Yalnız Mesajı Göster

İttihat Ve Terakki Üzerine Düşünceler -3

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İttihat Ve Terakki Üzerine Düşünceler -3







Balkan Savaşı, İttihat ve Terakki'nin Tekrar İktidarı Ele Geçirmesi

18 Ekim 1912'de Balkan Savaşı patlak verdi İmparatorluk, bu küçücük Balkan devletleriyle de savaşa hazır değildi Balkan Savaşı başlamadan kısa bir süre önce, hiç gereği yokken Balkanlardan 120 tabur asker terhis edilmişti Erzincan, Şam ve Bağdat'taki askerî birlikler de Balkanlara kaydırılamadı Her şeyden önemlisi, ordu politikaya bulaşmıştı Subaylar, İttihatçı ve Halâskâr Zabitân diye ikiye ayrılmıştı Bu arada Gazi Ahmet Muhtar Paşa hükümeti, daha savaşın başında 29 Ekim 1912'de istifa etti Yerine Kâmil Paşa hükümeti kuruldu Balkan Savaşı, bu siyasî ve askerî karışıklıklar içinde geçti Halâskâr Zabitân, tamamen Balkanlarda savaşmakla meşguldü İktidardan uzaklaştırılmış, fakat hiç yılmamış ve yeraltına kaymış İttihatçılar ise, tekrar iktidara dönmeye hazırlanıyordu (Lewis,1991:224)

İlerleyen günlerde Balkan Savaşı hızla aleyhimize gelişmiş, daha savaşın başlangıcında Bulgarlar karşısında, gırtlağına kadar politikaya batmış Türk ordusu bozulmuş, Kırklareli bile düşmüş, düşman Çatalca önlerine gelmişti Türk ordusu, Sırp, Karadağ ve Yunan orduları karşısında da büyük bir bozguna uğramıştı 6 Kasım 1912'de "Selânik'i müdafaa ile vazifeli jandarma generali Tahsin Paşa, tek silâh atmadan, muazzam kolordusunu, bütün silâhlarıyla beraber Yunanlılara teslim etti" (Öztuna,1978:265) Yunan donanması, Ekim-Kasım-Aralık 1912'de Bozcaada, Limni, Midilli ve Sakız'ı işgal etti Balkanlarda yalnız, İşkodra, Yanya ve Edirne kaleleri hâlâ düşmana direniyordu 3 Aralık 1912'de Osmanlı hükümeti ateşkesi kabul etti

Bu arada İttihatçılar, Kâmil Paşa hükümetinin Edirne'yi Bulgarlara bıraktığı propagandasını yapıyordu Hâlbuki böyle bir şey söz konusu değildi 23 Ocak 1913'te Bulgar orduları Edirne'yi kuşatmış ve Çatalca mevzileri önüne gelmişken, İttihatçılar harekete geçti Kurmay Yarbay Enver Bey, etrafına topladığı yaklaşık iki yüz kişilik bir kuvvetle Bâb-ı Âli'yi yani başbakanlığı bastı, nöbetçi iki subay ve sekiz eri şehit ederek Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Nazım Paşa'yı (Enver veya Yakup Cemil) tek kurşunla vurdu Talat ve Enver beyler, 81 yaşındaki Başbakan Kâmil Paşa'nın odasına girdi ve ölüm tehdidiyle paşayı istifa ettirdi Enver Bey, hiçbir sıfatı olmadığı hâlde Sultan Reşat'ı tehdit ederek, 23 Ocak 1913'te Mahmut Şevket Paşa'nın Harbiye Nazırlığı da üzerinde bulunmak üzere Başbakan olarak tayin edildiğine dair irade-i seniyye çıkarttı

Bâb-ı Âli Baskını'ndan (23 Ocak 1913) 1 Dünya Savaşı'na (1914) Kadar İttihat ve Terakki

İttihat ve Terakki Cemiyeti, 23 Ocak 1913'te Mahmut Şevket Paşa'nın başbakanlığı döneminde ordu, polis ve sivil bürokraside, ciddi bir tasfiye daha gerçekleştirdi Artık Jön Türkler tam anlamıyla iktidara gelmişti Fakat İttihat ve Terakki'nin kesin iktidarı, ülkeyi hızla çöküşe doğru götürdü Bu dönemde Balkan Savaşı, bütünüyle hezimete dönüştü Direnmekte olan Yanya, İşkodra ve Edirne de düşman eline geçti 30 Mayıs 1913'te imzalanan Londra Antlaşması'yla, Edirne dâhil bütün Balkanlar kaybedildi Türkiye Midye-Enez çizgisine çekilip bugünkü Trakya topraklarının bile yarısını düşmana terk etmek zorunda kaldı Mahmut Şevket Paşa'nın başbakanlığa gelişinden dört ay 19 gün sonra, 11 Haziran 1913'te bir suikasta hedef olup öldürülmesi, İttihat ve Terakki'ye son muhalefet kırıntılarını da yok etme fırsatını verdi Suikastla ilgisi olmayan 350 muhalif, yakalanıp Sinop'a sürüldü 29 kişi idam edildi Cemiyet'e sadakatinden şüphe edilen bütün memur ve subayların görevine son verildi Sıkıyönetim ilân edilip muhalefet susturuldu Liberal muhalefetin lideri Prens Sabahattin, tekrar yurt dışına kaçmak zorunda kaldı

Bu arada İttihat ve Terakki Cemiyeti, İttihat ve Terakki Fırkası'na dönüştü Mahmut Şevket Paşa'nın yerine İttihatçılar, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın torunu, İttihatçı Prens Sait Halim Paşa'yı başbakanlığa getirdi; fakat Sait Halim Paşa, İttihatçı liderler Enver, Cemal ve Talat'ın kuklası durumunda idi Türkiye'de artık bir tek parti diktatörlüğü kurulmuştu

Tam o günlerde, Balkan Savaşı'nın galibi küçük Balkan devletleri, Osmanlıdan aldıkları büyük mirası paylaşamamış, 29 Haziran 1913'ten itibaren birbirlerine düşmüşlerdi Bunu fırsat bilen Osmanlı Devleti, 21 Temmuz 1913'te Edirne'yi Bulgarlardan geri aldı Aşağı yukarı bugünkü Trakya sınırı çizildi

Yarbay Enver Bey, 3 Ocak 1914'te üst üste terfi ettirilerek Paşa ve Harbiye Nazırı oldu Şehzade Süleyman Efendi'nin kızı Naciye Sultan'la evlenerek sarayın damadı hâline geldi "Enver Paşa, 21 Ekim 1914'te Başkomutan Vekili unvanını alarak bütün orduya hâkim oldu" (Öztuna,1978:280)

Cemal Bey, 1913'te İstanbul Muhafızı (Emniyet Müdürü) olup başşehrin güvenliğinden birinci derecede mesul kişi hâline geldi O da hızla terfi ettirilerek Paşa yapıldı Önce Bahriye Nazırı, sonra Suriye'de ordu komutanı oldu

Talat Bey ise, İttihat ve Terakki'nin en nüfuzlu adamı idi 2 Meşrutiyet'ten önce telgraf memurluğu, Selânik Posta Müdürlüğü Başkatipliği yaptı 2 Meşrutiyet'ten sonra ise, hızla yükseldi, önce milletvekili sonra Dâhiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) oldu Prens Sait Halim Paşa'nın ardından Şubat 1917'de, imparatorluğun başbakanlık koltuğuna oturdu

"Bu üç adamın yönetimi altında devlet gücünün mekanizmasının vidaları, gittikçe sıkıştırıldı Muhalefet partileri yıkıldı, liderleri sürüldü veya zararsızlaştırıldı ve bazen bir terör idaresi oranlarına yaklaşan bir baskı uygulandı" (Lewis,1991:226) 1914 kışında yapılan parlamento seçimlerine muhalefet katılmadı, dolayısıyla seçimlerden sonra oluşan meclis, İttihat ve Terakki'nin tam bir kuklası durumunda idi

Bu arada Avusturya veliahdı Ferdinand'ın 28 Haziran 1914'te Saray Bosna'da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesinin ardından, milletlerarası gerginlik hızla arttı ve 1 Dünya Savaşı patlak verdi İttihatçı liderler Başbakan Sait Halim Paşa, Enver Paşa, Talat Paşa ve Meclis Başkanı Halil, gizlice Almanlarla bir ittifak antlaşması müzakerelerine girişti 2 Ağustos 1914'te Almanlarla ittifak antlaşması imzalandı Hemen ardından, Meclis tatil edildi İttihat ve Terakki'nin kukla bir meclise bile tahammülü yoktu Osmanlı Devleti, 11 Kasım 1914'te İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı savaşa girdi Hâlbuki devlet, askerî, iktisadî, haberleşme ve ulaşım açısından büyü

Alıntı Yaparak Cevapla