Konu
:
Kılıcımızın Yaltırığı ...
Yalnız Mesajı Göster
Kılıcımızın Yaltırığı ...
11-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kılıcımızın Yaltırığı ...
Yavuz Sultan Selim
devlet işlerinde düzenli ve programlı hareket eder
istişareyi önemser
vezirlerinin söylediklerini dinler ve kararını öyle verir
karar verdikten sonra da asla dönmezmiş
Onun vaktinde kılık kıyafete düşkünlük
gösterişe kapı aralayan binalar inşası
saltanat tantanası vs
bir kenara itilip yerine tam devlet-i ebed-müddet anlayışına uygun bir ruh imarı başarılmıştır
Tabii bunun için başta kendisi olmak üzere bütün devletlilerde sade bir hayat yaşama tavrı öne çıkmıştı
Günlerden birinde Venedik elçisi Antonio Justiniani'ye huzura kabul izni verilmişti
Sadrazam ve devlet erkanı bu ziyaretten hoşnud olmayacaklardı
Çünkü hem sultanın
hem de kendilerinin kılıkları pek perişandı
Venedik elçisinin onları bu halde görmesi devlet itibarını düşürecekti
Ama bunu sultana kim söyleyebilirdi? Devir
sultanın disiplin ve celalinden korkanların "İnşallah Yavuz Selim'e vezir olursun!" cümlesini beddua diye söyledikleri devirlerdi
Nihayet Hersekzade Ahmet Paşa bütün cesaretini toplayıp meseleyi hünkara açtı
O da itiraz etmedi ve "Pek doğru söylersin lala
cümle yeni esvaplar giyile!" buyurdu
Elçinin geleceği gün Kubbealtı'nda divan toplantısı vardı
Vezirler toplantıyı bitirip hep birlikte sultanın yanına arz odasına geçtiler
İçeri girmeleriyle donup kalmaları bir oldu
Meğer sultan yeni hiçbir şey giymemişti
Yalnız elinde bir kılıç vardı ve tahtında otururken onunla oynuyor
pencereden vuran güneşin ışıkları kılıçta yaltırıklar oluşturup odayı dolduruyordu
Kimse hiçbir şey söyleyemedi
Nihayet elçinin geldiği bildirildi ve huzura kabul edildi
Adam kapı kenarında durup namesini takdim etti ve tercüman vasıtasıyla hükümdarın sorularını cevaplandırdı
Konuşma esnasında da hükümdar elindeki kılıçtan yansıyan parıltıları ara ara muhatabının gözüne doğru tutmaktaydı
Konuşma bitince elçinin gitmesine izin verildi
Ardından sultan Hersekzade'ye seslendi:
- Ahmet
var elçi beye sor
ağzını ara
Acep bizi nasıl bulmuşlar?!
Hersekzade emir baş üzre deyip çıktı
Odada çıt çıkmıyordu
Nihayet paşa geri döndüğü vakit heyecan doruktaydı
- Sordun mu Ahmet?
- Beli saadetlü hünkarım! "Kılıcının parıltısı öyle gözümü aldı ki kendilerini göremedim bile"
dediler
Yavuz gülümsedi ve ayağa kalkıp parmağıyla basamaktaki kılıcı gösterdi:
- Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez
Ama Allah esirgesin
bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil
bir de tepeden bakar
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul