Konu
:
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
Yalnız Mesajı Göster
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
11-25-2012
#
5
Prof. Dr. Sinsi
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
Babıali’nin Hareket Ordusunun Karşısında Durumu ve Milli Meclis
Basın : İkdam
Ali Kemal’in “Telaş Fenadır” başlıklı bir yazısı ile başlıyordu
“Ufk-u Siyasi” yazısında ise Hareket Ordusunun gelmesi
yurdunu seven herkes için sevinilmemesi imkansız bir olay olarak gösteriliyordu
“Serseri Vahdeti ve Mahiyeti” yazısından 21 Nisan 1909 günü
Volkan
gazetesinin çıkmadığını
Vahdeti’nin de ortadan kaybolduğunu
yani kaçtığını öğreniyoruz
İkdam
’a göre 31 Mart ayaklanmasına ve birçok genç subayın masum kanlarının dökülmesine sebep olan Vahdeti’dir
Mizan
ise bundan sonra tutulacak siyaseti tarif ediyordu : bütün devletlerle iyi ilişkiler
bütün sermayeleri eşit tutmak ev onlara iyi kabul göstermek ve İngiltere ile ilişkileri güçlendirmek
Bu son nokta ile diğerlerinin çelişip çelişmediği incelenmiyordu
Hüsnü Paşa’nın bildirisine gelince
Murat Bey bunu alkışlıyordu
Fakat Fransız ihtilalinde ihtilalcilerin birbirini yemesi örnek gösterilerek
yenenin
yenilene kanın dışı muameleler yapmaması gerektiği savunuluyordu
Milli Meclis :
25 Nisan 1909 gününün en önemli olayı
Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayanın
Meclis-i Umumi-i Milli adı altında saat 14
30’da Ayastafanos’taki Yat Kulüpte ortak ve gizli bir birleşim yapmasıydı
Milli Meclis oybirliğiyle b
aşk
anlığa
o gün İstanbul’dan gelmiş bulunan Ayan b
aşk
anı Sait Paşa’yı seçti
Ahmet Rıza Bey gelince
Mebusan Reisi Mustafa Efendi istifa etti
Ahmet Rıza’nın b
aşk
anlığı alkışlarla kabul olundu
Bundan sonra
Sait Paşa’nın teklifi ve ısrarı üzerine Ahmet Rıza ve Sait Paşa b
aşk
anlığı ortaklaşa yapmaya başladılar
İlk oturum gizli oldu ve verilen bir önerge üzerine Padişahın tahttan indirilmesi görüşülmeye başlandı
O sırada Mahmut Şevket durumu haber alarak Ahmet Rıza’yı yaveriyle yanına çağırttı ve şöyle dedi :
“
ben maiyetimdeki askeri
Meşrutiyeti ve Padişahı kaldırmak isteyenleri tedip edeceğiz
Padişahın ve milletin canı tehlikede diyerek buraya kadar getirdim
Hal’in bizim taraftan vuku bulacağını asker duyarsa isyan eder
mahvoluruz
Siz Ayan ve Mebusana gizlice anlattınız
şimdilik ses çıkarmasınlar
bu işi müzakere etmek zamanı geldiğini ben size haber veririm
”
Hatta Ahmet Rıza’nın kağıtları arasında
Abdülhamit’i Kanun-u Esasi’yi korumak konusundaki sözüne güvenilmediği için Meclis-i Umumi-i Milli adına hilafet ve saltanattan istifaya çağıran bir telgraf metni çıkmıştır
Mahmut Şevket’in Bildirisi :
Sükunet içinde
Hareket Ordusuna her türlü yardım yapılmalıydı
İkdam
gazetesindeki bir yazıda Hareket Ordusunun hükümetle bir uzlaşma yapacağı yalanlanıyordu
Zaten uzlaşma olmadığı Mahmut Şevket Paşa’nın Sadarete hitaben yayımladığı bildiriden belliydi
Paşaya göre Hassa Ordusu erleri aldatılmış
bu yüzden b
aşk
entte hükümetin “nüfuz ve kudreti tamamen” yok edilmiş ve hükümetin bugünü ve yarını tehliaaae sokulmuştu
Oysa vatanın selameti
hükümet nüfuzunun güçlendirilmesine bağlıydı
İşte bu yüzden
Osmanlı Ordularının bu konudaki düşüncelerine uygun olarak
ikinci ve üçüncü ordular harekete geçmişlerdi
Kendisi
kurulan kuvvetin
ve Ayastafanos’da bulunan donanmanın kumandanlığını almak üzere Selanik’ten Ayastafanos’a gelmişti
Nedamet ederek aman dileyenler affedilecek
ayaklanmada diretenler ise “bila merhamet şiddetle tecziye ve tenkil” olunacaklardı
Cezadan korkan bazı kışkırtıcılar ve kötü insanlar Hareket Ordusunun “Hazret-i Padişahiyi” tahttan indirmek için geldiğini yaymışlarsa da kendisi
Şevket Paşa
bunu yalanlıyordu
Ama bunun hemen ardından aynı cümlede
bir de korkutucu uyarma geliyordu: “
mamafih askerlerimizin ifa-yi vazife esnasında erbab-ı fesat ve denaatin yeniden bazı teşebbüsata cüretleri ilcasiyle tekerrür edecek hadisat mesuliyetinin tamamıyla müsebbiplerine ait olacağını beyan eylerim
”
Times Gazetesi :
23 Nisan 1909 tarihli
The Times
başyazısında tamamen ağız değiştirmiş bulunuyordu
Türk tarihinde her zaman olduğu gibi Ordunun yine ülkenin alınyazısını yazacağı belirtilirken
bu sefer 31 Martçı askerler değil
Hareket Ordusu kastediliyordu
Başyazara göre olayın mutlu bir sonucu vardı: Türk Ordusu
çok kısa zamanda İstanbul önünde yaptığı yığınak sayesinde askeri kabiliyeti hakkında ileri sürülen şüpheleri dağıtmıştı
Böylece gazete de
daha önceki tutumuyla ne kadar yanılmış olduğunu dolaylı yoldan itiraf etmiş oluyordu
Başyazı
sıkıyönetimin uzun süre kalması hususunda şüpheci bir tavır takınıyor ve siyasi kovuşturma ya da baskı yapmanın büyük bir yanlış ve bir suç olacağını ileri sürüyordu
Gazeteye göre
bundan sonra yapılacak işler Mahmut Şevket ve Nazım Paşa’nın kararlarına bağlı idi
Oysa o gün
“müttefikan” karar almak üzere Ayastafanos’a gelen Nazım Paşa’ya
değil tekliflerde bulunmak
İstanbul’a dönmek özgürlüğü bile tanınmamıştı
D
Hareket Ordusunun İstanbul’a Girişi :
Hareket Ordusunun Yaptıkları :
Bir gün önce
yani Cuma günü Şevket Paşa’nın verdiği ilerleme buyruğu
Cumartesi günü Hareket Ordusunun İstanbul’u işgal etmesi ile sonuçlandı
O gün çıkan
İkdam
bunu tahmin etmişti
Başyazı “Müsademe mi Musafaha mı?” başlığını taşıyordu ve Ordunun İstanbul’a doğru geldiğini
İstanbul’da ayaklananların pişman olduklarını ve gelenlere kucak açacaklarını
halkın kaygılanmaması gerektiğini
yalnız gericilerin cezalandırılacağını bildiriyordu
Aynı gazetede bir b
aşk
a yazı da “Müdahale-i Ecnebiye Olmayacak!” diye ilan ediyordu
Fatih Zaptiye dairesinde ve özellikle Babıali’de asker çok direndi
Babıali ancak üç saat süren top ateşinden sonra teslim oldu
Topkapı Sarayının ve Meclis-i Mebusanın teslim alınması kolay oldu
Bu arada Taksim ve T
aşk
ışla kışlaları da uzun süre direndiler ve buralarda kanlı çarpışmalar oldu
Taksim kışlasındaki 31 Martçılar bir süre sonra teslim olmaya hazırlanırken
bir yanlış anlama yüzünden çarpışma yeniden başladı
sonunda Taksim ve T
aşk
ışla ancak top ateşiyle teslime zorlanabildi
Cumartesi akşamı
Anadolu kıyısındaki askeri mevkiler hariç
İstanbul işgal altına alındı
Dikkati çeken bir nokta
çarpışmaların anlatılışı sırasında sık sık 31 Martçılarla birlikte bulunan bir takım subayların anılmasıdır
Gerek Taksim kışlasında
gerekse T
aşk
ışlada
böyle subaylar vardı ve bazılarının da çarpışmalara katılmış olması söz konusudur
Yıldız’daki duruma gelince: Cumartesi sabahı Topağacı ve b
aşk
a yerlere Hareket Ordusunun toplarının yerleştirildiği anlaşıldı
Bunu gören ikinci fırka
savunma tedbirlerine büsbütün hız verdi
Fakat Padişah
Sadrazam
Harbiye Nazırı
ikinci fırka kumandanının büyük çabaları ve Yıldız’ı kuşatan birliklerin kumandanı Miralay Şevket Turgut Paşa’yla yapılan temaslar sonucunda asker önce teker teker
sonra takım takım ve çekine çekine gidip Ihlamur köşkünde teslim oldu
Diğer yandan Harbiye öğrencileri de şehre giren Ordu ile birleşerek
bir bölüğü elçiliklerin korunması aaaaini
bir diğer bölüğü de Taksim kışlasına yapılan saldırıya katılmayı üstlerine almış bulunuyorlardı
Rumeli’den getirilen jandarma birliklerine de Beyoğlu sokaklarında devriye gezmek aaaai verildi
Bunların birçoğu jandarma kılığına girmiş genç subaylardı
Ödevleri sokaklarda güvenliği sağlamak
şüpheli kimseleri yakalamak
üstlerini aramaktı
Zaten Hareket Ordusu şehri işgal ederken bütün karakollara el koymayı unutmadı
Görülüyor ki
Hareket Ordusu güvenliğe büyük önem verdi
Osmanlı Devleti’nin o zayıf durumunda
yabancılara ya da azınlıklara karşı bir davranış olmaması pek önemliydi
Bu arada akla bir soru gelmektedir
Hareket Ordusu kısmen olsun derme çatma idi ise
nasıl oldu da 31 Martçılar ona yenildiler? Nedeni şu olsa gerekir: 31 Martçıların maneviyatları pek düşüktü
zira onlardan yana olması gerekenler bile
onları kınamak
ya da hiç olmazsa Hareket Ordusuna karşı direnmemelerini istemek zorunda kalmışlardı
Erlerin subaylarına karşı ayaklanması ve bir takım devlet adamlarını ve subayları öldürmesi
ordu kavramıyla öyle bir ayrılık içindeydi ki
belki Abdülhamit ve Vahdeti hariç
kimse onları destekleyememişti
Bu yüzden 31 Martçı alaylı subaylar da aynı maneviyat düşüklüğü içindeydiler
Bundan b
aşk
a bu erlerin okullu subayların kumandasından yoksun kalmaları
dolayısıyla başlarında az subay oluşu onların savaş gücünü azaltmıştı
Zaten 31 Mart ayaklanmasına katılan askerlerin birçoğu maneviyat bozukluğundan
Hareket Ordusuna hemen teslim olmuşlardı
Yani
31 Martçıların pek azı Hareket Ordusuna karşı dövüşmüştür
Bu direnme de bir çaresizlik ve korku sonucu idi
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul