Konu
:
Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı
11-25-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı Döneminde Tarih Yazıcılığı
10
Sarıca Kemal Dasitan-ı Ali Osman (Selatin-name)
Bergamalı olan müellif 1490 yılında II
Bayezid’in emriyle 300 beyitten oluşan Dasitan-ı Ali Osman veya Selatin-name adıyla bilinen Türkçe bir tarih yazmıştır
Yazar Osmanlı komutanlarının kahramanlıklarını över özellikle Osmanlı Türklerinin Anadolu’ya gelmelerini ve Sultan Alaaddin ile karşılaşmalarını tasvir eder
Eser günümüze kadar hala neşredilmemiştir
11
Behiştî Sinan Çelebi
Asıl ismi Ahmed bin Sinan olup "Behiştî" mahlâsı ile şöhret bulan müellif İstanbul'un ilk subaşısı olan Karıştıran Süleyman Bey’in oğludur
II
Bâyezid döneminde sancak beyliği yapmış olan Behiştî tezkire kitaplarında Dîvân edebiyatında ilk "hamse"yi yazan asrının en büyük şairleri arasında zikredilir
II
Bayezid döneminde işlediği bir suçtan dolayı pâdişahın hışmından korkarak Herat'a kaçan müellif burada tanıştığı Molla Câmî ve Ali Şir Nevâî'nin şefaati sayesinde affedilerek tekrar İstanbul'a dönmüş ve eski vazifesine yeniden tayin edilmiştir
"Leylî-vü Mecnûn" "Yûsuf-u Züleyhâ" "Vâmık-u Azrâ" "Hüsn-ü Nigâr" ve "Süheyl-ü Nev-bahâr" adlarını taşıyan şiir kitaplarından günümüze yalnız "Leylî-vü Mecnun" adlı eseri ulaşmış olup yegâne nüshası İstanbul Üniversitesi
Kütüphanesi'nde (TY no
: 5591) kayıtlıdır
Şairliğinin yanısıra tarihle de meşgul olan Behiştî kuruluştan II
Bayezid'in saltanatının ilk yıllarına kadar gelen bir "Tevârîh-i Âl-i 'Osmân" kaleme almıştır
Eserini yazarken Âşık Paşa-zâde Neşrî ve Anonim târihlerden yararlanmistir
Behiştî'nin vekâyînâmesinin II
Bayezid dönemiyle ilgili kısmı A
Moser tarafından yayınlanmıştır
Münşiyâne bir üslûpla manzum ve mensur olarak kaleme alınan eserin başı ve sonu eksik olan ve Yıldırım Bâyezid'in cülûsundan Fâtih'in ölümüne kadarki olayları içine alan British Museum nüshası ile Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde kayıtlı bulunan ve II
Bâyezid'in ilk yıllarını anlatan son kısmı Hakan Yılmaz tarafından yayına hazırlanmaktadır
12
Ruhi Çelebi
Ruhinin hayatı hakkında kesin bir bilgi yoktur
Müellifin eserinin birinci kısmına Mebadi ikinci kısmına Metâlib adı verilmektedir
Ruhi’nin eseri 1511 yılına kadar devam etmektedir
Basit bir üslupla ele alınmıştır
16
yüzyılın meşhur tarihçilerinden Ali Ruhi’yi kaynaklarında sık sık zikreder
Müneccim başı da Ruhi’den faydalanmıştır
Osmanlı tarihçiliği için önemli bir kaynak değeri bulunmaktadır
Henüz neşredilmemiştir
13
Hasan b
Mahmûd el-Bayâtî Câm-ı Cem-Âyîn
Fatih Sultan Mehmed ve II
Bayezid dönemlerinde yaşamış olan Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî Fâtih Sultan Mehmed'in saltanatının son yılında 1481 (h
886)'da çıktığı bir Hacc yolculuğu esnasında padişahın küçük şehzadesi Cem Sultan'la karşılaşmış ve tarih ve "ensab" ilmine meraklı olan şehzadenin isteği üzerine yanında bulunan bir "Oğûz-nâme" nüshasına dayanarak Osmanoğulları'nın nesep silsilesini kronolojik bilgiler ışığında anlatan "Câm-ı Cem-Âyîn" adlı silsilenâmesini yazmıştır
Eser içerdiği bilgiler ve kurgulama tarzı bakımından alanında tek olması nedeniyle büyük bir değer taşımaktadır
Nitekim sözkonusu eserin Türkler'in her peygamber döneminde İslâm dinini tasdik ettiklerine ve müslümanlıkla tanışmalarının bilinenin aksine sonraki asırlarda değil bizzat Muhammed peygamber döneminde gerçekleştiğine dair ciddî tarihsel veriler içermesi; onun daha önce Reşîdüddin'in "Câmi'ü't-Tevârîh"inde verdiği bazı bilgileri tasdik edecek yapıda ve tarihin akışını tamamen değiştirecek bir tarzda Türk tarihi açısından son derece kıymetli ve önemli bilgiler içeren eşsiz bir kaynak olduğunu ortaya çıkarmaktadır
Eserin Ali Emîrî Efendi tarafından Yanya'nın Delvino kazasında bulunan nüshası müellif tarafından hicrî 1331 yılında "Nevâdirü'l-Eslâf" külliyatının 5
eseri olarak basılmış; daha sonraki yıllarda yine Ali Emîrî tarafından eserin öncekine nisbetle imlâ yönünden daha tam olan b
aşk
a bir nüshası bulunarak Millet Kütüphanesi'ndeki Tarih koleksiyonuna katılmıştır
Ali Emîrî Efendi'nin kütüphanesine sonradan kazandırdığı bu ikinci nüsha Fahrettin Kırzıoğlu tarafından sadeleştirilerek Atsız'ın "Osmanlı Tarihleri" içinde yayınlanmıştır
(Türkiye Yayınevi İstanbul 1949
) Yakın zamana kadar yegâne nüshası Ali Emirî nüshasından ibaret sanılan eserin Hakan Yılmaz tarafından yurtiçi ve yurtdışı kütüphanelerinde yapılan araştırmalar neticesinde 4 nüshası daha bulunduğu tespit edilmiş ve mevcut 5 nüsha karşılaştırılarak Ali Emîrî ve Nûruosmâniye nüshalarının tıpkıbasımları ile birlikte transkripsiyonlu olarak neşredilmiştir
(İstanbul 2007
) Bu neşrin giriş kısmında diğer Osmanlı kaynaklarında yer alan "Oğuz-nâme" kaynaklı bilgiler ayrıntılı olarak incelenmiş (Bk
a
g
e
Giriş s
XI-XXIV
) ve ayrıca metin kısmında "Câm-ı Cem-Âyîn"deki bilgilerle kıyaslanarak malûmat tenkidi verilmiştir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul