Prof. Dr. Sinsi
|
Mersin / Tarsus
Tarsus, Mersin ilinin ve Türkiye`nin en büyük ilçelerinden birisidir Nüfusu merkez ilçenin 229 921 bağlı köylerin nüfusu 88 632 ve toplamda nüfusu 318 553,tür Çok zengin bir tarihi olup, ilahi dinler açısından önemli bir kenttir Kuran-ı Kerim'in Kehf Suresinde geçen Eshabı Kehf (Yedi Uyurlar)ın kaldığı mağara Tarsus'ta olduğu söylenmektedir Müslümanlar bu önemli merkezi ziyaret etmektedirler İsa'nın 12 Havarisinden biri olan Saint Paulus Tarsus'ta yaşamıştır ve Katolik dünyasının kurucusu olan st Petrus da Tarsus doğumludur Bu merkez Hristiyanlarca hac yeri olarak kabul edilmektedir Kudüsteki Kıyamet kilisesinden sonraki en kutsal kilise olan Saint Paulus kilisesi ve Saint Paulus Kuyusu Tarsus'ta bulunmaktadır Bunların yanısıra dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu, Roma hamamı'da Tarsus'tadır Şehrin nüfusu 2008 yılına göre 238 205'dır 1973'te 107 000 olan nüfusu 1990'da 187 508'e, 2000'de 216 382'ye, 2007'de 229 921'e çıkmıştır
Kuruluşu
Kuruluşu 8000 yıl öncelerine Yeni Taş Çağı'na dayanan Tarsus'un, adını Kent Tanrısı Sandon'dan (Baal Tarz) aldığı bilinmektedir
Tarsus'un ismi ve kuruluşu hakkında,mitolojilerde ve eski yazarların anlatımlarında çeşitli bilgiler vardır Bunların hemen hepsi Roma İmparatorluğu çağlarında, özellikle Augustos döneminde ortaya çıkmıştır ve hiçbiri tarihi bir gerçek olarak kabul edilemez
Mitolojiye göre, Antik Çağlar'da Tarsus Çayı'na, Kilikya'nın yenli halkı Cydnos adını vermiştir Cydnos, mitolojide nehir tanrısına verilen isimdir Azra Erhat, Cydnos için şöyle yazar:"Kilikya'da bugün Tarsus Çayı diye bilinen ırmağın tanrısı Ana tarafından lapetos'un torunu sayılır Cydnos'un Parthenios adlı bir oğlu olduğu ve Cydnos Irmağı' nın denize döküldüğü yerde bir kent kurup ona Parthenia demiştir Burası da bugünkü Tarsus'dur "
Mitolojideki Pegasus (kanatlı uçan at) ya da Bellerofontes, Kilikya ovasında yolunu şaşırmış ve Tarsus'un bulunduğu yerde ayağı sakatlanmış olduğundan kente Latince ayak tabanı anlamına gelen Tar-sos adı verilmiştir
Diğer bir efsaneye göre kentin kurucusu eski Kilikya Tanrısı Sandon ile bir tuttukları Herakles'dir Herakles'in resimleri MÖ 4 üzyıla ait Tarsus sikkeleri üzerinde bulunmaktadır
Antik gezgin ve coğrafyacı Strabon, "Coğrafya" kitabında kentin kuruluşuyla ilgili olarak:"Tar-sos'a gelince o, bir ovada uzanır, İo'yu araştırmak üzere Triptolemosla birlikte dolaşan [Argos]]lular tarafından kurulmuştur " şeklinde bir bilgi verir
Bir efsaneye göre, bu kentin kurucusu Perseus'dur Mitolojinin kahramanlarından biri olan Per-seus,Hitit döneminde Andrasos olarak bilinen bir köyün yerinde Tarsus kentini kurmuştur
Diğer bir efsaneye göre Tarsus, Tarım Tanrıçası Demeter'İn oğlu Triptolemos tarafından kurulmuştur Antik Çağ'da Tarsus önemli bir tarım merkeziydi ve bu özelliği antik Tarsus sikkelerinde betimlenmiştir
Tarsus Mozaiği, M S 3 yüzyılda yapılan mozaikte Orfeus'un müziği ile vahşi hayvanları uslandırmasına ait tasvir antakya müzesi Tarsus adı ve kentin Kilİkya Kralı Syennessis'in yönetim merkezi olduğu, ilk defa MÖ 401 yılında Ksenephon'un "Anabasis" kitabında belirtilmektedir MÖ 5 yüzyılın ikinci yarısından İtibaren Tarsus'a ait sikkeler üzerinde, kentin ismi gerek Aramice ve gerekse Grekçe yazı ile Tarz ve Terzi şekillerinde görülmektedir Tarsus'un bu şekilde bilinen adına çok daha önceleri Asur kaynaklarında rastlanılmaktadır Asur kaynaklarında, önce Kilikya'nın merkezi olarak bildirilen Tarsus, Asur Kralı 3 Salmannassar (MÖ 859-825) ve Sanherib'e (MÖ 704-681) ait belgelerde Tarzi şeklinde anlatılmaktadır
İlk Yerleşim
Gözlükule Höyüğü'nde yapılan kazılar, bu yörede ilk yerleşmenin Yeni Taş Çağı dönemiyle başladığı ve Orta Tunç Çağı'na değin kesintisiz sürdüğünü ortaya koymuştur
Antik Çağ
Bir süre Asur egemenliğinde kalan yöre, daha sonra Persler'in, MÖ 333'te ise Alexander'in (Büyük İskender) yönetimine geçmişti MÖ 66'da Kilikya bir Roma vilayeti olunca, Tarsus'da buranın merkezi durumuna getirilmiştir Tarsus bu dönemde büyük bir gelişme gösterdi Tarım ve ticaretin yanısıra,Cydons'un yatağı taranarak büyük gemilerin bu akarsuda sefer yapmalarının sağlanmasıyla,Doğu Akdeniz,deniz ve karayollarının birleştiği büyük bir ticaret ve kültür merkezi haline geldi Yine bu dönemde kentin nüfusu 450 bin kişiyi aştığı sanılmaktadır Uzunca bir süre tarsus Dünyanın en büyük kenti olarak kaldı 
Strabon,Tarsus'daki kültür yaşamı hakkında oldukça ayrıntılı bilgiler vermektedir Strabon, birçok filozof,dil bilgini ve şairlerin Tarsus'da yaşadığını,onların kültür hayatına olan etkilerini, her konuda büyük bir gelişme içindeki Tarsus'un bir bilim ve üniversite kenti olduğunu, halkın felsefeye ve diğer bilim dallarına büyük ilgi gösterdiğini ve bunları öğrenmeye istekli olduklarını;Tarsus'un bu konuda İskenderiye ve Atina'yı geçtiğini yazmaktadır Strabon'dan, Tarsus'da eğitim görenlerin yerli halktan olduğunu ve yabancıların nadir olarak geldiğini,eğitimini bitirenlerin bir kısmının yabancı ülkelere giderek orada eğitimlerine devam ettiklerini öğreniyoruz Ayrıca Tarsus'da stoik filozoflardan
Antipator,Arhedemos,Nestor,Athenedoros kentleri dolaşarak okul açan Phutiades ve Diogenes,edebiyatçılardan Artemidoros ve Diodoros, Diony-sides'in yaşadığını yazar Strabon Tarsus hakkında verdiği bilgilerin sonunda Roma kenti, Tarsuslu alimleri iyi ispat edebilir; çünkü, Roma gerek Tarsus'dan gerek İskenderiye'den gelen bu gibi alimlerle dolu olduğunu belirtir Bu bilgilerden Tarsus'un ticaret kenti özelliği yanında kültür ve üniversiteler kenti de olduğunu ayrıntıları ile öğreniyoruz
Tarsus'da Antonius döneminde antik bilim adamlarının yazdıkları büyük kitaplar toplanarak, 200 000 ciltlik, dünyada eşi bulunmayan bir kütüphane oluşturulmuştur Tarsus'daki üniversitede, Atina ve iskenderiye üniversitelerinden daha da ünlü idi Tarsus'da bulunan yazılı kitabelerde, buranın özgür bir kent olduğu yazılıdır
Tarsus'un özgür kurumlarından,St Paulus ve birçok filozoflar faydalanmışlardır Kozmopolit bir kent olan Tarsus, Roma yasalarına göre yönetilmiştir
Yunan kaynaklarında,Tarsus'daki tarihi eserler hakkında verilen bilgilerde;krallık sarayları, pazar yerleri,caddeler, köprüler, hamamlar, çeşmeler, haller, akarsu sahilinde gençlere ait gymnaziyum, stadyum ve Paulus Tapınağı anlatılmaktadır
Xenophon'dan sonraki antik yazarlar,Cydnos akarsuyunun kentin ortasından geçtiğini yazmaktadırlar Strabon,Cydnos'un gymnaziyumun yanından geçtiğini,ilk önce Regma denilen bir göle döküldüğünü, burasının Tarsus'un limanı olduğunu ve orada gemi tezgahları ile ticarethanelerin bulunduğunü yazar Günümüzde de liman etrafında ve liman ile Tarsus arasındaki alanda yerleşim olduğunu ispat edecek izler vardır Cydnos'dan Tarsus'a kadar gemilerin gelebilmesinin mümkün olduğu birçok yazar tarafından belirtilmekle ve antik Tarihçi Plutarkhos,Kleopatra'nın M Antonius'u filosu ile birlikte Tarsus'da ziyaret ettiğini yazar
|