Konu
:
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
Yalnız Mesajı Göster
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
11-25-2012
#
6
Prof. Dr. Sinsi
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
Hareket Ordusunun Aldığı Tedbirler :
25 Nisan 1909 tarihli
İkdam
Hareket Ordusunun İstanbul’a girişini İstanbul’un ikinci fethi olarak nitelendiriyordu
Üstelik bu fethin -ülaaai istibdattan kurtarmak gibi- birinci fetihte bulunmayan önemli bir yanı vardı
Askerler para karşılığında “vatanlarını helâka” sürüklemişlerdi
subayların ise kalpleri vatan sevgisiyle çarpmıyordu
Bildiriler :
Şevket Paşa’nın 12 Nisan 1325 günlü bir bildirisi çoğu yerli ve yabancı gazetelerin
Hareket Ordusunun İttihat ve Terakki ile ilgisi olduğu hususunda ileri sürdükleri iddiaları yalanlıyordu
Paşa böyle bir şeyin aslı ve esası olmadığını
Ordu subay
erbaş ve erlerinden hiçbirinin bir dernek ya da fıkraya üye olmadıklarını
zaten askerlerin devlet siyasetine karışmalarının caiz olmadığını ve kumandanların buyruklarından b
aşk
a bir etkiye kapılanların kanunca cezalandırılacaklarını “ilan ve ihtar” ediyordu
Şevket Paşa’nın iddialarının gerçeğe uygun olmadığını söylemek için uzun boylu bir inceleme bile gerekli değildir
Hareket Ordusunun subayları mektepli subaylardı ve bunların gençleri İttihat ve Terakki’yi kurmuş ve onun belkemiğini meydana getiren bir zümreydi
Kendisi de –İttihat ve Terakki üyesi olmamakla birlikte- bunun farkındaydı
Bu bildirinin amacı Hareket Ordusunun İttihat ve Terakki organı olduğu yolundaki yayımları durdurmak ve aynı zamanda Hareket Ordusundaki İttihatçı subayların da kulağını bükmekti
Ama bu bildiri Şevket Paşa’ya göre herhalde istenen etkiyi yapmamış olacak ki bir hafta sonra bir bildiri daha çıktı
Bunda yeniden
Hareket Ordusunun hiçbir fırkanın âleti olmadığı ve yalnız Meşrutiyeti kurtarmak için harekete geçtiği belirtiliyordu
Arkadan
Ordunun Meşrutiyetin başında
İttihat ve Terakki ile işbirliği yaptığı kabul edilmekle birlikte
Meşrutiyetin kurulmasıyla onunla her türlü ilgiyi kestiği açıklanıyordu
Artık ordu milletin ordusuydu ve hangi fırkadan olursa olsun
Meşrutiyete uyan ve milletvekillerinin güvenine sahip hükümetin yürütme gücüydü
Hükümet :
Ortada pek garip bir durum vardı
İstanbul’da sanki iki hükümet iş görüyordu
Biri resmi hükümetti
ama onun ne teşebbüs
ne de yürütme gücü kalmıştı
Diğeri ise hem teşebbüs
hem de yürütme gücünü elinde toplamış olan Mahmut Şevket
yani Hareket Ordusuydu
Üstelik Tevfik Paşa hükümeti
Hareket Ordusunu İstanbul üzerine yollayan güçler tarafından gayrı meşru ilan olunduğu gibi
henüz güven oyu bile almamıştı
Bu sallantılı duruma bir son vermek üzere hükümet ertesi günü
yani Pazartesi günü ittifakla ve kesin olarak istifaya karar verdi
Zira kabineye göre
hükümetin meşru olarak kurulmadığı söylentileri yüzünden bazı vilayet memurları nezaretlerini tanımıyorlardı
bu da devlet işlerini bozmaktaydı
Meclis tarafından güven oyu işi Cumartesi gününe bırakılmış olduğu halde henüz bir karara varılmamış olması istifayı zorunlu kılıyordu
Durumun Meclise bildirilmesi kararlaştırıldı
Oysa Meclise gönderilen telgraf tamamen şarta bağlı bir istifadır
Bunda
şimdiye kadar belirsiz duruma katlanıldığı belirtildikten sonra
ertesi gün de güven oyu verilmezse hükümetin istifa etmiş sayılması gerektiği bildiriliyordu
Prens Sabahattin’in Durumu :
Resmi Bildiri :
28 Nisan 1909 tarihinde Şevket Paşa’nın imzasını taşıyan resmi bir bildiri çıktı
Bunda durum özetleniyor
“hain ve canilerin”
“masum kanların müsebbiplerinin” kanun pençesinde Şeriate göre cezalandırılacakları ilan oluyordu
Fesatlık ve nifakçılığa meydan verilmeyeceği hatırlatılıyordu
Ama fesatlı ve nifakçılık kavramlarının kapsamı belli değildi
Buna yalnız 31 Martçılık
Volkancılık sokulabileceği gibi
her türlü muhaliflik veya
din propagandası da sokulabilirdi
Bu geniş yorum korkusuyladır ki bazı muhalifler işler duruluncaya kadar imparatorluk sınırları dışına çıkmak yolunu seçmişlerdi
Sabahattin Beyin Tutuklanması :
Tevkifler de almış yürümüştü
Şüphesiz en önemli olay Sabahattin Bey’in tevkif edilmesiydi
İstanbul
gazetesine göre Prens
Pendik’ten istimbotla Karaköy köprüsü karakoluna
sonra da arabayla İstanbul’a götürülmüştü
Sabahattin Bey’in sonradan yazdığına göre Manastır’da çıkan İttihatçı
Neyyir-i Hakikat
gazetesi kendisinin ayaklanmayı düzenlediğini
sonra da Mısır’a kaçtığını ileri sürmüş
Sabahattin Bey Harbiye Nezaretinde bir odaya hapsolunmuş
yapılan soruşturmanın sonunda Mahmut Şevket Paşa ile harp divanı b
aşk
anı Hurşit Paşa odasına gelerek tevkif edilmesinin “sebepsizliğinden” dolayı özür dilemişler ve Sabahattin Bey’in tevkifini gerektirecek hiç bir delil mevcut olmadığından serbest bırakılmıştır
E
Abdülhamit’in Tahttan İndirilmesi :
27 Nisan 1909 Salı günü Milli Meclis toplandı ve Abdülhamit II’yi tahttan indirerek yerine Mehmet V’yi çıkardı
Meclis öğle üstü toplanacakken sabah erkenden saat 8
00 ‘de toplandı
Meclis kararının ne yönde olacağı daha meclis Ayastafanos’dayken belli olmuştu
önce Rumeli’den gelen bazı telgraflar okundu
Bunlar Abdülhamit’in davranışlarından dolayı tahttan indirildiğini ve hutbelerde adının anılmayacağını haber veriyordu
Alışkanlıkla karşılanan bu telgraflardan sonra Mahmut Şevket’ in Yıldız’daki memur
hademe
ağa ve tüfenkçilerin teslim alınıp vapurlara bindirildiklerini ve böylece askeri harekâtın sona erdiğini bildiren 12 Nisan 1325 günlü telgrafı okundu
Abdurrahman Şeref Bey bunun bir çeşit işaret sayıldığını ve bundan sonra birçok kimsenin söz istediğini söylüyor
31 MART AYAKLANMASININ ÇÖZÜMLENMESİ
A
31 Mart Ayaklanmasını Düzenleyenler Üzerine Çeşitli Görüşler :
31 Martı incelemiş ya da ondan söz etmiş olanlar
çok defa olayın bir muamma olduğunu kabul ederlerse de
birçokları da olayı düzenleyenler hakkında üç kümeye ayrılabilecek açıklamalar ileri sürmüşlerdir
Birincisi
olaydan Abdülhamit’i
ikincisi muhalefeti
üçüncüsü de İttihat ve Terakki’ yi sorumlu tutar
Abdülhamit tahttan indirilirken hazırlanıp kabul edilen fetvada
olaydan sorumlu olduğu dolaylı olarak belirtildi
Bundan b
aşk
a
kurulan Örfi Divan-ı Harpler sonuç olarak Abdülhamit’in muhakeme edilmesini istedilerse de
hükümet bunu kabul etmedi
İttihat ve Terakki’nin resmi görüşü de Abdülhamit’in sorumlu olduğu merkezindeydi
Ayaklanmayı düzenleme sorumluluğunu
başta Sabahattin Bey olmak üzere
Ahrar’a yükleyen görüşün ilk savunucusu
yine o fıkradan olan Mevlanzade Rıfat’tır
Üçüncü görüşün baş savunucusu
Mizan
gazetesinin sahibi ve Divan-ı Harbın Rodos’ta müebbet kalebentliğine mahkum ettiği Murat Bey’di
Bu görüşe göre
31 Mart olayını İttihat ve Terakki’nin birkaç geniş mezheplisi düzenlemişti
Amaç
görünüşte gerici bir hareket yaptırmak Abdülhamit’i de İstibdadı canlandırmak için bir davranışa sevk etmek ve böylece Hareket Ordusunun İstanbul’a gelmesi için vesile hazırlamaktı
Bu yoldan İttihat ve Terakki İstanbul’a hakim olacak
muhalefeti susturacak
Abdülhamit’i de tahttan indirecekti
İttihat ve Terakki bunun için avcı taburlarını kullanmış ve 31 Mart günü bu taburların İttihat ve Terakki’li subayları
er kıyafetleri içinde bu askere kumanda etmişlerdi
Yalnız İttihat ve Terakki’nin kışkırttığı Hassa Ordusu askeri umulmadık bir tepki ile İttihat ve Terakki’ye karşı dönmüş ve bu yüzden İttihat ve Terakkililer çil yavrusu gibi dağılmışlardı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul