Yalnız Mesajı Göster

Tehcir Kanunu Ve Bu Kanunun Tatbiki

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tehcir Kanunu Ve Bu Kanunun Tatbiki







Son yıllarda çeşitli ülkelerin meclislerinde gündeme gelen sözde 'Ermeni Soykırım Kanun Tasarısı', kamuoyunu ve Türk dış siyasetini meşgul eden meseleler arasındadır Aslında 1915'te Türkler ve Ermeniler arasında gerçekte ne yaşandığını anlayabilmek için 1915'ten önceki hâdiseleri incelemek gerekir Ama bu yazının hedefi, ne Türk-Ermeni münasebetlerinin tarihî seyrini incelemek, ne de taraflar arasında uzlaşma sağlanamayan kayıp rakamlarını değerlendirmektir Asıl maksadımız, Osmanlı Devleti'nin Tehcir Kanunu'na neden ihtiyaç duyduğunu ve kanunun tatbiki sırasında aldığı tedbirlerin ne denli kapsamlı olduğunu ortaya koymaktır

Ermeniler, asırlarca Anadolu'da Türklerle birlikte barış içinde yaşamış; Osmanlılar vaktinde ülke topraklarının hemen her yerine dağılarak bürokraside, ticaret ve sanat hayatında mühim yerlere gelmişlerdir Ancak yirminci yüzyıla doğru bazı devletler, çıkarları doğrultusunda Ermenileri Osmanlıya karşı kullanma eğilimine girince, dengeler değişmeye başlamış ve bağımsızlık vaadiyle tahrik edilen Ermeniler tarafından Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde isyanlar çıkarılmıştır 1 Dünya Savaşı'nın ilk aylarında doruk noktasına çıkan bu isyanlara karşı Ermeni patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin önde gelenleri vasıtasıyla tedbirler alınmaya çalışılmıştır Belgelerle sabit olan bu gayretlere rağmen, bir netice alınamayınca ve karışıklıkların ülke çapına yayılacağı anlaşılınca Osmanlı Devleti, her ülkenin hiç tereddüt etmeden alacağı savunma tedbirlerini devreye sokmuştur Böylece hem hâdiselere karışmayan Ermenilerin, hem de Müslüman halkın güvenliği sağlanmak istenmiştir

Van havalisindeki Ermenilerin Ruslarla işbirliği neticesinde gerçekleştirdikleri isyan sırasında yaşanan katliamlar, bardağı taşıran son damla olmuştur Tehcir kararı, Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın ikazları sonrasında İçişleri Bakanı Talat Paşa'nın Erzurum, Van ve Bitlis valilerine gönderdiği 9 Mayıs 1915 tarihli şifreli telgrafla gündeme gelmiştir 24 Mayıs 1915'te Rusya, Fransa ve İngiltere'nin, 'Ermenistan' diye adlandırdıkları Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, Ermenilerin öldürüldüklerini ve hâdiselerden Osmanlı Hükümeti'ni sorumlu tutacaklarını açıklamaları üzerine mesele uluslararası bir boyut kazanmış ve hukukî bir zemine oturtulması zorunluluğu doğmuştur 27 Mayıs 1915'te Meclis'te kabul edilen "Yer Değiştirme Kanunu", 1 Haziran 1915'te dönemin Resmî Gazetesi Takvim-i Vekâyi'de neşredilerek yürürlüğe girmiştir Kısacası o dönemde keyfî bir tatbikat yapılmamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla