Konu
:
İstanbul'un Kuruluşu
Yalnız Mesajı Göster
İstanbul'un Kuruluşu
11-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İstanbul'un Kuruluşu
İSTANBUL'UN KURULUŞU
İ
Ö
7 yüzyılda Bizans adlı birinin önderliğinde gelen Megare muhacirlerinin yerleşmeleriyle kurulmuştur
Bizans kenti daha küçük bir kent görünümünü sürdürürken
283-305 yılları arasında yaşamış olan Diocletianus İmparatorluğun b
aşk
entini Doğu'ya taşımayı düşünmüştü
ancak gerçekleştirememişti
Roma İmparatorluğu 4 yüzyılın başında dışarıdan barbar saldırılara uğrarken içeride dağılmaya başlayan köleci düzenin ve özgür çiftçilerin başlattıkları devrimci bir dalga ile karşılaşmıştı
Bu
imparatorları daha gelişmiş yönetim sistemlerinin yanı sıra ikametleri için de daha güvenli yerler seçmeye zorluyordu
B
aşk
ent Roma
ekonomik sıkıntılarında etkisiyle b
aşk
ent olma özelliğini iyice yitirmişti
Roma İmparatorluğu'nu Doğu ve Batı olarak ikiye ayıran Dioclatianus'un komutanlarından Constantius'un oğluydu Constantinus
Annesi ise gerçek haçı bulduğu için "azize" olarak nitelendirilen Helen'dir
Paganist olan Constantius
ayaklanmaları oğlu ile bastırdıktan sonra 306'da ölünce oğlu Constantinus'u Batı Roma İmparatoru ilan etmiştir
Ancak egemenliğini perçinleyebilmesi için Roma'da imparatorluğunu ilan eden Maxentius'u yenmesi gerekti
Bir söylentiye göre ordusuyla Roma üzerine yürürken bir öğlen gökyüzünde parlayan ve üzerinde "Bununla kazan" yazılı bir haç gördü
Bu düşten sonra haçı askerlerinin kalkanlarına işletti
Maxentius'un ordusuyla Roma yakınlarındaki Milvian köprüsünde karşılaşan Constantinus büyük bir zafer kazanarak 312'de Batı Roma'nın tek hakimi oldu
313'te Licinius ile bir araya gelerek Hıristiyanlara tapınma özgürlüğü veren Milano Fermanı'nı kabul etti
Ancak Constantinus'un Hıristiyanlara yasal statü sağlaması Romalıların hiç hoşuna gitmemişti
İmparator Contantinus 326'dan sonra Doğu'ya çekildi ve Roma'ya bir daha geri dönmedi
Constantinus'un Doğu Roma İmparatoru Licinius ile 324'de savaşmasından önce Roma İmparatorluğunun b
aşk
enti olan Bizantion
bu galibiyetten sonra tek imparator olan Constantinus tarafından da b
aşk
ent olarak tercih edildi
Ve adı değiştirildi
Bu tercihin başlıca sebeplerini şöyle sıralayabiliriz
1
Doğu'nun kimi Roma yöneticileri üzerindeki çekici etkisi
İmparatorluğun merkezini Doğu'ya taşıma isteği
Jül Sezar'dan başlayarak görülür
Doğu'nun bu çekiciliğinin sebebini ise şöyle açıklayabiliriz: Roma'nın zenginliği savaşlarla
işgallerle ele geçirilen taşra eyaletlerinin sömürülmesine dayanıyordu
Doğu eyaletlerinin imparatorluğa bağlanmasıyla illerin işgaller sona erecek
iller sömürülemeyecek ve dolayısıyla ekonomik ağırlık merkezi bu kentlere dönecekti
Doğu'nun ekonomik üstünlüğü böylece
b
aşk
entin taşınmasıyla onaylanmış
yerleştirilmiş oldu
2
Kentin üç yanı denizlerle çevriliydi
Ayrıca karadan da güçlü surlarla korunuyordu
Düşmanların yaklaşması olanaksızdı
3
Contantinopolis Avrupa ile Asya arasındaki üstün jeopolitik konumu nedeniyle iki kıta arasında bir aracıydı
Bu konuda Auguste Baully "Bizans Tarihi" isimli kitabında ticaretin önemini "
bütün Akdeniz sitelerini ticaret gemileri yüklerini boşaltıyorlar ve Constantinopolis'ten ipekli
tahıl
baharat
fildişi sanat eserleri
kıymetli madenler alıyorlar
"şeklinde anlatırken Ayla Ödekan "Kentlerin Kraliçesi Constantinopolis" isimli makalesinde "kentin
bu yüzyılda ticaretle ilişkisinin zayıf olması
seçimin ticaret olanakları düşünülerek yapılmadığını kanıtlamaktadır
Nitekim I
Contantinus'un bayındırlık programına liman yapımı alınmamıştır" demesi bir çelişkiyi yaratıyor
Ancak yine de kentin jeopolitik önemi göz önünde tutulmalıdır
Kentin tüm bu özellikleri sonucunda bir de gelişebilir kentsel özelliğini yitirmez nitelikte olduğu ortaya çıktı ve nitekim tahminler sonuçsuz kalmadı
Constantinus yeni b
aşk
entin kurulmasının "Tanrının emri" olduğunu söylüyordu
B
aşk
entin ilanından sonra artık sıra her konuda yapılanmaya gelmişti
Nüfusun ve yapıların hızla artığı yeni b
aşk
entte çok sayıda mimara
ustaya ve işçiye gereksinim vardı
Mimar bulmak zordu
Kölelerin kent dışına çıkmalarına izin verilmiyordu ve yapı malzemesi her zaman azdı
Ancak imparator Constantinus Batı Roma'nın imparatoru iken çok sayıda yapı inşa ettirmişti
Constantinus
yeni b
aşk
entine
çoğunluğu Balkanlar'dan olmak üzere çok sayıda insan yerleştirmişti
Kentin nüfusu sürekli artmış ve 5
yüzyılda Constantinopolis 300 bin kişilik nüfusu ile Roma'dan daha kalabalık olmuştu
Bu nüfusu beslemek zordu
Constantinus döneminde Mısır
Suriye ve Anadolu'dan ithal edilen buğday
yağ ve şarap halka ücretsiz olarak dağıtılıyordu
Temel gıda buğdaydı
Constantinopolis artık bir Yunan kentinin devamı olmaktan çıkmıştı
O kadar büyümüştü ki doğal ardülkesi onu beslemeye yetmedi
Kuruluş aşamasında kentte Yakındoğu'nun Helenistik-Roma kentlerinde varolan gelişmiş bir endüstri yoktu
Fakat bir b
aşk
ent olarak çekiciliği ve kalabalık nüfusu
kenti büyük bir pazara dönüştürmüştü
Constantinus'un kenti "gelişebilirliği" nedeniyle tercih etmesi bir tahminden öteye gidip gerçekleşmişti
Constantinopolis bir Helenistik kentti
Kentin yapısında Doğu'lu ve Helenistik öğeler bir aradaydı
Din
felsefe ve Yunan dili gibi
Ayrıca Constantinopolis Patrikliği bütün Trakya
Pontus ve Asya piskoposluklarını içine almıştır
Din adamları vergi vermemişlerdir
Kilisenin sonsuz bağış alma hakkı vardı
Kilise yetkililerini yerel yönetimde kullanma bir imparatorluk politikasıydı
Elde edilen verilen çerçevesinde Constantinus'un çizdiği kent topografyası hakkında bir yorum yapacak olursak; kent planının bugünkü Cibali
Fatih
Altımermer ve Etyemez'i de içine alan çapı 2
5 kilometrelik bir çember yayını kapsadığını söyleyebiliriz
Yeni kentin iskan faaliyetleri gün geçmeden başlatılmalıydı
Ayrıca yeni kentte çözülmesi gereken iki sorun vardı
Kentin insanlara
işlevsel ve simgesel olarak da anıtlara ihtiyacı vardı
Constantinus Roma'nın bütün görkemini yeni b
aşk
ente taşımak istiyordu
Benimsenmeyen "Nea Roma-Yeni Roma" ismi bu isteğin bir göstergesidir
Öyle bir şehir olmalıydı ki
görkemiyle Roma'yı geride bıraksın
Hatta bir efsaneye göre bizzat tanrı Sezar'a görünüp ona b
aşk
entin yerini göstermiştir
Constantinopolis 11 Mayıs 330'da resmi törenlerle kurulmuş ve bu olay her yıl aynı tarihte Encainia şenlikleriyle kutlanmıştır
İmparatorluğun bütün ileri gelenleri kenti donatmaya çağırmıştı
İmparatorluğun her köşesinden kente heykeller ve b
aşk
a sanat yapıtları getirilmişti
Hatta Roma
İskenderiye
Efes
Antakya ve
Atina'yı soyup soğana çevirmişlerdir
Kentin resmen açılışından sonra anıtsal yapıların inşa edilmeye başlandığı dönemde imparatorun en büyük sorunu kente yerleşenlere konut sağlamaktı
Alınan bazı önlemler şunlardır:
-İnşaat yapanları vergiden muaf tutma
-Kendi evlerini yapanlara bedava ekmek verme
-Anadolu'da mülkü olanlara
Constantinopolis'te ev yapmayı zorlama
-Soylulara konut yapmalarında hazineden yardım sağlama
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul