Yalnız Mesajı Göster

Fransızların Katliam Tarihi

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fransızların Katliam Tarihi



Cezayirli yöneticiler, “Fransa, Cezayir’de soykırım yaptı, özür dilesin” dedikçe, Fransızlar, “Bu işi tarihçilere bırakalım” yanıtını vermektedir Aynı Fransa, “Ermeni iddialarını tarihçiler araştırsın” biçimindeki öneriye karşı çıkarak, sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasaları hiç yüzü kızarmadan ulusal meclisinden geçirebilmektedir Bu çifte standart karşısında sesini yükselten, başta Jean Paul Sartre, Didier Billion olmak üzere kimi Fransız aydınlar ise, Fransa’nın tutumunu, “Cezayir Fransa’nın tabusudur” sözleriyle açıklamaktadır Oysa, yalnızca Cezayir değil, Fransız tarihinin neredeyse tümü Fransa’nın tabusudur

Fransa, Yeni Kaledonya, Madagaskar, Haiti, Martinique, Guadaloup, Fransız Guyan’ı, Komor, Senegal, Mali, Fil Dişi Sahili, Gabon, Kamerun, Gana, Gine, Benin, Rwanda, Vietnam, Laos ve Kamboçya gibi bir bölümü halen Fransız toprağı olan ülkelerde yaptığı katliamların yanısıra, Birinci Dünya Savaşı sırasında işgal ettiği Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Adana’da işlediği suçlardan dolayı da tarihiyle yüzleşmekten kaçmaktadır Fransa’da resmi tarih, Fransız ordusunun Anadolu’da yaptığı katliamları yok sayar, ders kitaplarında bu konuya yer verilmez

Fransız tarihinin karartılan sayfaları, yalnızca Fransa dışında yapılan kötülükleri içermez Fransa’da yaşanan soykırım ve katliamlar da, tarihiyle yüzleşme cesareti olmayan bu ülkede tabudur “Fransız’ın Fransız’a soykırımı” olarak adlandırılan 1793-1796 Vendée Sorımı, 24-25 Ağustos 1572 Saint Barthelemy Katliamı, Kölelik Dönemi, “Terör Süreci” olarak adlandırılan Fransız Devrimi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler’in Fransa’daki işbirlikçisi Vichy Hükümeti Dönemi, bu durumun en somut örnekleridir

1789 Fransız Devrimi, dünyayı yeniden biçimlendirmesinin yanısıra, insanlık tarihinin en kanlı dönemlerinden biri olma özelliğini de taşımaktadır Fransa’nın batısında, Atlantik Okyanusu kıyısındaki Vendée’de yaşananlar, Fransız resmi tarihinde, “Vendée İsyanı” ya da “Vendée Savaşı” olarak adlandırılmakta, bu olaya karşı devrim yakıştırması da yapılmaktadır

Kral ve kiliseye bağlı insanların yaşadığı Vendée, Kral 16 Louis’in idamına karşı çıkmış, Paris’in atadığı yöneticilerin ve anayasaya bağlılık yemini eden rahiplerin otoritesini tanımamış, yeni vergileri ödemeyi de reddetmişti

Kimi Fransız tarihçiye göre, bölge halkı, soylularının önderliğinde ayaklanmış, monarşiyi geri getirmek için savaşmış, cumhuriyetçi güçlere yenilmişti Oysa yaşananların boyutları çok farklıydı; yüzbinlerce insan, genç-yaşlı, kadın-çocuk ayrımı yapılmaksızın vahşi yöntemlerle katledilmişti

Bir tarım bölgesi olan Vendée’nin yoksul köylüleri, durumlarının düzeleceği umuduyla devrimin ilk yıllarında Paris’e bağlı kaldılar Devrimin, ekonomik alanda bekleneni vermemesi ve yoksulluğun sürmesi, din adamlarının köylüler üzerindeki etkisini artırdı 1791’de, rahiplerden anayasa bağlılık yemini etmeleri istenince, bu yeminin din yolundan çıkmak olduğunu öne süren köktendinci Katolik rahiplerin kışkırtmasıyla ilk karışıklıklar başladı Daha önce boş olan kiliseler, artık ayinler sırasında tıkabasa doluyor, Paris’e yönelik muhalefetin merkezi oluyordu

Kral 16 Louis’nin, Ocak 1793’te giyotine gönderilmesi, soyluların bölgeden göçe zorlanması, isyanı tetikleyen öğelerin arasında sayılsa da, asıl nedenin yoksulluk olduğu belirtilir

Bu sırada, yalnızca Vendée’de değil, Fransa’nın birçok bölgesinde halk ayaklanmaları vardır Cumhuriyet askerleri hemen her yerde isyanları bastırırken, Vendée’de Köylü Ordusu kurulmuş, “Beyazlar” olarak adlandırılan köylü güçleri “Maviler”i, yani cumhuriyet birliklerini yenilgiye uğratmıştı Köylülerin başlattığı direnişe yakın bölgelerden de destek gelmesi üzerine, Vendée’ye, tüm Fransa’ya örnek olacak bir ders vermek için harekete geçen Paris yönetimi, sivillere yönelik katliamların önünü açan kararlar alır ve 1 Ağustos 1793’te bir kararname yayımlar

Buna göre, bölgedeki ormanlar kesilecek, tarlalardaki ürünlere, büyük ve küçükbaş hayvanlara el koyulacak, isyancıların mal varlığının cumhuriyete ait olduğu açıklanacak, kadın, çocuk ve yaşlılar başka bölgelere sürülecekti

Vendée’nin Köylü Ordusu, Aralık 1793’te, Nantes yakınlarında Savenay’da yenilir ve dağılır Geride kalan küçük gruplar ise, isyanı sürdürmek için ormanlık alanlara çekilir Ordular arasındaki savaş Savenay’da bitmiş, sıra 1796’ya dek sürecek olan toplu katliamlara gelmiştir

Artık daha rahat hareket eden Louis-Marie Turreau yönetimindeki cumhuriyetçi “Cehennem Birlikleri”, kitleler biçiminde teslim olanları acımasızca öldürür, savunmasız yüzlerce köyü yakar, ateşli silahlardan tasarruf etmek için kadın, çocuk ve yaşlıları kesici silahlarla katleder

Bu kanlı zaferin ardından, General François Joseph Westermann, Paris’e gönderdiği raporda durumu şöyle özetler:

“Cumhuriyetçi yurttaşlar, artık Vendée yok! Çocuklarıyla ve kadınlarıyla kılıcımız altında can verdi Vendée’yi, Savenay bataklıklarına ve ormanlarına gömdük Bana verdiğiniz emir uyarınca, çocukları atlarımızın ayakları altında ezdik Kadınları, yeni asiler doğurmamaları için katlettik Yolları cesetlerle kapladık Teslim olmak için gruplar biçiminde gelen köylüleri durmaksızın kurşuna dizdik Onlara, devrimin acımasız olduğunu göstermek için hiç tutsak kabul etmedik

Alıntı Yaparak Cevapla