Konu
:
Dumlupınar Faciası Vatan Sağolsun ...
Yalnız Mesajı Göster
Dumlupınar Faciası Vatan Sağolsun ...
11-25-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Dumlupınar Faciası Vatan Sağolsun ...
"VATAN SAĞOLSUN
"
Sesine karşılık bekleyen gümrük muhafızının yüreğine
karşı taraftan gelen cevap su serpti: "Buyrun
ben Astsubay Selami" Beklediği karşılığı alan Selim Yoludüz astsubay Selami'ye ne durumda olduklarını sordu
Aldığı cevap Dumlupınar'da yaşanan trajediyi açıklar nitelikteydi
Astsubay Selami geminin 15 derece sancak yönünde yatık olduğunu
elektriğin kesik olduğunu ve kendilerinin kıç torpido dairesinde 22 kişi olduklarını söyledi
Gümrük motorunun çarkçısı Selim Yoludüz
mürettebata Çanakkale Boğazı'nın Nara Burnu'nda olduklarını ve gemilerinin tahminen 90 derece derinlikte yatmakta olduğunu söyleyerek
"Endişelenmeyin
Kurtaran yolda
Sizi oradan çıkaracağız" dedi
Vatan görevi için denizaltıda bulunduklarını söyleyen Astsubay Selami'nin cevabı ise Çarkçı Selim Yoludüz'ün kulağına ve kalbine işledi: Ailelerimize selam söylüyoruz
Bizi kurtaracağınızdan eminiz
Vatan sağolsun
Bu
astsubay Selami'nin boğazın yüzeyindekilerle yaptığı ilk konuşma oldu
Saat 11:00 sularında olay mahaline gelen Kurtaran gemisinin çalışmaları sonuçsuz kaldıkça yüzeydekilerin umudu azalıyordu
Bu arada ilk konuşmanın ardından sırasıyla
Çanakkale Deniz Komutanı Albay Zeki Adar
Gümrük Memuru Selim Yoludüz bir kez daha ve 1
İnönü Denizaltısı ikinci kumandanı Üsteğmen Suat aaacan Dumlupınar'la görüştü
Aşağıda Astsubay Selami ve arkadaşlarının zamanı azaldıkça
su yüzünde bulunanların moralleri bozuluyordu
Buna rağmen
Astsubay Selami'nin sesinde tereddütten ve endişeden eser yoktu
Bir süre sonra bir konuşma daha yapmak için şamandıranın başına gidildi ve ahize kaldırıldı
Aşağıdan gelen sesler hazin sonun acılı haberni verir gibiydi
Ahizenin diğer ucundan sadece dualar
ezan sesleri ve iniltiler geliyordu
Saat 15:00 sularında ise muhabere şamandırasını tutan telefon kablosu koptu
Bir daha Dumlupınar mürettebatından haber alınamayacaktı
KURTARAN GEMİSİ VE KURTARMA ÇALIŞMALARI
"Millî Savunma Vekâleti Temsil Bürosundan
bildirilmiştir : İkinci Tebliğ :
Çanakkale'de isveç gemisinin çarpması neticesinde batmış olan Dumlupınar denizaltı gemimizin kurtarılması için
denizaltı kurtarma gemimiz Kurtaran vaka mahalline gelmiş ve kurtarma ameliyesi için hazırlıklara başlamıştır Birinci tebliğde kurtarıldığı bildirilen personelden maada denizaltı gemisiyle yapılan
son telefon irtibatında 22 kişilik mürettebattan 22 kişinin kıç dairede hayatta kaldıkları ve oksijen tertibatıyla 24 saat hayatlarını idame edecekleri anlaşılmıştır
Dumlupınar denizaltı gemisi Nara önünde
38 kulaçta 3 mil akıntılı bir noktada bulunmaktadır İstanbul'da bulunan Amerikan 6
Filosu kumandanı Amiral Cassedy
bir muhriple kurtarma ekibin filo ikinci amiraline vaka mahalline göndermiştir
imroz tahlisiye gemisiyle Turgutalp ve Kaldıray yardım gemileri vaka mahalline gönderilmiştir
Hâdiseye sebebiyet veren Îsveç şilebi yaralı olarak Çanakkale'ye demirlemiş olup atîlî tahkikata başlanmıştır
Millî Savunma Vekili Seyii Kurtbek
Deniz Kuvvetleri Kumandanı Koramiral Sadık Atmaca
Donanma Kumandanı Tümamiral Kemalettin Bozkurt
Denizaltı Filo Kumandanı Tümamiral Fahri Korutürk bizzat vaka mahallinde kurtarma işiyle yakından meşgul olmaktadırlar"
"Çanakkale'de İsveç gemisinin çarpması neticesinde batmış bulunan Dumlupınar denizaltı gemisinde hayatta kalmış olan personelin kurtarılmasına dair çalışmalar ise akıntının çok kuvvetli ve havanın sert olusu ve geminin çatışma neticesi almış olduğu hasar dolayısıyla 15 dereceye meyil ile 38 kulaç derinlikte bulunuşu çalışma imkanları güçleştirmektedir
Buna rağmen çalışmalara devam edilmektedir
"
Kazanın ardından olay yerine gelen Amiral Sadık Altıncan
Vali Safaeddin Karanakçı ve diğer yetkililerin gözetiminde kurtarma çalışmaları başladı
Bu arada kaza çok kısa sürede gerçekleştiği için olayın farkına varmayan 1
İnönü Denizaltısı da olay yerine geri dönerek kurtarma çalışmalarında bulundu
Bu gemi dışında denizin üstünde iki muhrip
Kurtaran
motorlar ve Naboland bulunuyordu
Çanakkale Boğazı'nın akıntılı sularında Dumlupınar'ı ve mürettebatı kurtarma çalışmaları aralıksız sürdürüldü
fakat bu çaba mürettebatı kurtarmaya yetmedi
Dalgıçlar birçok defa herşeyi göze alarak Dumlupınar'a ulaşmaya çalışmış
fakat hiçbiri kurtarma çanını denizaltının gövdesine tutturmayı başaramamıştı
Kurtarma işinin tüm gereklerinin yerine getirilmesine rağmen
ne Dumlupınar ne de mürettebatı kurtarılabildi
"Çanakkale'de kalmış olan Dumlupınar denizaltı gemisinin kurtarılması işinde havanın muhalefeti ve akıntının şiddeti çok müşkülât çıkarmaktadır
En mutehassaslarımız ve Amerikan Yardım Kurulu Deniz Grubu B
aşk
anı Amiral Hughes ve Altıncı Amerikan Filosunun bir muhribi ile gönderilmiş olan bütün mütehassıslarca yapılan kurtarma işine azimle devam edilmektedir
Personelin kurtarılması ümidi gîttikçe azalmaktadır
"
"Millî Savunma Vekâleti Temsil Bürosundan bildirilmiştir:
5'inci tebliğ
sabah saat 8:
Çanakkale'de Nara Feneri önünde batmış olan Dumlupınar denizaltı gemisinde sağ kalmış olan personelin kurtarılması için müşkül hava şartları altında bütün gece mütehassıs ekiplerle derin su dalgıçları 110 metre derinlikte helyum oksijen cihazlarıyla çalışmışlardır
Mesaiye devam olunmaktadır
"
VE
Milli Savunma Bakanlığı Temsil Bürosu'nun 6 Nisan 1953 Pazartesi günlü tebliği:
1- Çanakkale'de Nara önünde batan Dumlupınar denizaltı gemisinde kalmış olan personelin kurtarılmasından tamamen ümit kesilmiştir
2- Bundan sonra tebliğ neşredilmeyecektir
3- Hayatlarından ümit kesilen personelin isimleri aşağıdadır:
Subaylar:
Kurmay Albay Hakkı Burak
Makine Kıdemli Yüzbaşı Naşit Öngören
Makine Yüzbaşı Affan Kayalı
Güverte Üsteğmen İsmail Türe
Makine Üsteğmen Fikret Coşkun
Güverte Teğmen Bülent Orkun
Güverte Teğmen Macit Şengün
Astsubay Kıdemli Başçavuşlar:
Şevki Özsekban
Ali Tayfun
Emin Akan
Ömer Öney
Mehmet Denizmen
Sait Yıldırım
Astsubay Başçavuşlar:
Cemaleddin Denizkıran
Salahaddin Çetindemir
Zeki Gider
Kemal Acun
Hüseyin Uçan
Cemal Kaya
Naci Özaydın
Astsubay Çavuşlar:
Bahri Serseren
İhsan İçdemir
Selami Özben
İbrahim Altıntop
Şaban Mutlu
İhsan Coşkun
Hamd Reis
Samim Nebioğlu
Mustafa Doğan
İhsan Aral
Zeki Açıkdağ
Necdet Yaman
Tuğrul Çabuk
Mehmet Ali Yılmaz
Mükellef Çavuşlar:
Karasulu Veysel Saygılı
Rizeli Ramazan Yurdakul
Mükellef Onbaşılar:
Milaslı Niyazi Giritli
İstanbullu Züğfer Ceylan
İstanbullu İbrahim İşlemeci
Trabzonlu Murat Yıldırım
Bodrumlu Mehmet Kızılışık
Bodrumlu Emin Süzer
Erler:
Çanakkaleli Mehmet Demirel
Bigalı Ali Gökçü
Antalyalı Nurettin Alabacak
Bandırmalı Ömer Yalçın
Edremitli Ali Aslan
Lapsekili Ülfeddin Akar
Şileli Bekir Sarı
Sürmeneli Yusuf Demir
Rizeli Mehmet Aydın
Sökeli Mustafa Özsoy
Marmarisli NUri Acar
Çorlulu Hüdai Çağdan
Lapsekili Kadir Demiroğlu
Tekirdağlı Fikri Ulaştırıcı
Bigalı Hüseyin Sayım
Bartınlı Hüseyin Kayan
İzmirli Kenan Odacıoğlu
Lapsekili Ahmet Günal
Bartınlı Mustafa Taşçı
Çanakkaleli Hasan Bozoğlu
Bursalı İbrahim Aksoy
İzmirli Feridan Kırcalı
Ordulu İsmail Özdemir
Çarşambalı Hasan Arslan
İnebolulu Ahmet Özkaya
Çanakkaleli Enver Uçar
Foçalı Necati Kalan
İnebolulu Murat Suyabatmaz
Giresunlu Mehmet Demir
Giresunlu Galip Yılmaz
Göreleli Hasan Kelleci
Salı günü sabaha karşı ümitler tükendi
Çünkü bir denizaltı
personeline 3 gün yaşama izni vermekteydi
72 saatten sonra içerdeki hava miktarı denizcilerin yaşamasına zaten izin vermeyecekti
Ve saat 02:15 itibariyle 3 günlük süre dolmuştu
81 denizciden geriye kalan 22 kişiden artık ümit kesilmişti
Ertesi gün saat 15:00'te Başaran Gemisi üzerinde bir tören düzenlendi ve "Dumlupınar Şehitleri" için denize çelenkler bırakıldı
Neden kurtarılamadı ?
Dumlupınar ve beraberindeki 81 denizciyi Çanakkale Boğazı'nın derin sularına gömen kazanın hemen ardından kurtarma çalışmaları başladı
Bu konuda eğitilmiş personel geceyi gündüze katarak çalıştı
fakat bir türlü Dumlupınar'a ulaşamadı
Peki bunun nedeni neydi? Yaklaşık 90 metrede yer alan Dumlupınar'a neden hiçbir dalgıç ulaşamadı?
Tüm bu soruların tek bir cevabı ne yazık ki yok
Çünkü
saatler süren kurtarma çalışmalarını sonuçsuz bırakan birçok etken var
Bu etkenlerin başında Çanakkale Boğazı'ndaki deniz akıntıları gösteriliyor
Üç yönlü akıntının bulunduğu Çanakkale Boğazı'nın dibindeki bir gemiye ulaşmak
hele Dumlupınar gibi 90 metrede bulunan bir denizaltıya ulaşmak
bugünün şartlarında bile çoğu kez mümkün olmuyor
Kurtarma ekiplerinin çabalarını boşa çıkaran bir diğer etken ise Dumlupınar'ın zeminde açılı olarak durması
Denizaltı suyun dibinde yatık olarak durduğu için kurtarma çanının kaportaya tutturulması uzun süren
zahmetli bir iş halini aldı
Bu nedenle kurtarma çanıyla mürettebat kurtarma işlemi de gerçekleştirilemedi
Bugün dahi bu nedenlerden dolayı Dumlupınar'a sadece kameralar indirilebilmiş durumda
Türk denizcilik tarihinin en büyük acılarından biri bu nedenlerle su yüzüne çıkarılamıyor
Ve 50 yıldır Türk denizcilik tarihinin en büyük acılarından biri her 4 Nisan'da tazelenirken
Dumlupınar Çanakkale Boğazı'nın derinliklerinde bu tarihin baş kahramanı olarak yatıyor
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul