Yalnız Mesajı Göster

Necip Fazıl’In Dilinden Dersim Katliamı!

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Necip Fazıl’In Dilinden Dersim Katliamı!



[size="2">[color="]Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki mâsum çocuğun Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderilmesi… Kendisinin öğretmen ve köy halkıyle alâkasız bir şahıs olduğunu iddia ederek alevler içinden fırlamak isteyen bir gencin kalasla itilip alevler içine atılması ve karşı -sında sigara içilmesi… Buğday sapları üstünde yakılan daha evvel kurşunlanmış bütün bir köy halkı… Annesinin karnından sivri uçlu âletle çıkartıldıktan sonra yaşamakta devam eden ve hala topuğunda bu sivri uçlu âletin izini taşıyan çocuk… Bir dere içinde boğazlanan ve bu fiili yerine getiren cellâdın bulunması bir hayli zorluğa yol açan yirmi mâsum… Ve buna benzer daha neler dalıa neler![/size]
Cesetleri değil mânaları muhakeme ve idam eden tarih bakalım bu 50000 çocuk genç ihtiyar kız kadın hasta alil müslüman cesedine karşılık kaç ferdin mânası üzerinde ebedî idam karari verecektir?
Elâzığ Ortaokulunda okuyan iki çocuk… Tatili geçirmek üzere memleketleri olan Hozat’a geliyorlar ve facianın tam üstüne düşüyorlar Hozat yakınlanndaki köylerine geldikleri zaman babaları Yusuf Cemil’in öldürtülmüş olduğunu öğreniyorlar ve ağlama ya başlıyorlar Onlara şu karşılık veriliyor:
“- Sizi de onun yanına götüreceğiz!”
Çocuklar odadan sürükletilerek çıkartılıyor ve jandarma muhafazasında gittikleri yolda süngületiliyorlar Böylece babalarnin yanına gönderilmişlerdir
Her evi ayrı ayrı tutuşturulduktan sonra dört bir etrafı ayrıca çalı çırpı içine alınıp alev alev yakılan bir köyden deli gibi bir adam çıkıp çalı yığınları gerisinde manzarayı seyredenlere doğru ilerliyor ve haykırıyor:
“Durun ben köy ahalisinden değilim! Muallimim! Müsaade edin kendimi size isbat edeyim!”
Fakat sözüne mukabele bir kalasla itilerek alevler içine atılması oluyor Adam evvelâ göğsünün kılları tutuşarak alev alev yanarken çalı yığınlari gerisinde âmir zevk ve istihza ile sigarasını içmektedir (Bu vak’a bana 1944 yılında Eğridir’de askerliğimi yaparken resmî şahıslar huzurunda yanan adama karşı sigarasını zevkle içtiğini söyleyen Amirden bizzat dinleyenlerce anlatılmıştır)
Yusuf Cemil’in köyünden 200 kadın ve çocuk öldürtülmüş ve bunların cesetleri buğday sapları üzerinde yakılmıştır Öldürülenler arasında Elâzığ’da askerliğini yapan ve o sırada izinli olarak köyünde bulunan Rüstem adında biri de vardır Bu zavallı mezun olduğunu ve isterlerse hüvviyet ve izin kâğıdını da gösterebileceğini söylediği halde derdini dinletemiyor ve dört çocuğu ile seksenlik anası arasında onlarla berabır kurşunlanıyor
Hozat’ın Karaca köyünden Cafer oğlu Kasım… Bu adam o tarihten 30 sene kadar evvel Amerika’ya gitmiş orada 15 yıl kalmış epeyce para kazanmış ve sonra köyüne dönmüştür Kasım Amerika dönüşünde Birinci Dünya Harbinde Kafkas cephesi
KöPage Ranküköy muharebesinde şehit düşen kardeşi Yüzbaşı Şükrü’nün iki çocuklu karısı Şirin Hatun’la evlenmiş Hozata gelip yerleşmiş orada bir mağaza açmış ve ticarete başlamıştır Hükûmetle de bazı taahhüt işlerine girişmektedir Dersim hareketi esnasında işbu Cafer oğlu Kasım taahhüt bedelinden alacağı olan 6000 lirayı tahsil etmek üzere Ovacık Kaymakamlığına müracaat ediyor Muamelesini tekemmül ettirip parayı kendisine veriyorlar
Muamele biter bitmez “Seni Hozat’tan çağırıyorlar!” diyerekonu mahfuzen yola çıkariyorlar Cafer oğlu Kasım kasabadan ayrıldıktan bir saat sonra jandarmalara öldürtülüyor Koynundaki 6000 lira da iki alâkalı idare âmiri arasında taksim ediliyor
Zavallının zevcesi Şirin Hatun o esnada dört çocuğuyla birlikte komşularına oturmaya gitmiştir Kadın evine döndüğü zaman bir de görüyor ki kapısı kırılmiş ve bütün eşyası etrafa dökülüp saçılmıştır Haykırmaya başlıyor:
“- Yetişin evimize eşkiya girdi!
Bu feryadına karşılık olarak kadın kapısının önünde çocuklarıyla beraber öldürülüyor ve dolgun miktarda altını parası ve eşyası yağma ediliyor
Bu arada Hozat’ın Zımbık köyünde (Şekspir)in hayaline bile taş çıkartacak bir vak’a cereyan etmektedir Erkekleri tamamıyle doğranmış olan köyün 100 kadar kadın ve çocuğu sivri uçlu âletle (süngü) öldürülüyorOldurulen kadinlar arasinda biri doğurmak üzere bir gebedir Bu kadının karnına giren sivri uçlu alet barsaklarını yere döküyor rahmini parçalıyor ve kendisini öldürüyor Tehlike geçtikten sonra gizlendikleri yerden çıkan birkaç kadın ölüleri gözden geçirirken bu kadının rahminden düşen çocuğun sag olduğunu dehşetler içinde görüyorlar Muazzam bir kader cilvesi olarak yaşamakta devam eden çocuğu alıyorlaremzirtip büyütüyorlar ve ona “Besi” adını koyuyorlar Bu kız bugün hâlâ aynı köyde ve hayattadır Sivri uçlu alet annesinin karnına girip rahmini deldiği zaman da onun topukçuğunda bir yara açmıştır ve kız hâlâ bu yarayı topuğunda taşimaktadır
(24 yil evvelki Büyük Doğu ‘lardan)
Hozat’ın Dolantanır köyünden Veli isminde bir genç Elâzığ Muallim Mektebinde okuduktan sonra öğretmen olarak Trakya’ya gönderilmiş orada evlenmiş 3 çocuk sahibi olmuş ve tam da Dersim hareketi başlamak üzereyken karısı ve çocuklarıyle yaz tatilini geçirmek üzere köyüne gitmiştir Genç muallimin köyü erkekli ve kadınlı çocuklu ve ihtiyarlı doğranırken kendisi karısı ve çocukları da aynı âkıbete mahkûm edilmiş ve cesetleri yakılmıştır
Mazgirt Tersemek nahiyesinin halkı doğranmakta… Merhamet sahiplerinden biri birle on yaşı arasında 20 kadar çocuğu alıp bir derenin içine saklamıştırVazivet birden haber aliniyor
Cocuklarin oldurulmeleri emriveriliyor Fakat bu emri yerine getirebilecek kimse zuhur edemiyor En katı yürekliler bile böyle müdafaasız mâsumlara silâh kullanamayacaklarını söylemeye mecbur kalıyorlar Tecrübe birkaç defa akamete uğruyor ve hayli sıkıntı mevzuu oluyor Nihayet en kara yüzlü çingenelerden daha karanlık suratlı bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreşe titreşe bekleyen 20 mâsumun işi bitiriliyor
Murat suyunun kandan kıpkızıl aktığını görenler olmustur
Celâl Bayar’ın Başvekil ve Mareşal Fevzi Çakmak’in Genelkurmay Başkanı bulunduğu 1938 yılında cereyan eden Dersim faciası bütünleştirilmesini okuyucularimizin hayaline ve istikbaldeki tarihçinin kalemine bıraktığımız birkaç teferruat çizgisi halinde budur! Dayandığı tek sebep de birtakım âsâyişsizlik ve itaatsizlik bahanesi altında bütün Doğu Anadolu’yu kapsayıcı olarak o mıntıkanın bir türlü sulandırılamayan koyu İslâmi rengidir
Bir kıvılcım halinde gösterdiğimiz Dersim yangınının kömürleştirilmiş 50000 cesedinde kutup şahsiyetler dışı bir yığın olarak din mazlumluğuııun en çarpıcı levhasını seyredebilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla