Yalnız Mesajı Göster

Saraylar - Çırağan Sarayı

Eski 11-25-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Saraylar - Çırağan Sarayı



Sarayın Bahçe Düzenlemesi
Çırağan Sarayı, yapılan çalışmalarla oldukça büyük ve düzenli bir bahçeye sahip olmuştu Esasen kıyının hemen arkasında yer alan koruluk, burada tarih boyunca inşa edilen yapıların doğal bahçesi olma niteliğini de taşıyordu Nitekim Sultan II Mahmud devrinde yapılan Eski Çırağan Sarayı ile birlikte artık bu koruluğun resmen sarayın mabeyn bahçesi olarak kullanıldığını görüyoruz Bu geniş bahçede büyük ve gölgeli yemiş ağaçları, orman, tarhlar, çiçekler, turfandalar, meyvelik bostan, suni derecik, kuşhaneler ve kameriyeler vardı Sultan Abdülmecid bu koruluğun en üst tarafına annesi Bezmiâlem Valide Sultan için bir köşk yaptırmış ve İstanbul'u her yönden gördüğü için "Yıldız" adı verilmişti
Yeni Çırağan Sarayı yapılırken bu koruluk, Beşiktaş-Ortaköy arasında yer alan yol üzerine bir köprü yapılmak suretiyle saraya bağlanmıştır Bu yıllarda koruluk içerisinde bir takım inşa faaliyetlerine de girişilir Malta Köşkü yaptırılırken, Yıldız Kasrı onartılmış, yeni ahır binaları kurulmuş ve birçok sed ve yol çalışması yapılmıştır
Sarayın ana yapılarının yer aldığı alanda da Avrupa Sarayları'nda görülen bahçe düzenlemelerine gidilmiştir Sultan Abdülmecid'in son dönemlerinde Eski Çırağan Sarayı'nın yıktırılıp yenisinin inşaası yolunda yapılan çalışmalar arasında bahçesine konulmak üzere İngiltere'de bir limonluk yaptırılması düşünülmüştü Bu amaçla devrin Tophane Müşiri Ahmed Fethi Paşa vasıtasıyla İngiliz Tüccar Mr Peill'e bir limonluk sipariş edilir Ancak Fethi Paşa'nın vefatı ve ekonomik buhran nedeniyle bütün inşa çalışmalarının durdurulması sonucu limonluk İngiltere'de unutulur Bu durum Tüccar Peill'in diğer konularda alacaklarından dolayı Osmanlı Devleti'ne başvurmasıyla ortaya çıkmış ve gerekli inceleme neticesinde Çırağan Sarayı için 32015 Şilin değerinde bir limonluğun bedelinin ödendiği halde üç yıldan beri Londra'da imal edildiği fabrikada beklediği anlaşılmıştır
1859 yılında Mr Peill tarafından Londra'da Mösyö Vested Buyly ve ortaklarına yaptırılan bu limonluk Osmanlı Devleti'nin Londra konsolosunun girişimleriyle 13 Haziran 1864'te İstanbul'a getirilir
Limonluğun kurulabilmesi için Chelsea'den Mühendis John Meir ile anlaşılmıştı Kendisine ayda 25 sterlin verilecekti Mühendis John Meir'e limonluğu yapan Vested Buyly ve ortakları tarafından otuz dört adet resmi içeren bir kuruluş şeması verilmiş ve bu resimlerle limonluğun sekiz ay zarfında kurulabileceği belirtilmişti Mühendis Karadeniz'e işleyen gemilerden birisiyle, baş kamarada olmak üzere ve yiyecek-içeceği temin edilmek şartıyla İstanbul'a gelecekti İşini bitirdikten sonra da en geç iki ay içerisinde İngiltere'ye geri dönecekti Limonluğun kurulmasına 17 Ağustos 1864'te başlanır Mühendisin çalışabilmesi için gerekli malzeme ve iş gücü de kendisine sağlanır ve belirtilen süre içerisinde limonluk kurulur
Özenle hazırlanan ve zorlu uğraşlarla Çırağan Sarayı bahçesine kurulan bu limonluğun ömrü ne yazık ki çok uzun süreli olmaz Sarayın tamamlanmasından iki yıl sonra, 6 Şubat 1873'te sökülerek arkada bulunan büyük koruluğa nakledilir Yerine de "Çini Köşk" adı verilen bir köşk yapılır Bu köşk de 1905 yılında yapılan tamiratta hayli harap olmasından dolayı yıkılmıştır
Limonluğun camlarının kalitesinden dolayı "Billur Köşk" adıyla da anıldığı olmuştur O tarihler de İstanbul'da bulunmuş olan bir Rus yazarı Billur Köşk hakkında şu bilgileri vermektedir: "Çırağan Sarayı'nda evvelce tıpkı Londra Billur Sarayı gibi billurdan bir limonluk yapılmış ve içine binlerce öter kuş salıverilmişti Halbuki saray inşaasının sonrasında Sultan Aziz kuşların fazla gürültüsünden ve limonluğun güneş hararetiyle pek fazla ısınmasından rahatsız olarak Billur Köşk'ü yıktırdı"
Limonluğun yanında sarayın müteahhitlerinden Kirkor Kalfa tarafından 22 Mayıs 1872'de 1058568 kuruş masrafla bir kuşluk da yapılmıştı Ayrıca sarayın bahçesinde beşi büyük olmak üzere birçok havuz yapılmıştı
Sultan Abdülaziz'in hayvanlara karşı olan ilgisinden dolayı ve özellikle arslan sevgisi nedeniyle bahçede bir "Arslanhane" inşa edilmişti Padişahın bu tutkusundan dolayı çeşitli ülkelerden ve yurt içinden yetiştirilmek üzere İstanbul'a hayvanlar getirtilmekteydi Örneğin 4 Mart 1863'te Sultan Abdülaziz için Bağdat civarından yüz altmış beş Arap atı, üç arslan, bir Van kedisi ve bir sansar satın alınmıştı Çırağan Sarayı bahçesinde, zürefalar için de bir yer yapılması, burada küçük bir hayvanat bahçesinin oluşturulduğunu gösteriyor
Padişahın arslan sevgisi o denli yüksekti ki , bu hayvanların heykellerinin yapılması için İtalya'da Carraro'dan mermerler getirtilmişti Yapılan heykeller bahçenin çeşitli yerlerini süslerken, sarayın yanması üzerine iki arslan heykeli Dolmabahçe Sarayı bahçesine gönderilmişti

Alıntı Yaparak Cevapla