli değişen duyulur dünyanın geçici nesnelerinin karşısına değişmeyen duyulara verilmeyen,düşünce yoluyla ulaşılabilir bir dünya yerleştirdi Platon'un madde biçim ayırımını sürdüren Aristoteles bunu farklı bir biçimde yorumladı Ona göre madde her zaman kendi en üst biçimine doğru sürekli bir devinim içindeydi Dolayısıyla Aristoteles için maddi dünya organik değişim içindeki bir süreklilikti
Hristiyanlığın gelişmesiyle dinsel etki altına giren metafiziğin ana sorunu Tanrı'ydı Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için çeşitli usavurmalar geliştirilirken,Tanrı ile dünya arasındaki ilişkiler (yaratılış,zamanın başlangıcı,Tanrı'nın dünya içinde varlığı vb) ve insanın Tanrı tarafından yaratılmış bir dünya içinde yaşamasının getirdiği sorunlar (özgürlük,ölümsüzlük irade vb )metafiziğin başlıca konuları oldu Hıristiyan metafiziğinin en önemli düşünürleri arasında Augustinus,Aquinolu Aziz Tommaso ve Ockhamlı William sayılabilir
Yeniçağla birlikte Hıristiyanlığın Tanrı anlayışı eleştirilirken ,temel eleştiri ortamı gne metafizik oldu Rene Descartes,bütün varlığı temelde,yer kaplayan madde ile düşünen zihin olarak iki bağımsız alana ayırdı Bu kavrayış içinde Tanrı'nın konumu,yalnızca maddeyi yaratmış bir ilk neden olmakla sınırlıydı ilk yaratılıştan sonra her iki dünya da kendi yasalarıyla işliyor,aralarındaki ilişki de insanın ruhu ile bedeni arasındaki ilişki aracılığıyla kuruluyordu
Descartes'tan sonra yeniçağ biliminin de gelişmesiyle metafizik alanındaki tartışmalar farklı boyutlar kazandı Bir yandan varlığın ve evrenin yapısı üzerine farklı bakışlar önerildi bir yanda da değişen dünya görüşleri içinde insanın konumu ve ahlak açısından ne yapması gerektiği ele alındı Metafiziğe ilişkin çalışmalarını sürdüren filozoflardan Benedict de Spinoza daha çok etik ve eylem konusunda Descartes'in açtığı yolda yürürken,G W Leibniz özellikle metamatikteki gelişmelerden esinlenerek Tanrı'yı dünyayı,ve insanı tek bir anlamlı bütün içinde yorumlamaya çalıştı
Kaynak;AnaBritannica cilt 22 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|