Prof. Dr. Sinsi
|
Fransızların Katliam Tarihi
Vendée’de öldürülenlerin sayısına ilişkin farklı veriler vardır Çeşitli kaynaklara göre, ölü sayısı 180 bin ile 600 bin arasında değişmektedir Katliamların merkezi Nantes kentidir Toplu öldürmeler için farklı yöntemlere başvurulmuştur Kimi isyancılar, aileleriyle birlikte dolduruldukları gemilerin Atlantik Okyanusu kıyılarında batırılmasıyla öldürülür, kimileri ise su galerilerinde boğularak ya da kurşuna dizilerek öldürülür Ayrıca, Vendée halkının önemli bir bölümü, açlık ve salgın hastalıklardan öldürülmek üzere, hapishanelere, depolara tıka basa kapatılır Kaynaklar, 210 bin sivilin yanısıra, 100 bini çocuk, 300 bin sivilin de, soğuk, açlık ve salgın hastalıklara terk edilerek öldürüldüğünü ortaya koymaktadır
Vendée Soykırımı hakkında birkaç çalışma vardır Reynald Secher’in 1986’da yayımlanan “Fransız’ın Fransız’a Soykırımı” adlı kitabı, Vendée’de yaşananların soykırım olarak tanımlaması bakımından önemlidir Ayrıca, Hugh Goug, Stephane Courtois ve Pierre Chaunu gibi tarihçiler de, Vendée’de yaşananlar için soykırım kavramını kullanmıştır
24 Ağustos 1572’de, bugün dünyanın önemli ve saygın müzelerinin başında gösterilen, dönemin kraliyet sarayı Louvre’un bahçesinden başlayarak, Paris sokaklarında, binlerce Protestan Fransız katledilmiştir Bir bölüm Fransız tarihçi, bu katliamın abartılmamasını ve din savaşlarının bir parçası olarak görülmesini önermektedir
Katolikler’le Protestanlar arasında geçen Üçüncü Din Savaşı, 8 Ağustos 1570’te imzalanan Saint-Germain-En Laye Barışı ile sona ermişti Bu sırada Fransız tahtında Kraliçe Catherine de Medecis’in oğlu 9 Charles bulunuyordu Kraliçe, yeni bir din savaşını önlemek amacıyla, Katolik dünyasının önde gelen adları papa ve İspanya Kralı 2 Philippe’in muhalefetine karşın, kızı Prenses Marguerite de Valois’yı, daha sonra 4 Henri adıyla Fransa tahtına çıkacak Protestan Prens Henri de Navarre ile evlendirmeye karar verir
Kraliçe, papanın kutsamadığı nikahı kıyması için, Bourbon kardinalini ikna eder Protestan soyluların 18 Ağustos 1572’deki düğüne katılmak için Paris’e gelmesi, Katolikler’in tepkisini toplar Bu sırada Paris’teki hava, sürekli artan fiyatlar, yıllık ürünün kötü olması gibi nedenlerle oldukça gergindir Düğün için yapılan harcamaların fazlalığı ve lüks ise, Katolikler’i ayaklandıran öteki nedenlerdir
Katolikler’in önde gelen adlarından François de Guisse’in, Protestan liderlerden Amiral Coligny’in emriyle öldürüldüğü söylentisinden etkilenen Katolikler, 23 Ağustos 1572’de Coligny’e başarısız bir suikast düzenlerler Bu olay Protestanlar’ın ayaklanmasına neden olur Bunun üzerine Kral 9 Charles, önde gelen Protestan liderlerin öldürülmesine karar verir ve kentin tüm kapıları kapatılır Katliamın, Louvre’un karşısındaki Saint Germain Auxarois Kilisesi’nin çanları çaldığında başlayacağı, gerekli yerlere önceden bildirilmiştir 24 Ağustos 1572 sabaha doğru çan sesi duyulunca, önce düğün için kente gelen Protestan soylular katledilir, ardından Paris sokaklarında katliam başlar Coligny, Louvre’daki yatağında öldürülür, bahçeye atılan cesedi parçalanır Yataklarında, evlerinde, sokaklarda öldürülen Protestanlar’ın cesetleri, yalnızca kenti değil, Seine Nehri’ni de doldurur Bordeaux, Lyon, Angers, Orleans, Meaux, Bourges, Saumur gibi kentlere de sıçrayan olaylarda, Protestanlar kitleler biçiminde öldürülür Farklı kaynaklara göre, ölü sayısı 5 bin ile 80 bin arasında değişmektedir
Papa 13 Gregoire, Protestan katliamından büyük mutluluk duyduğunu açıklayarak, bu olayın anısına resimler yapılmasını emreder İspanya Kralı 2 Philippe ise, “En mutlu günümü yaşıyorum” der Katliamdan kurtulan Protestanlar’ın büyük bir bölümü Almanya’ya kaçmıştır 1572’de Fransa nüfusunun yüzde 30’u Protestan iken, bugün bu oran yüzde 2’dir
Dünyanın uygar ülkelerinden biri olarak gösterilen Fransa’nın tarihinden kısa bir bölüm okudunuz O uygar görüntü biraz kazındığında ortaya çıkacak olan kötülükleri gizlemek isteyen Fransa, 23 Şubat 2005’te, tüm eğitim kurumlarında uygulanması için, “Sömürgeciliğin İyi Yönlerini Öğretmek” başlıklı bir yasayı kabul etti:
“Üniversitelerin araştırma programları Fransa’nın Afrika ve deniz aşırı sömürgelerindeki tarihine hak ettiği yeri vermeli ve okullarda, özellikle Fransız sömürgecilik döneminin bu bölgelerdeki olumlu rolü öğretilmelidir ”
|