Yalnız Mesajı Göster

Altı Yüz Yıl Süren Bir Egemenlik Döneminden Sonra Kendilerine Kapı Gösteriliyor ( Osman Oğullarinin Sürgünü)

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Altı Yüz Yıl Süren Bir Egemenlik Döneminden Sonra Kendilerine Kapı Gösteriliyor ( Osman Oğullarinin Sürgünü)



Alıntı:

ama bu seferki yolcular yürekleri buruktu
halk akın akın tren istasyonuna gidiyordu çünkü dünya tarihinde büyük bir medeniyet kurmuş olan osmanoğulları ülkeden sürgün ediliyordu 600 yıl bu ülke için mücadele etmiş savaşmış hanedanın mensupları ülkeden kovulup vatansız bırakılıyordu ( dönemin valisi ali haydar )
son halife abdülmecit osmanoğlu bu haberi ilk alan kişiydi
İstanbul valisi Haydar Bey’in getirdiği TBMM kararını gören Abdülmecit “Nasıl olur Vali Bey?” diyor İslâmiyet’i siyaset vasıtası olmaktan kurtarmak için hilafet makamını yıkmakAllah Peygamberi’nin halifesini memleket dışına atmak mı gerekir? Hayır Vali Bey Millet Meclisi’nin böyle bir karar aldığına inanmıyorum…” diyordu


Alıntı:

Dolmabahçe Sarayı’nın camlarına çarpan yağmurun tıkırtıları arasında tarihi bir an yaşanıyor Boğaz’ın sularıyla birlikte Abdülmecit’ın mavi gözleri de buğulanmıştı Dile kolay altı yüz yıl süren bir egemenlik döneminden sonra kendilerine “kapı gösteriliyor…” Perdeleri kapalı bir otomobille saraydan uzaklaştırılırken Abdülmecit hâlâ Mustafa Kemâl’den gelecek bir telgrafla yapılan yanlışlığın düzeltileceği umudundadır ama beklediği telgraf hiç gelmedi…


Sahi merak ettiğim Hz Muhammed sav hayranlığı, onun bıraktığı bir çok değerli şeyleri yok edip, onun halifelerini sürgün etmekmiş galiba

Hem Neden telgraf gelsinki? Yep yeni bir sayfa kirliliği ile 600 küsür yıllık bir imparatorluk ve bir okadarda edebi eserler yok edildi

Alıntı:

Kötü bir yolculuktan sonra gelinen Çatalca’da Sirkeci’den yola çıktığı bildirilen tren bekleniyor Bir Musevi olan istasyon amiri konukların kim olduğunu öğrenir öğrenmez koşup Abdülmecit’in ellerine sarılıp Musevilerin Osmanlı’ya duyduğu sadakati dile getiriyor…


Alıntı:

peki abdülmecidin sonu nasıl olmuştu

Abdülmecit Fransa’ya yerleşmek için izin ister Talep kabul edilince Nice’e doğru yola çıkılır
Ankara aleyhindeki hiçbir faaliyete katılmayan Abdülmecit eğer ankara aleyhindeki politiklara destek verirse kendisine servet verileceği vaad edilmesine rağmen bunu kabul etmedi maddi sıkıntısının had safhaya ulaşması üzerine kızı Dürrüşehvar’ı Haydarabat Nizamt’nın büyük oğlu Azam Cah’a verir Böylece durum bir parça düzelir Daha sonra ise Paris’e yerleşen Abdülmecit resim şiir ve musiki dolu günler geçirir Sadece Cuma günleri Paris’in Place Manchat’taki camiine giderek cemaatla namaz kılar


Dünya saygı duymuş kapılarını açmış bizimkiler gibi kapı dışarı edip sürgün etmemiş Laik cumhuriyetizya Sıkıştıkmı, Dünyaya hükmetmiş Osmanlı torunlarıyız, Övünmeye geldimi Mustafa kemalin askerleriyiz

Alıntı:

Durumu gören Abdülmecit’ın kızı Dürrüşehvar da Türkiye’ye gelerek devrin Cumhurbaşkanı İnönü ile Savanora’da görüşmüş babasının Paris’te bekleyen cesedinin Türkiye’ye nakli için izin talep etmiştir İnönü’nün verdiği söze rağmen bu nakil işi gerçekleşmez bu osmanlı kızı inönüye yazıklar olsun atalarınızın yadigarlarına bir mezar yeri bile veremediniz diyip kınamıştır Üstelik Abdülmecit öleli tam 10 sene geçmiştir…


Ya geçen şu muharrem incenin fezlekesini yırtmasından dolayı onu takdir eden övünme budalaları acaba, Muharrem incenin inönüyü savunmasınada tepki gösterdiler mi? bu yazıyı okuduklarındada aynı hassasiyeti gösterirlermi acaba? Geçmişindeki takdire şaayen gerçek insanların ölüsüne dahi saygı duymayan bir insanı savunan o savunan kişiyede destek veren kim olursa olsun nankördür

Alıntı Yaparak Cevapla