Yalnız Mesajı Göster

31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar



Meclisin Toplanması Donanma Muhalefet ve İngiliz Elçisinin Davranışları :

Basın : Askerin düzenli olduğu yalanını İkdam’ın 15 Nisan Tarihli sayısı her sayfasında sürdürüyordu Ayrıca bir Rum subayının öldürülmesi “ittihad-ı anasıra” aykırı olduğu için İkdam bu konuda özel bir duyarlılık gösteriyordu Rumca gazetelerin yazılarına da bir hayli yer verilmişti Tahidromos Atina’ da olayın “tabii” karşılandığını ve artık Kamil Paşa ile İsmail Kemal’in işbirliği sayesinde Osmanlı milletleri arasında gerçek bir birlik kurulabileceği umudunun doğduğunu belirtiyormuş
Bugünün The Times gazetesi ise başyazısında Türklerin hemen hiç kan dökmeden ve maddi zarar yapmadan ordu eliyle yine bir ihtilal yaptıklarını belirtmekteydi Başyazıya göre İttihat ve Terakki’nin diktatörce tavırları ve memleketin hızlı bir Batılılaşmaya karşı olması ayaklanmanın nedenleriydi Bu durumda ayaklanma meşrutiyetçi fakat muhafazakar bir yönetime yol açacaktı
Serbesti de o gün yapılacak basın mitinginin şimdilik gerekli görülmediği için yapılmayacağını bildiriyordu zira nasıl olsa şeriat “hürriyet-i kelamı” buyuruyordu
Günün Volkan’ında Vahdeti’nin “İnkikab-ı Şeri” başyazısı dikkati çekiyor Bunda “Açık Mektup” taki kötümserlikten hiçbir iz yoktur Yalnız üç yerde “halife” adı saygıyla anılarak ihtiyat elden bırakılmak istenmiyordu Son olarak da akerler uzun uzun övülüyordu Volkan’ın son sayfasında ise İttihat ve Terakki önderlerinin nerede bulunduklarının bilinmediği söyleniyor ve alay ediliyordu

Hükümet : O gün hazırlanıp yayımlanan bir resmi tebliğ hükümetin endişelerini ilk defa dile getiriyor o zamana kadar sürdürülmüş olan resmi iyimserliği adeta yalanlamış oluyordu Tebliğde bir çok askerin kışlalara döndüğü ama bazılarının şehirde silahlı olarak dolaşıp havaya kurşun sıktıkları böylece halk arasında ölüm ve yaralanmalara yol açtıkları anlatılıyordu Durum karşısında hükümet sert bir uyarmada bulunuyordu Padişahın affı sadece aftan önceki olayları kapsamaktaydı Oysa söz konusu davranışlar “Şer-i Şerif ve Kanun-u Esasi ahkamına” aykırı olduklarından hükümetin bunları cezalandırmaya kesin olarak kararlı bulunduğu bu yolda buyruklar verildiği bildiriliyordu
Öte yandan Harbiye Nazırı Ethem Paşa boş durmamış bazı taburların çavuş ve onbaşılarını yanına çağırarak öğütler vermişti Bu öğütler mekteplilik alaylılık ile ilgiliydi: iki tür subay yoktu hepsinin elbirliğiyle vatan için çalışmaları gerekiyordu Harbiyeliler aleyhinde beslenen düşünceler hiç doğru değildi; bununla birlikte kötü hali görülen hiçbir subay taburlarda tutulmayacaktı

Hareket Ordusu : 15 Nisan 1909 gecesi Binbaşı Muhtar Bey kumandasındaki Hareket Ordusunun ilk birliği Selanik’ten yola çıktı Oysa 15 Nisan gününde hükümetin ilave olarak yayımladığı resmi bir bildiride “Dersaadet’e hariçten asker celbolunacağına dair olan işaat ve neşriyatın katiyen asıl ve esası yoktur” deniyordu Büyük ihtimalle hükümet Selaniktekilerin niyet ve davranışlarından haberliydi ama onun şimdi tek kaygısı İstanbul’daki askerin yeniden sokaklara dökülmesini önlemekti Nitekim Ali Şevki Bey’in bir mektubu o akşam kabinenin Tevfik Paşa’nın konağında Nazım Paşa ve Genel Kurmay Başkanı İzzet Paşa ile birlikte toplandığını ve bu arada Selanik’ten asker yüklü iki trenin yola çıktığına dair bir haber alındığını bildiriyordu

B Hareket Ordusunun İstanbul’a Yaklaşması

Basın : 16 Nisan 1909 günlük İkdam’da başlığı “Ahalimize Muazzez Asker Kardeşlerimize Bir Nasihat-ı Dini’ye” olanyazıda ayaklanma iyice yeriliyordu: hem Meşrutiyeti tehliaaae atan bir ihtilal ve fitne olayı olarak hem askeri disiplin açısından hm de İttihatçı gazetelerin yıkılması gibi davranışlar bakımından
İkdam kendisini 31 Mart’ın havasına o kadar kaptırmıştı ki Müslüman kadınların çarşıya ancak zorunluluk halinde çıkmalarını ve çıkanların da “adab-ı Şeriat dairesinde” hareket etmelerini “rica” ediyordu
O gün çıkan Volkan gazetesi 31 Mart olayını ve onun getirdiği düzeni korumak için var gücünü harcıyordu
Mizan’ın o günkü sayısında Murat Bey Meşrutiyet ve Millet Meclisi olmazsa hiçbir şeyin elimizde kalmayacağını anlatıyordu İstibdat geri gelirse din elden gider zulüm yapılır memleket ilerleyemezdi Bediüzzaman gibi Murat Bey de hem Hürriyet’in ilanını hem 31 Martı övüyordu
O günkü The Times’ın Osmanlı gelişmeleriyle ilgili başyazısı Tevfik Paşa’yı ve programını alkışlıyor ve durumu genel oalrak umut verici buluyordu Bu programla hükümet ordu ve halkın desteğini kazanırsa Batı Avrupa’nın Osmanlı Meşrutiyeti için beslediği sempatiyi elde edecekti

Alman Paşaları : Hareket Ordusu ile ilgili haberleri duymamış olan yahut duymuş olsa bile pek ciddiye almamış olanlar arasınsa Osmanlı Ordusunda müşavirlik yapan Kamphövener Ditfurth ve İmhoff adlarındaki Alman Paşaları vardı Bunlar elçi Marschall’i ziyaret ederek o günkü selamlığa katılacaklarını ve şerefli Alman subayları olarak bütün disiplini ortadan kalkmış bulunan bir orduda çalışamayacakları gerekçesiyle Padişaha istifalarını sunacaklarını bildirdiler Marschall ise 1 Ordunun bütün ordu demek olmadığını ve herşeyin değişebileceğini istifa talebinin ise Türk ve Alman orduları arasındaki ilişkileri koparacağını siyasi düşünceleri ne olursa olsun bütün Türkler tarafından ordularına karşı bir hakaret sayılacağını ileri sürerek onları vazgeçirdi

Yıldız’da : O günkü Cuma Selamlığında yeni kabine Padişaha ve Kanun-u Esasiye bağlı kalacağına andiçti Buna karşılık Padişahta Kanun-u Esasi’yi ötedenberi samimiyetle istediğini ama “şimdiye kadar her nasılsa olmadı”ğını açıkladı

Alıntı Yaparak Cevapla