Konu
:
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
Yalnız Mesajı Göster
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
11-25-2012
#
7
Prof. Dr. Sinsi
31 Mart Olayını Hazırlayan Olaylar
B
Askerin Durumu :
Meşrutiyet düzeninin askerleri hoşnut ettiği söylenemez
Bunun başlıca nedenlerinden biri
Meşrutiyetin bir diplomalılar egemenliği
yani alaylılığın sonu anlamını taşımasıydı
Bu durumda erlerin önce onbaşı
sonra çavuş
arkadan da adım adım Paşalığa kadar yükselmelerine paydos deniliyordu
İş bununla da kalmadı
alaylı subayların ordudan çıkarılmasına doğru admlar atıldı
Demek ki
okumasız basit askerler için askerliği meslek yapma
yükselme kapısı kapanıyordu
Bu kapının kapatılması
orduda yükselmek amacını güden erleri ve tabii bunlardan da önce bu işte ilk adımı başarıyla atmış olan çavuşları
onbaşıları yeni düzeni getiren İttihat ve Terakkiye ve onun belkemiği olan diplomalı subaylara düşman etti
Buna bir de alaylı subayların ekmek parası eklenince hoşnutsuzluk nedenlerinden biri anlaşılmış oldu
Şunu da açıklamak gerekir ki
31 Marttan sonraki günler alaylılığın kısa süreli bir zirvesi oldu
Mebusan Meclisi alaylı subayların sert dilekçesine karşı büyük anlayış gösterdi ve Harbiye Nezaretine alaylı subayların orduda kalmalarına dair yazı yazıldı
Askerler de alaylılığa bir dönüş olduğunu sezmişlerdi
Ayrıca
artık terhis olmak için yapılan ayaklanmalar hoşgörülmemekte
eski gevşeklik ve alışkanlıkların kökünü kazımak için çok sert davranılmakta
asker ayaklanınca eskisi gibi yumuşak yatıştırma tedbirlerine başvurulmamaktaydı
31 Martçı asker
birbirine karşıt iki türlü eğilim arasında bocalamaya başladı
Asker
askerlikle ilgili hoşnutsuzluğun etkisiyle
muhaliflerin umduğu gövde gösterisi yerine kanlı bir ayaklanma sahneye koymuş bulunuyordu
İşin aldığı kanlı biçimi kimse doğru bulmadığı gibi
asker de iyi etmediğini biliyordu
Bu yüzden askerlerin üstüne ağır ağır bir pişmanlık çöktü
Bu pişmanlığı bir yandan muhalefetin ve ulemanın öğütleri ve eleştirmeleri
öte yandan Hareket Ordusunun ve Rumeli’nin öfkeli öcalıcı tavrı derinleştirdi
Ama pişmanlık eğilimi yanında
asker için umut bir ışık
Abdülhamit’in kendisine karşı şımartıcı tutumu ve Abdülhamitçilerin faaliyeti idi
C
Ulema :
Ulema zümresi
31 Mart olayına adamakıllı bulaştı
Bir kere askerin ayaklanması Şeriat adına oldu: tek başına bu durum ulemayı ayaklanmada söz sahibi kılmaya yetiyordu
Hükümet ayaklanmayı zorla bastıracağı yerde Şeyhülislam’dan Fetva Eminin’den yani ulemadan ayaklanmanın yatıştırılmasını istedi
31 Martçıların isteklerini Mebusan Meclisine sunanlar da yine ulema oldu
Ayrıca
İstanbul askerinin Hareket Ordusuna karşı koymaması için de yine ulema seferber edildi
Ulema
Meşrutiyeti özgürlük getirmesi bakımından tutarken onun diplomalı egemenliğini getirme niteliğinden hoşnutsuzdu
Bu hoşnutsuzluğu da İttihat ve Terakki üzerinde toplanıyordu
Bu yüzden
yani İttihat ve Terakki’ye muhalefet etmiş olmak için
ulema Ahrara eğilimliydi
Ulemanın genel olarak 31 Martçı
ya da İttihat ve Terakki’ye karşı olması
bu zümreyi Hareket Ordusunun başarısı karşısında zor durumda bıraktı
Hareket Ordusu askerini ayartmak isteyen hafiyelerin de ilmiyeli oluşları
ya da bu kıyafeti seçmeleri
ulemaya karşı bir düşmanlık uyandırdı
Artık ulema için sarıkla sokağa çıkmak tehlikeli bir hal almıştı
Bunlar
sokağa fesle çıkmak zorunluluğu duyuyorlardı
Ama Hareket Ordusunun da ulema aleyhinde ersmen tavır alması
hele bunu sürdürmesi aleyhine olurdu
Onun için Mahmut Şevket
17 Nisan 1325 günlü bildiri ile ulemaya Hareket Ordusuna ve Meşrutiyete yaptıkları hizmetlerden ötürü teşekkür etmek ihtiyacını duydu
Harp Divanı dahi Vahdeti ve Lütfi’yi idama mahkum etmekle yetindi
C
Muhalefet :
İttihat ve Terakki’yi istemeyenlerin önünde muhalefet geliyordu
Muhalefetin başında
uzun süredir İttihat ve Terakki’ye karşı cephe almış bulunan Sabahattin Bey ve onun peşinden gelen ademi merkeziyetçiler yer alıyordu
Ayrıca
İttihat ve Terakki’ye çeşitli nedenlerden dolayı küsenler
çıkarlarını muhalefette görenler vardı
Kâmil ve Nazım Paşalar
Fedakarân-ı Millet üyeleri bunlardandı
Muhalefetin baş teşkilatı Sabahattin Bey’in gizli b
aşk
anı bulunduğu Ahrar fırkasıydı
Ahrar
özellikle adem-i merkeziyetçilerden oluştuğu ölçüde
bir diplomalılar teşkilatıydı
Osmanlı Devletinde din hiçbir siyasal kuruluşun kolay kolay reddedemeyeceği pek güçlü bir destekti
Nitekim Ahrar
Volkan
’ı reddetmedi
yalnız onun desteğinden habersiz görünmeye çalıştı
Zira Derviş
en kurnaz oyununu oynuyordu : din yoluyla askerlere seslenmekteydi
Askerlerin muhalefetle birleştikleri gün
İttihatçıların ordudan aldıkları güç
bir avuç diplomalı subayın desteğinden b
aşk
a bir şey olmayacaktı
Askersiz subaylar ise
bu durumda
sudan çıkmış balığa döneceklerdi : 31 Mart bu taktiğin bir ölçüde başarıya ulaştığını gösterdi
Muhalefet nasıl bir 31 Mart bekliyordu? Şöyle bir tahmin ileri sürülebilir : asker Meclise yürüyecek
hükümetin istifasını
İttihat ve Terakki ileri gelenlerinin uzlaşmalarını
Kamil Paşa’nın Sadrazam
Nazım Paşa’nın Harbiye Nazırı
İsmail Kemal’in Mebusan b
aşk
anı olmasını isteyecekti
Bu arada çapulculuk
t
aşk
ınlık yapılmayacaktı
Bütün bunlar
Şeriat adına yapılacağı
askerin hareketi de beklenmedik bir olay olacağı için herkes şaşıracak ve hareketin zorla bastırılması söz konusu olmayacaktı
Böylece ileri gelen İttihatçılar sinecek
sinince mebuslar İttihat ve Terakki’nin baskısından kurtulacak
bu sayede istenen kişiler başa geçirilebilecekti
31 Marttan sonra muhalefet için ilk dönüm noktası
ayaklanmanın aldığı biçim ve askerin Abdülhamit’e eğilim göstermesi ise
ikinci dönüm noktası
Hareket Ordusunun İstanbul önlerinde birikmeye başlamasıydı
Bu andan başlayarak muhalefet ve onunla birlikte hükümet
Hareket Ordusuyla bir anlaşmaya
bir uzlaşmaya varılması için var güçlerini harcadılar
İstenen şeyler
Hareket Ordusunun ya geri dönmesi
ya da surların dışında kalıp İstanbul askerleriyle yakınlaşma kurması gibi şeylerdi
D
31 Mart Olayı ve Yabancı Devletler :
31 Mart olayı karşısında Bulgaristan
henüz bağımsızlığını Osmanlı Devletince tanınmamış olduğu ve Makedonya’da ülkesini genişletmek emelinde olduğu için
Osmanlı Devletinin ayaklanma dolayısıyla düştüğü zayıf durumdan yararlanmayı düşünmüştü
Fakat kısmen uluslararası durumun elverişli olmaması sayesinde bir Bulgar askeri müdahalesi tehlikesi gerçekleşmedi
Öte yandan
ayaklanmanın çıkmasında İngiltere’nin rolünden söz etmek mümkündür
İstibdat döneminin ikinci yarısında Abdülhamit
Alman siyaseti gütmüştü
Yani
Almanya’nın güttüğü siyaset izlenmiş
onun himayesi aranmış
buna karşılık Alman sermayesine daha çok istisadi imtiyazlar verilmişti
Bu yüzden
Meşrutiyet ilan edildiği vakit
istibdadın dış siyasetine de tepki gösterilmiş ve İngiltere’ye karşı büyük bir yakınlık başlamıştı
Ayrıca İngiliz elçiliği baş tercümanı sadrazamı ziyaret ederek
İngiltere’nin en yakın sempatisini açıklamış ve o zamana kadar İngiltere’nin Makedonya ve Ermenistan konularında giriştiği teşebbüslerin düşmanca niyetlerden ileri gelmediğini
bununla birlikte bu çetin dönemde Osmanlı hükümetinin durumunu daha da zorlaştıracak davranışlardan kaçınacağını bildirmişti
Sonuç olarak denebilir ki
muhalefetin siyasal tutumunun belki en büyük özelliği ve kuvvet aldığı nokta
İngiliz siyaseti idi
Ayaklanma muhalefetin eseri kabul edilsin ya da edilmesin
madem ki 31 Martla Ahrarın durumu geçici olarak da olsa güçlenmiştir
İngiltere’ye yaklaşma
ayaklanma sonuçlarından biri sayılabilir
Nitekim İstanbul’da siyaset meydanı boşaldığı için
Hareket Ordusu b
aşk
ente girinceye kadar
Ahrarcılarla İngilizler hemen hemen istedikleri gibi at oynatabilmişler
resmi İngiliz makamları kurulmasına çalışılan İttihat ve Terakki’siz siyasi düzenin devamı için
manevi ve siyasi desteklerini esirgememişlerdi
Mesele
İngiltere’nin Osmanlı Devletini kendine dostlukla bağlaması açısından ele alınırsa İngiliz siyasetinin büyük bir başarısızlık olduğu görülür
Zira siyasetlerini Ahrar gibi İmparatorluktaki zayıf bir Meşrutiyetçi fırkanın ve ihtiyar Kamil Paşa’nın üzerine kurmuşlardı
E
Abdülhamit ve 31 Martta İstibdatçılar :
Harp Divanı
Abdülhamit’in de muhakeme edilmesini gerekli görmüş
fakat bu istek
tarafından kabul olunmamıştı
Demek ki Harp Divanı
onu suçlayabilecek delilleri edindiği kanısındaydı
Bununla birlikte
bu suçlama Abdülhamit’in 31 Mart olayını düzenleyip başlattığını kanıtlamıyor
zira bu bakımdan
ortaya konabilmiş inandırıcı deliller yoktur
Ayaklanma sırasında asker ne Abdülhamit’in lehinde ne de aleyhinde gösteri yapmıştır
Askerin Abdülhamit’e geleneksel bağlılığı ve “Padişahım çok yaşa” duasını her yerde tekrarladığı düşünülürse
ayaklanmanın Abdülhamit’e karşı olması ya da hiç olmazsa ondan yana olmaması için çalışıldığı sonucuna varılabilir
Abdülhamit’in kendisini tehdit altında gördüğünün bir işareti de; askerin bütün t
aşk
ınlıklarına rağmen onların suyuna gitmek istemesiydi
Ayaklanan askeri affettikten sonra kışlalarına dönmelerini öğütlediği halde
asker sabahlara kadar ve ertesi gün havaya ateş etti
subayların canına kastetmek dahil her türlü t
aşk
ınlığı yaptı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul