11-25-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Kelimeler, Osmanlı Sözlüğü
BİLAD: Beldeler, şehirler, memleketler, kasabalar
BİLÂD-İ ARAB: Arab ülkeleri
BİLAFASILA: Fasılasız, aralıksız
BİLÂH: Arkaları büyük olan kadınlar
BİLLUR: 1 Duru, kristal 2 Necef taşı
BİN: Oğul BİN MEHMED: Mehmed'in oğlu
BİNA: 1 Yapı, ev 2 Yapma, kurma 3 Göz, gören, görücü
BİNAEN ALA ZÂLİK: Bunun üzerine, bundan dolayı
BİNAEN:   den dolayı,   den ötürü
BİNÂENALEYH: Ondan dolayı, onun üzerine, şu halde
BİRR: İyilik, güzellik, hayır, anaya babaya itaat 2 Dininde ibadetinde kuvvetli olan 3 Bağışta bulunma
Bİ'SET: Gönderme
Bİ'SET-İ MUHAMMEDİYE: Hz Muhammed (s a v )'in peygamberlikle görevlendirilmesi
Bİ'SET-İ NEBEVİYYE: Peygamberin, peygamberlikle gönderilişi
BU'D: Uzaklık, aralık, boyut
BU'D-İ MESAFE: Gidilen yolun uzaklığı
BUĞZ: Düşmanlık duyma, nefret, kin
BUĞZETMEK: Kin gütmek, düşman olmak
BUHÛL: Cimrilik, tamahkârlık
BUK'A: 1 Ülke, yer 2 Büyük bina 3 Benek, leke
BURAK: Peygamberimizin mirac gecesi bindiği binek
BURC: 1 Kale, yüksek bina 2 Herhangi bir şekli gösteren ve özel ad alan sâbit yıldızlar topluluğu, galaksi 3 Güneşin girip çıktığı on-iki burçtan her biri: Yengeç, kova, akrep
BURC-İ ÂBÎ: Suya ait burçlar: Yengeç, akrep, balık
BURC-İ BÂDÎ: Havaya ait burçlar: İkizler, terazi kova
BÜHTAN ETMEK: İftira etmek
BÜHTAN: Yalan, iftira, birine işlemediği suçu yükleme
BÜLEGA: Belegat sahipleri, düzgün ve güzel konuşanlar, beliğ olanlar
BÜLEGA'-İ BEŞER: Belegat ilmi mütehassısları
BÜLEGÂ-İ ULEMÂ: Belagat bilginleri ve âlimler
BÜLÛĞ: 1 Erginlik, olgunluk çağına girme, yetişme 2 Yaklaştırma
BÜNÜVVET: Oğulluk, evlatlık
BÜNYÂN: Yapı, bina, bir şeyin yapısı
BÜNYAN-I MERSUS: Birbirine lehimlenmiş, kenetlenmiş yapı
BÜRHAN: Kesin delil, hüccet
|
|
|