Konu
:
Topkapı Sarayı'nın Altı Tarih Kaynıyor
Yalnız Mesajı Göster
Topkapı Sarayı'nın Altı Tarih Kaynıyor
11-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Topkapı Sarayı'nın Altı Tarih Kaynıyor
Sarayın birinci avlusunda yer alan gecekonduların atıklarıyla ''çöplük'' haline gelen mekanın
ilk yapımı yapımı 4
yüzyıla dayanan ve Aya İrini Kilisesi'yle organik bağı bulunan ''Piskoposluk Sarayı'' olduğu ortaya çıktı
Ayasofya ile Aya İrini arasında kalan tarihi saray
eski karakol binasının arkasındaki gecekondular ve bunların atıklarıyla zaman içinde harap hale gelmiş ve ''çöplük''e dönüşmüştü
Ancak
Sur-u Sultani çevresini düzenlemek için harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın emriyle alan
geçen yıl temizlenmeye başlanmıştı
İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Öğretim Üyesi Dr
Ferudun Özgümüş'ün kazı b
aşk
anlığında yürütülen temizleme çalışmaları sonucunda
daha önce bir hastaneye ait olduğu tahmin edilen
ancak bazı akademisyenlerce piskoposluk sarayı olabileceği belirtilen bu tarihi yapı gün yüzüne çıktı
Kazı B
aşk
anı Özgümüş
iki aylık hummalı çalışmalar neticesinde burasının Aya İrini ile organik bağlantısı bulunan bir ''Piskoposluk Sarayı'' olduğunu kesinleştirdi
Özgümüş
yapının
İstanbul'un b
aşk
ent olmasıyla beraber ilk defa 4
yüzyılda yapıldığının tahmin edildiğini söyledi
ÇALIŞMALAR YAINLANMADI
Bu tarihi yapıda ilk olarak 1940'lı yıllarda
''çok bilimsel olmayan yöntemlerle'' o dönemki Ayasofya Müze Müdürü Muzaffer Ramazanoğlu'nun kazı yaptığını ve burayı Sampson Hastanesi olarak düşündüğünü
ancak çalışmalarını yayımlamadığını anlatan Özgümüş
daha sonra Ferudun Dirimtekin'in
Ramazanoğlu'nun yaptığı kazıları bir dergide yayımladığını dile getirdi
Dr
Özgümüş
''Ondan sonra da kimse buraya dokunmamış
Ramazanoğlu'nun kazı alanında açtığı çukur da yıllar içinde lağım ve çöple dolmuş
etrafına gecekondular yapılmış
Bunlar bütün pisliklerini oraya akıtmışlar ve orada zaman içinde bir orman oluşmuş
kalıntıların üzeri dolmuştu'' dedi
AYA İRİNİ İLE ORGANİK BAĞI VAR
Kendilerinin çalışması sonucunda buranın ''Piskoposluk Sarayı'' olduğunun kesinleştiğini dikkat çeken Özgümüş
şunları kaydetti:
''Burası Sampson Hastanesi olarak biliniyordu ama öyle bir şey değil
Burası kesinlikle bir Piskoposluk Sarayı
Çünkü
yanındaki Aya İrini Kilisesi de bir piskoposluk kilisesidir ve Ayasofya ile birlikte bir bütün olarak düşünülmüştür
Bizim kalıntılarımızın da Aya İrini ile organik bağı gözüküyor
ortaya çıkıyor
Buranın Piskoposluk Sarayı olduğu çok belli
Çok eski bir kalıntı
''
Bahsedilen Sampson Hastanesi'nin ise Sur-u Sultani'nin dışında kalan bir yerde olduğunu tahmin ettiklerini belirten Özgümüş
''Turing Misafirevi denilen bir otelin altında bir takım kalıntılar var
Soğukçeşme sokakta bir sarnıç var
Herhalde bunlardan biri hastane binası'' dedi
Piskoposluk Sarayı'ndaki kalıntıların da 4
yüzyıldan 15
yüzyıla kadar farklılıklar gösterdiğini anlatan Özgümüş
bu yapının 15
yüzyıla kadar kullanıldığını
o nedenle kalıntıların farklı devirler gösterdiğini söyledi
OSMANLI'DA ARSLAN HANE OLMUŞ
Kazı B
aşk
anı Özgümüş
Topkapı Sarayı'nın bu kalıntıların üzerine yapıldığını belirterek
''Bu yapının Topkapı Sarayı ile bir bağlantısı yok
Hatta sarayın etrafını çeviren Sur-u Sultani'nin duvarları Piskoposluk Sarayı'nın tam ortasından geçiyor'' dedi
Surun dışında kalan bölümlerin bazı oteller tarafından restore edilerek korunduğunu ifade eden Özgümüş
şöyle konuştu:
''Ama sarayın birinci avlusunda kalan bu kısım (benim tahminlerime göre) saray binaları
darphane ve sur yapılırken doldurulmuş
Çünkü elimizdeki eski gravürlerde
şu an kazı yaptığımız alan dümdüz görünüyor
kalıntı yok
Osmanlılar vaktinde bir dönem odun ambarı
bir dönem arslan hane olarak kullanılmış
Hatta
odun tartılan dev kantarları bulduk
''
Özgümüş
Bakan Günay'ın buranın tekrar ortaya çıkarılmasına ön ayak olduğunu vurgulayarak
şunları kaydetti:
''Sayın Bakan buranın görüntüsünden rahatsızdı
ben de konuyu kendisine anlattım
Kendisi de bu kazıları yürütmemize izin verdi
Bakan beyin gayretiyle ortaya çıkmıştır bunlar
çünkü burası yıllardan bu yana öylece duruyordu
Ama tabii çok destek geldi
Buradaki 28 kişilik ekip gönüllü çalışıyor
öğle yemeğimizi Feriye Restoran veriyor
Maddi olarak da bakanlığın yanında Gür Yapı
İstanbul Rehberler Odası ve Fest Turizm destek verdi
Tüm bu desteklerin devam etmesi halinde buradaki kazıları gelecek yıl tamamlamayı planlıyoruz
''
SARAYIN ALTI ARTEMİS TAPINAĞI
Buradaki tarihin Piskoposluk Sarayı'nın da ötesine geçtiğini düşündüklerini ifade eden Özgümüş
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu tapınağa aittir demiyorum ama eski Yunan dönemine ait sütun gövdesi ile Tunç çağına ait malzemeler de elimize geçti
Enteresan bir yer
Tam Akrapolis'in tepesi
Byzantion iken İstanbul'un Akropolis'iydi burası
Topkapı Sarayı
zaten bu Akropolis'in üzerine yapılmıştır
Birçok tapınak vardı burada
Belki de bizim kazdığımız saray ile Aya İrini bir tapınak üzerine yapılmış olabilir
Artemis Lisizonos (Kemer Gevşeten) tapınağı üzerine yapılmıştı
Çünkü Artemis burası b
aşk
ent olmadan önce şehrin koruyucu tanrıcası idi
Hristiyanlık öncesi Pagan döneminde
nişanlanan genç kızlar
bellerine kırmızı şerit takıp
bu tapınağa geliyorlardı
Bu şeridi burada gevşetiyorlardı
Böylece evlendiklerinde ağrısız doğum yapacaklarına inanıyorlardı
İnşallah bu yapıların altında bu tapınağı da bulacağız
Ayrıca
Byzantion sikkelerinde ay-yıldızdaki gibi hilal var
Artemis'ten önce de burada Thrako Frig kavimlerinin geldiğini bazı kaynaklardan biliyoruz
Bu yüzden buraya bu gelen kavimlerle birlikte 'Kibele kültü' de gelmiş olabilir
Özellikle Artemis tapınağının burada
yani Aya İrini Kilisesinin altında olması
buranın aynı zamanda Artemis'in öncülü olan 'mater kibele (Frigler'de dağın annesi anlamında)' ile alakalı bir yer olduğunu düşündürüyor
Zaten yeni kapı kazılarında ele geçen bazı buluntularda bu kavimlerin bu şehir Byzantion olmadan çok önceleri bile burada bulunduklarını göstermektedir
Biz burada onlara dair kalıntılara da ulaşılabiliriz
''
Dr
Ferudun Özgümüş
bunun çok önemli bir kazı olduğuna dikkati çekerek
''İstanbul'da antik Bizans'ı kazmak çok heyecan verici
Dünyanın en önemli Akropolis'inde çalışıyoruz
Atina da önemli ama hiçbir zaman bir imparatorluk b
aşk
enti olmadı'' diye konuştu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul