Konu
:
Çanakkale'yi Geçemeyenlerden Dinleyin
Yalnız Mesajı Göster
Çanakkale'yi Geçemeyenlerden Dinleyin
11-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Çanakkale'yi Geçemeyenlerden Dinleyin
Çanakkale'yi Geçemeyenlerden Dinleyin
Karşımızdaki bir Türk siperinde silâhın ucuna takılmış beyaz bir iç çamaşırı yukarı kaldırılarak sallandı
Her taraf sessizliğe gömülmüştü
Her iki tarafın siperdekileri silahları üzerine doğrulmuş
dikkatle onu takip ediyordu
Siper ardından iri yapılı bir er yükseldi; Kesin tavırlarla yükselttiği çamaşırı silâhı sipere attı
Kendine güvenen tavırlarla yavaş yavaş yaralıya doğru ilerliyordu
Karşı taraf ve çevresiyle ilgilenmiyor; herkes donup kalmış Türk askerini seyrediyordu
Ş
aşk
ınlıktan kurtulabilen askerler Mehmetçiğe nişan almaya çalışıyorlardı
Türk askeri
hiçbir şeye aldırmadan yaralının yanına geldi
Nazik yumuşak hareketlerle yaralının kıyafetini düzeltti
Yaralıyı yerden kaldırdı
Yaralının kolunu omzuna koydu
Yavaş ve emin adımlarla yaralıyı bizim tarafa getirdi
Siperimizin üzerine yavaşça bıraktı
geldiği gibi kendi siperine döndü
İngiliz siperlerinde ş
aşk
ınlık devam ediyordu!
İngiliz komutanı: "Korkak sıçanlar
cesaret örneği görün
Hele bunlarla birlikte aynı cephede savaşmanın tadına doyulmaz
Bu yiğit Türk çocukları keşke dostumuz olsalardı
Bu kahramanlarla savaş değil
dostluk yapmalı
Dostluk
"
Bu Türk askerine teşekkür bile edemedik
Savaş alanlarında günlerce bu kahraman Türk askerinin cesareti
güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu
Şimdi okuyacağınız menkıbenin
insanlara çok çekici gelen ve aklınızda kolaylıkla yer eden bir yumuşaklığı ve tatlılığı vardır
Çanakkale Savaşları'nda
Fransız kuvvetlerine komuta eden General Guro
savaş sırasında bir kolu ile bir bacağının bir kısmını
savaş sırasında bırakarak yurduna dönmüş
Daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor:
Fransızlar
Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz
Hiç unutmam
Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzellikteydi
Su çiçekleri
leylaklar
Peygamber çiçekleri
papatyalar bir gökkuşağı âlemi oluşturuyorlardı
Şimdi
savaş sahasında dövüş bitmiş
o güzelim tablo
kan revan içindeydi
Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk
Az evvel
Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıplar vermişlerdi
Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım
Yerde bir Fransız askeri yatıyor
bir Türk Askeri kendi gömleğini yırtmış
onun yaralarını sarıyor
kanlarını temizliyordu
Tercüman vasıtasıyla bir konuşma yaptık: Niçin
öldürmek istediğin askere şimdi yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:
Bu Fransız yaralanınca yanıma düştü
Cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı
Bir şeyler söyledi! Anlamadım!
Ama herhalde annesi olacaktı
Benim ise kimsem yok! İstedim ki
o kurtulsun
anasının yanına dönsün!
Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım
Bu sırada
emir subayım Türk askerinin yakasını açtı!
O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşların donduğunu hissettim! Çünkü
Türk askerinin göğsünde
bizim askerinkinden çok daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı!
Az sonra ikisi de öldüler!!!
Aziz okuyucu
sizlere yüzlerce menkıbeden tarayarak sunduğum bu olayların kahramanları bizim canımız
bizim cevherimizdir
Biz onların torunlarıyız
Övünelim
iftihar edelim
çünkü
o cevherin damarından geliyoruz
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul