Yalnız Mesajı Göster

Bir Katliamın Perde Arkası

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Katliamın Perde Arkası








Nasıl başladı?

II Dünya Savaşı'nın bitmesiyle, bağımsızlığa hazırlamak amacıyla Ruanda yönetimi Birleşmiş Milletlere verildi Beklenen şekilde yapılan seçimlerde Hutu milliyetçisi PARMEHUTU Hareketi (Hutu Özgürlük Hareketi) iktidara geldi İktidara geldikleri andan itibaren, Belçikalıların desteğiyle, eski yönetimin uzantısı sayılan Tutsilere karşı hemen her bölgede çeşitli faaliyetlerde bulundular Bu faaliyetlerin sonucunda 20 bin ila 100 bin arasında Tutsi öldürüldü, 160 bin kadarı da komşu ülkelere, Tanzanya ve Uganda'ya sığındı






Bağımsızlık kazanılmasından sonra PARMEHUTU yönetimi, tek parti iktidarı sırasında da Hutu milliyetçisi bir politika izledi 1964 ve daha sonra 1974'teki pogrom adı verilen olaylarda birçok Tutsi öldürüldü ya da sürüldü Bu olaylar sırasında Tutsi öldüren Hutular devlet tarafından korundu Göstermelik bir iki olay dışında kimse yargılanıp cezalandırılmadı

1973'te Hutu Juvénal Habyarimana bir darbeyle iktidarı ele geçirip, PARMEHUTU hareketine son verdi Ancak kendisi de bir Hutu milliyetçisi olduğundan Tutsiler açısından pek fazla değişiklik olmadı






Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile Ruanda lideri Juvénal Habyarimana, Ruanda'nın başkenti Kigali'de halkı selamlıyor François Mitterrand, savaş sona erdikten yıllar sonra, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil" şeklinde açıklamada bulundu

1980 yılına kadar komşu ülkelerdeki Tutsi nüfusu 500 binlere kadar ulaştı Eğitimli olmaları sebebiyle gittikleri ülkelerdeki önemli kadroları ele geçirerek ülkelerine dönüş için organize olmaya çalıştılar Bu amaçla kurulan "Ruanda Yurtseverler Birliği" Ruanda hükümetine baskı kurmaya çalıştı ancak politik bir çözüme varılamadı Uganda'daki kamplarından çıkıp Ruanda'da hükümetle silahlı mücadeleye başladıkları 1 Ocak 1990'dan 1992'ye kadar bir iç savaş yaşandı

Ağustos'ta Birleşmiş Milletler'in devreye girmesiyle imzalanan ateşkesle geçici olarak savaş durduruldu Fakat Fransa'nın aşırı uçtan Hutulara destek vererek kırsal kesimlerde INTERAHAMWE isimli örgütlenmeyi sağlaması soykırımı kaçınılmaz kıldı Bu dönemde Tutsilerle birlikte ılımlı sayılan Hutular da fişlendiler Örgütün soykırıma hazırlık aşamasında Çin'e yüzbinlerce satır sipariş edildi ve bunların yakında başlayacak "böcek" avında kullanılmaları salık verildi






6 Nisan 1994'te tarihin gördüğü en kanlı katliamlardan birisi radyoda yapılan anonslarla başladı O gün, bir Hutu olan Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağı düşürüldü Ülkede yaşanan kaostan faydalanan Interahamwe üyeleri ellerindeki listelere bakarak, eğitimli Tutsi ve ılımlı Hutular başta olmak üzere kıyıma başladılar

ABD, katliam sırasında öldürülen 10 Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerini sebep göstererek bölgede yalnızca 270 askerini bıraktı O günlere ait anlatılan bir anekdotta bölgedeki bir BM komutanının dönemin BM sekreteri Kofi Annnan'ı arayıp ne yapmaları gerektiğini sorduğu ve "müdahale etmeyin" yanıtını aldığı anlatılır BM'nin bu tavrı üzerine katliam daha da şiddetlendi

Katliam haberini alan "Ruanda Yurtseverler Birliği" üyeleri ülkenin doğusundan girip katliamcılarla savaşarak başkente kadar ülkeyi ele geçirdiler O ana kadar bölgeye müdahaleden uzak durmaya çalışan Fransa, ani bir kararla, Hutu hükümetine askeri yardıma başladı






Sonuç olarak 1994'ün Nisanından Temmuzuna kadar geçen 100 gün içinde tam 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu, tüm dünyanın gözleri önünde, katledildi ve 2 milyon Hutu, Tutsilerin ve Ruanda Yurtseverler Birliği askerlerinin öç almasından çekindiği için komşu ülkelere mülteci olarak sığındı


Alıntı Yaparak Cevapla