Yalnız Mesajı Göster

Saraylar - Dolmabahçe Sarayı

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Saraylar - Dolmabahçe Sarayı



Mimari Üslubu
Avrupa saraylarının anıtsal boyutlarına özenilerek inşa edilen Dolmabahçe Sarayı, değişik üslupların öğeleriyle donandığından belirli bir üsluba bağlanamaz Büyük bir orta yapıyla iki kanattan oluşan planında, geçmişte mimari açıdan işlevsel değeri olan öğelerin farklı bir anlayışla ele alınarak süsleme amacıyla kullanıldığı gözlemlenir
Dolmabahçe Sarayı'nın kendine has, belirli ekollere giren bir mimari üslubu olmamasına karşın Fransız Baroku, Alman Rokokosu, İngiliz Neo Klasizmi, İtalyan Rönesansı karışık bir şekilde uygulanmıştır Saray, batı anlayışıyla çağdaşlaşma gayretleri içinde bulunan toplumun sanatta da batının tesiri altında kalarak, Osmanlı saray ihtiyaçlarını da dikkate alıp, o asır bünyesinin sanat atmosferi içinde yapılmış bir eserdir Nitekim, 19 yüzyıl köşk ve saraylarına dikkat edildiğinde onların, içinde yaşanılan yüzyılın sanat olaylarına değil, toplumun ve tekniğin gelişmesini de izah ettiği farkedilebilir

Özellikleri
Sarayın, üstü cam kaplı iç mekânı



Deniz tarafından görünüşü batılı olmasına karşılık, bahçe tarafı yüksek duvarlarla çevrili ve ayrı ayrı birimlerden oluşması itibariyle doğulu görünümündeki Dolmabahçe Sarayı, 600 m uzunluğunda mermer bir rıhtım üzerinde inşa edilmiştir Mabeyn Dairesi (bugün Resim Heykel Müzesi)'nden Veliahd Dairesi'ne kadar olan uzaklığı 284 m'dir Bu mesafenin ortasında yüksekliğiyle dikkat çeken Merasim (Muayede) Dairesi bulunur
Dolmabahçe Sarayı üç katlı, simetrik planlıdır 285 odası ve 43 salonu vardır Sarayın temelleri kestane ağacı kütüklerinden yapılmıştır Deniz tarafındaki rıhtımın yanı sıra kara tarafında da birisi çok süslü iki abidevi kapısı vardır Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır Büyük, 56 sütunlu kabul salonu 750 ışıkla aydınlanan, İngiliz yapımı 4,5 tonluk muazzam kristal avizesi ile ziyaretçilerin ilgisini çekerSarayın, Muayede Salonu'nda yer alan 4,5 tonluk kristal avize



Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştır İç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir Dolmabahçe Sarayı mevcut hiçbir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tonlarına sahiptir Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidir Avrupa ve Uzak Doğu'nun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süsler Sarayın pekçok odasında kristal avizeler, şamdanlar ve şömineler bulunur
Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir 36 metre yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 4,5 ton olan devasa kristal avize asılı durur Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir Altı hamamdan, Selamlık bölümünde olanı, oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştırSarayın, kristalden yapılmış billur korkuluklu merdivenleri



Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkârlar bölümleri bulunmaktadır Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmiştir Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı, günümüzde Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir Saray Haremi'nin dış tarafında ise, Saray Tiyatrosu, Istabl-ı Âmire, Hamlacılar, Attiye-i Senniye Anbarları, Kuşhane Mutfağı, Eczahane, Pastahane, Tatlıhane, Fırınlar, Un fabrikası, Bayıldım Köşkleri bulunmaktaydı
Saray'ın Muayede Salonu'nun kapısı



Dolmabahçe Sarayı yaklaşık olarak 250000 m²'lik bir alanda yer almaktadır Saray, müştemilatının neredeyse tamamıyla birlikte deniz doldurularak, bu zemin üzerine 35 - 40 cm çapında, 40 - 45 cm satrançvari aralıklarla, meşe kazıklar çakılarak üzerine takviye edilmiş yatay hatıllarla bütünleştirilmiş 100 - 120 cm kalınlığında oldukça sağlam horasan harçlı döşek (radyojeneral) üzerine kagir olarak inşa edilmiştir Kazık boyları 7,00 - 27,00 m arasında değişmektedir Yatay peşteban hatıllar ise 20 x 25 - 20 x 30 cm dikdörtgen kesitindedir Horasan döşekler esas kütlenin 1,00 - 2,00 m dışına taşacak (ampatman) şeklinde oluşturulmuşlardır Yıktırılan eski sarayların temel döşekleri tamir ettirilerek yeniden kullanılmıştır Gayet sağlam olduklarından, hiçbiri tasman yapmamış, çatlama ve yarılma olmamıştır
Sarayın temel ve dış duvarları, masif taştan, bölme duvarları harman tuğlasından, döşeme, tavan ve çatılar ahşap olarak yapılmıştır Beden duvarlarında takviye amacıyla demir gergiler kullanılmıştır Masif taşlar, Haznedar, Safraköy, Şile ve Sarıyer'den getirilmiştir Stuka mermerle kaplanan tuğla beden duvarları, somaki mermer plak veya kıymetli ağaçlardan faydalanılarak lambrilerle örtülmüştür Pencere doğramaları meşe kerestesinden yapılmış, kapılar maun, ceviz veya daha kıymetli kerestelerden imal edilmiştir Çıralı çam keresteler Romanya'dan, meşe dikme ve hatıllar Demirköy ve Kilyos'tan, kapı, lambri ve parke keresteleri de Afrika ve Hindistan'dan getirtilmiştir
Alttan kızdırmalı alaturka stilinde inşa edilen kagir kubbeli hamamlarda Marmara mermeri, Hünkâr hamamında ise Mısır alabaster cevheri kullanılmıştır Pencerelerde özel imalatla ultraviyole ışınlarını geçirmeyen camlar kullanılmıştır Özellikle padişahın kullanımında olan yerlerdeki duvar ve tavan süslemeleri diğer mekanlardakilere nazaran daha fazladır Çatılarda toplanan kar ve yağmur suları dere ve oluklarla kanalizasyona bağlanmıştır Kanalizsyon şebekesi kafi miktarda borularla kurulmuş, atık sular çeşitli işlemlerle temizlenerek, dört ayrı yerden denize akıtılması sağlanmıştır

Süslemeleri
Dolmabahçe Sarayı'nın dış süslemeleri, Barok, Rokoko ve Ampir motiflerinden oluşur



Dolmabahçe Sarayı'nın iç ve dış süslemeleri Batı'nın çeşitli sanat dönemlerinden alınan motiflerin birarada kullanılmasıyla gerçekleştirilmiştir Barok, Rokoko ve Ampir özelliğindeki motifler içiçe kullanılmıştır Sarayın inşaatında Marmara Adaları'ndan çıkarılan maviye benzer bir renkteki mermer kullanılmış, iç süslemede ise su mermeri, billur, somaki gibi kıymetli haiz mermer ve taşlarla çalışmalar yapılmıştır Dış cephelerdeki süslemelerde olduğu gibi iç tezyinatta da eklektik (seçmeci) anlayış hakimdir Sarayın duvar ve tavan süslemeleri İtalyan ve Fransız sanatçılar tarafından yapılmıştır İç süslemelerde çoğunlukla altın tozu kullanılmıştır Resimler sıva ve alçı üzerine yapılmış, duvar ve tavan süslemelerinde perspektifli mimari kompozisyonlarla boyutlu yüzeyler meydana getirilmiştir Sarayın iç dekoru, tarih akışı içinde ilaveler yapılarak zenginleştirilmiş, özellikle yabancı devlet adamı ve kumandanların hediyeleri ile salon ve odalar ayrı bir değer kazanmıştır Séchan isimli yabancı bir sanatkar sarayın dekore edilmesinde ve döşenmesinde çalışmıştır Avrupai stilde (Regence, XV Louis, XVI Louis, Viyana-Thonet) ve Türk tarzındaki mobilyaların yanısıra, saray odalarında görülen minder, döşek ve şalteler alaturka hayat tarzının devam ettirildiğini göstermektedir 1857 tarihli belgelerde Séchan'a başarısından dolayı nişan verildiği ve kendisine üçmilyon frank hakkının ödenmesi gerektiği açıklanmıştır Sarayın, İtalyan ve Fransız sanatçılar tarafından yapılmış tavan süslemeleri



Döşemelik ve perdelik kumaşların tümü yerli olup, sarayın dokumahanelerinde üretilmiştir Sarayın parkelerinin üzerini (yaklaşık 4500 m²'lik bir alanı) 141 halı ve 115 seccade süslemektedir Halıların büyük bir kısmı Hereke fabrikalarındaki tezgahlarda imal edilmiştir Bohemya, Bakara ve Beykoz avizelerinin toplam sayısı 36'dır Ayaklı şamdanların, bazı şöminelerin, billur merdiven korkuluklarının ve bütün aynaların malzemesi kristaldir Sarayda ayrıca 581 tane kristal ve gümüşten yapılmış şamdan mevcuttur Toplam 280 vazodan 46 tanesi Yıldız porseleni, 59'u Çin, 29'u Fransız Sevr, 26'sı Japonya, geri kalan diğerleri de muhtelif Avrupa ülkelerinin porselenleridir Herbirinin ayrı bir özelliği olan 158 adet saat sarayın oda ve salonlarını süslemektedir Yaklaşık 600 adet tablo, Türk ve yabancı ressamlar tarafından yapılmıştır Bunlar arasında saray baş ressamı Zonaro'nun 19, Abdülaziz döneminde İstanbul'a gelen Ayvazovsky'nin 28 tablosu da bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla