Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-



Fatih'in Dogu Politikasi: Karadeniz Politikasi; Osmanlilar, Anadolu'nun büyük bir kismini hâkimiyetleri altina almalarina ragmen kuzeyde, Karadeniz kiyisindaki bazi yerler Trabzon Rumlari, Cenevizliler ve Candarogullarinin elinde bulunuyordu Anadolu Türk birliginin saglanmasi ve ticaret güvenligi açisindan bu bölgelerin ele geçirilmesi sartti Iste bu sebeplerle, Fatih karadan ve denizden kuvvetlerini harekete geçirdi 1461 yilinda Cenevizlilerin elindeki önemli bir üs olan Amasra teslim olmak zorunda kaldi Seferin kendisine karsi yapildigini sanan Candaroglu Ismail Bey, Kastamonu'yu terk ederek Sinop'a çekildi Bursa'ya dönerek birliklerini takviye eden Fatih, Trabzon seferine çikarken, Sinop da dahil Candarogullarinin topraklarini savasmaksizin ele geçirdi Fatih'in asil amaci 1204 yilinda Lâtinlerin Istanbul'u isgal etmesi üzerine Bizans hanedanina mensup Komnenlerin ayri bir devlet olusturduklari Trabzon idi Osmanlilara vergi vermeyi kabul eden Trabzon Rumlari bir taraftan Fatih'in rakibi olan Uzun Hasan ile ittifak içine girmisti Nihayet Fatih, karadan birliklerini Trabzon'a gönderirken, bir donanma da Sinop'tan kalkarak bölgeye yöneldi Bu sirada Uzun Hasan'in Osmanli ordusunu arkadan çevirebilecegi ihtimaline karsi Fatih, ordusunu Sivas'in güneyinden Yassiçemen'e çevirdi Uzun Hasan'in annesi Sara Hatun'un ricasi üzerine Akkoyunlularla bir anlasma yapildi Anlasmaya göre Akkoyunlular, Trabzon Rumlarina yardim etmemeyi vaat etmislerdir Anlasmanin akabinde kara ve denizden Trabzon yeniden kusatildi Çaresiz kalan Trabzon Hâkimi David Komnen sehri teslim etmeyi kabul etti (26 Ekim 1461) Böylece 258 yil devam eden Trabzon Rum Imparatorlugu da tarihe karismis oldu

Karadeniz'in Anadolu kiyilarini tamamen hâkimiyetine alan Fatih'in bundan sonraki hedefi, önemli ticaret limanlari olan Ceneviz kolonilerini ortadan kaldirarak, Karadeniz'i tam bir Türk gölü yapmak idi

Gedik Ahmet Pasa komutasindaki donanma 1475 yilinda Kefe, Azak ve Menkup iskele ve kalelerini ele geçirdi Böylece Osmanlilar, Altinorda Hanligi'nin zayiflamasiyla ortaya çikan Kirim Hanligi ile komsu oldu Azak Kalesi'nin düsürülmesi sonucunda bazi Cenevizliler ile birlikte Kirim hanlarindan Mengli Giray Han da esir edilmisti Mengli Giray Han'in Istanbul'a getirilmesiyle Kirim Hanligi Osmanli hâkimiyetine girmis oldu (1478) Kirim hanlari 350 yil boyunca Osmanlilarin batiya karsi en güçlü müttefikleri olarak hizmet vermislerdirAnadolu'da Türk Birliginin Gerçeklesmesi; Osmanlilarin kurulus devrinden beri en ciddî rakipleri durumundaki Karamanogullari, Fatih'in politikalarina karsi, Akkoyunlu ve Memlûklu devletlerinin destegini sagladigi gibi, Venediklilerle de bir ittifak kurmakta sakinca görmemislerdi Bu düsmanca tavir üzerine Fatih 1466 yilinda Karamanogullari üzerine yürümeye karar verdi Beylik topraklarinin büyük kismi Osmanlilarin eline geçmesine ragmen Fatih, Larende ve Silifke yörelerine çekilen Karamanogullarina karsi mücadeleyi, Otlukbeli Savasi'nin sonrasinda da sürdürmüstür Fakat Karaman Beyi Kasim'in ölümünden sonra (1483) beylik tamamen oradan kalkmis olacaktir Akkoyunlu Beyi Uzun Hasan, 1467 yilinda Karakoyunlu topraklarina sahip olunca Osmanlilar aleyhine hâkimiyetini genisletmeye baslamisti Anadolu birligi yönündeki bu tehlike üzerine Fatih, 1473'te harekete geçti Otlukbeli mevkiinde yapilan savasta Osmanlilar büyük bir zafer kazandilar Artik Akkoyunlular Osmanlilar için bir tehlike olmaktan çikmisti

Fatih bundan sonra Hicaz su yolllarinin onarimi hususunu bahane ederek Memlûklar'a karsi harekete geçti Fakat bu dönemde Memlûklarla büyük bir savasa girilmemistir Fatih'in 1481'de hazirlik yaptigi ve ölümüyle yarim kalan seferin ya Rodos'a ya da Misir'a yönelik oldugu söylenir

Fatih'in ölümü üzerine Osmanli tahtina büyük oglu Bâyezid geçmisti Ancak diger oglu sehzade Cem, Rodos sovalyelerinin eline düsmesiyle sonuçlanan,taht mücadelesine girmisti Bâyezid'in mütereddit ve ihtiyatli politikalari sebebiyle, Akkoyunlularin yerini alan Safaviler güçlenerek Anadolu'da Sahkulu Isyani gibi ayaklanmalari kiskirtmis, Memlûklara karsi basarisiz seferler düzenlenmistir Buna ragmen Bâyezid döneminde Kili ve Akkerman ele geçirilerek Bogdan tamamiyla Osmanli hâkimiyetine girmis(1484), Venedik ve Haçlilara karsi denizlerde üstünlük kurulmus, Modon, Koron, Inebahti ve Navarin gibi Mora kiyilarindaki kale ve limanlar zapt edilmistir(1502)

Barbaros kardeslerin denizlerdeki zaferlerine ragmen özellikle dogudaki olumsuz gelismeler ve Sahkulu Isyani(1511), devlet islerinden elini çeken Bâyezid'in sagliginda sehzadeler arasindaki taht mücadelesinin kizismasina vesile olmustur Nitekim Sehzade Selim'in mücadeleyi kazanmasi üzerine 1512 yilinda II Bâyezid tahttan feragat etmistir

Yavuz Sultan Selim Devri; Henüz Trabzon'da vali iken Dogu'da Safavilerin nasil güçlendigini gören ve onlarla basarili bir mücadeleye giren Selim, tahta çiktiktan sonra, Anadolu'daki mezhep mücadelesine bir son vermek için Safavilerle dogrudan savasa girmeyi kaçinilmaz görmekteydi Nihayet ordusunun basinda Dogu seferine çikan Yavuz Selim, Çaldiran Ovasi'nda Sah Ismail'in ordusuyla büyük bir meydan muharebesi yapti Iki Türk hükümdarinin mücadelesinden Selim üstün çikti (23 Agustos 1514) Dogu Anadolu topraklari Osmanlilarin eline geçti Yavuz, Tebriz'e kadar Sah Ismail'i takip etti Dulkadirogullari beyligi Osmanli yönetimine alindi ve sonra ilhak edildi (1515)Babasi döneminde Memlûklara karsi yapilan seferlerin çogu kez basarisizlikla neticelenmesi, Osmanlilarin dogu'da ve Islâm dünyasinda üstünlük kurmalari önündeki en büyük engel idi Bu sebeple, Safavi tehlikesini bertaraf ettikten sonra Yavuz, Memlûklara karsi büyük bir ordu hazirladi Misir Memlûk Sultani Kansu Gavri, Osmanli ordusunu Halep'in kuzeyinde karsiladi Ancak Mercidabik Savasi Osmanlilarin zaferiyle son buldu (24 Agustos 1516) Kansu Gavri savas sirasinda öldü Malatya'dan Sina yarimadasina kadar olan topraklar Osmanlilarin eline geçti Kisi Sam'da geçiren Yavuz, tekrar Misir'a yöneldi Yeni Memlûk Sultani Tomanbay ile Kahire'nin kuzeyindeki Ridaniye mevkiinde yapilan savasi da Osmanlilar kazandi (22 Ocak 1517) Bu savas Memlûk Devleti'nin sonu oldu Suriye, Filistin, Misir ve Hicaz Osmanli hâkimiyetine girdi Hülagû'nun Bagdat'i isgal etmesiyle Memlûk himayesine giren halifelik müessesesi de böylece Osmanlilara geçmis oluyordu Nitekim Mekke serifi sehrin anahtarini Yavuz Sultan Selim'e sunarak itaatini bildirmisti Yavuz dönemi Osmanlilarin dogu'da ve Islâm dünyasi'nda en büyük güç haline geldigi bir dönemdir

Yavuz Sultan Selim'in sekiz yil süren hâkimiyet devrinden sonra Osmanli tahtina oglu ISüleyman geçti (1520) ISüleyman'in 46 yillik saltanatinda Osmanli Devleti siyasî, askerî ve iktisadî açilardan zirveye ulasmistir Bu sebeple dost düsman ona Kanuni, Muhtesem, Büyük Türk gibi lâkaplarla hitap etmis ve tarihe de böyle geçmistir

Avrupa'daki Gelismeler; Kanuni döneminde özellikle Avrupa'da önemli dinî ve siyasî degisiklikler söz konusudur Güçlü Macar kralliginin Osmanli hâkimiyetine girmesinden sonra, Kutsal Roma-Cermen Imparatoru Sarlken en ciddî rakip hâline gelmis, onun olusturdugu imparatorlugun uzantisi durumundaki Avusturya Arsidükaligi Osmanlilara sinirdas olmustur Bu devlet ile Avrupa'nin en güçlü hanedani olacak olan Habsburglar Avrupa'yi âdeta parselleyeceklerdir Bu dönemde güçlenmeye baslayan Protestanlik, Avrupa'da mezhep çatismalarinin siddetlenmesine sebep olmustu Dogu Avrupa'da da Lehistan ve Ortadoks Rusya güçlenmeye baslamisti Kanuni, Avrupa'daki siyasî ve dinî çekismelerden faydalanarak, onlarin birlesmemesine özen göstermis ve bunu bir devlet politikasi hâline getirmistir Yine bu dönemde Akdeniz'de ve Okyanuslarda güçlü bir ticarî ve iktisadî filo olusturan Ispanyol ve Portekiz donanmalari Venedik'in yerini almis görünüyordu

Belgrat'in Fethi ve Macaristan Seferi; Fatih'in Sirbistan seferinde ele geçirilemeyen Belgrat, Avrupa içlerine yapilacak akinlar için bir siçrama noktasi idi Bu sebeple Kanuni, Macaristan seferine çiktiginda ilkin Belgrat'i kusatti ve ele geçirdi(1521) Burayi bir üs olarak kullanan Osmanlilar artik rahatlikla Avrupa içlerine sefer yapabilecekti Nitekim Sarlken'e tutsak olan Fransa Krali Fransuva'yi, kendisinden yardim talep etmesi üzerine, kurtarmayi amaçlayan Kanuni, 1526 yilinda karsisindaki ittifaki parçalamak amaciyla yeniden Macaristan üzerine bir sefer düzenledi 29 Agustos 1526'da Mohaç Meydan Muharebesi ile Macar ordularini imha eden Kanuni, Budin'i (Budapeste) ele geçirdi Macaristan'in bir bölümü ilhak edildi ve kalan kismi Erdel Kralligi olusturularak Osmanli hâkimiyetine alindi

Avusturya Seferleri; Macaristan'in ele geçirilmesi üzerine, ölen Macar krali ile akrabaligini öne süren Avusturya Arsidükü Ferdinand, Macar topraklarinda hak iddia etmis ve Budin'i isgal etmisti Bunun üzerine Kanuni, yeniden Macaristan'a sefer düzenledi Budin kurtarildi Ancak Kanuni'nin asil maksadi Viyana idi Osmanli ordusu sehri kusatti ise de ele geçirmeye muvaffak olamadi(1529) IViyana Kusatmasi'nin sonuçsuz kalmasindan cesaretlenen Ferdinand, Budin'i tekrar isgal etti Kanuni ünlü "Alman Seferi" ile mukabele ederek isgal edilen yerleri geri aldi Ferdinand ile Istanbul'da bir anlasma yapildi Bu anlasmaya göre Ferdinand, Macaristan üzerinde hak talep etmeyecek ve Osmanli hâkimiyetini taniyacak ve elinde bulundurdugu Macaristan'a ait topraklar için de Osmanlilara vergi verecekti(1533)

Ferdinand'in Macar kralinin ölümünü firsat bilerek anlasmayi bozmasi üzerine Kanuni yeniden sefere çikti 1562'deki bu sefer sonucunda Macaristan'da Erdel Beylerbeyligi olusturuldu Avusturyalilar firsat buldukça Macar topraklarina tecavüz etmisler ve her seferinde de Osmanlilardan gerekli cevabi almislardir Nitekim Kanuni'nin son seferi de Avusturya'ya karsi olmus ve Zigetvar Kalesi kusatilmistir (1566)

Fransa ile Münasebetler ve Ilk Kapitülâsyon; Avrupa birligini saglamak isteyen Roma-Cermen Imparatoru Sarlken, bu maksatla Fransiz Krali Fransuva'yi esir etmisti Kendisinden yardim isteyen kral ile iyi iliskiler kuran Kanuni böylece Sarlken'e karsi bir müttefik kazanmis oluyordu 1535 yilinda iki ülke arasinda ticaret ve dostluk anlasmasi imzalandi Anlasma ile her iki ülke serbest ticaret hakki elde edecek ve bu haklar iki hükümdarin yasadigi sürece geçerli olacakti Lâkin kapitülasyon adiyla tarihe geçecek olan bu ticarî imtiyazlar sürekli hâle getirilmis, sonraki devlet adamlarinin basiretsizligi sebebiyle tek tarafli islemeye baslamis ve baska devletlere de imtiyazlarin taninmasiyla Osmanli ekonomisi giderek disa bagimli hâle gelmistir


Alıntı Yaparak Cevapla