Yalnız Mesajı Göster

Milli Mücadele Yıllarında Nazilli

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Milli Mücadele Yıllarında Nazilli



Nazilli’de Jandarma Umum kumandanı Ali Kemal paşa’nın tutuklanması :
Binbaşı Hacı Şükrü günün birinde 57 Tümen Kumandanı Albay Şefik Bey’e :
“… Bu sefer Aydın’ı zapt eder etmez cumhuriyet ilan edeceğim ” sözü büyük yankılar uyandırmıştı İstanbul’a kadar yayılmış bulunduğundan Binbaşı Hacı Şükrü’nün babası Hicaz Valiliğinden emekli Ahmet Nedim Bey Babıali’ye davet edildi Kendisine Nazilli’ye kadar gitmesi ve oğlunu İstanbul’a getirmesi yönünde sıkıştırmışlardı
Emekli Vali A Nedim Bey yaşlılığını ileri sürerek Nazilli’ye kadar gitme kudretinin bulunmadığını yol yorgunluğuna dayanamayacağını söyleyince bu kez mektup yazması için Babıali’nin resmi kağıdını önüne koydular ve mektubu yazdırdılar Nedim Bey mektubu rahatça yazdı Zira mektup kağıdı resmi idi Mektubu alacak olan oğlu resmi kağıdı görünce işin tuzak olduğunu anlayacaktı
Mektup genel manada şöyle yazılmıştı
Padişaha karşı isyankar bir harekette bulunmaktan vazgeçmesi ” tavsiye edilmişti
Mektup resmi ve sıkı sıkıya kapalı ve mühürlü bir zarf içinde sivil giyinmiş iri yarı pos bıyıklı şivesi bozuk bir eski jandarma kılıklı kişi tarafından getirilip Galip Hoca’ya teslim edildi
Ayni tarihlerde Binbaşı Hacı Şükrü Bey ile Demirci Mehmet Efe’nin gizlice yakalanıp İstanbul’a getirilmeleri yönünde gizli emirler çıkmıştı Ayrıca Denizli – Tavas’tan çekilmiş bulunan telgraflarda Jandarma Umum Kumandanı Ali Kemal Paşa’nın Nazilli’ye Denizli üzerinden geleceği gazetelerde de yayınlanmaya başlamıştı
Köşk karargah yakınlarında gece karanlığında oturmakta olan Galip Hoca’nın yanına önce Binbaşı Hacı Şükrü ayrı bir gurup halinde Demirci Mehmet efe ve kızanları gelmiştir
Demirci Mehmet Efe Galip Hoca’ya dönerek
- Hoca telgrafı okudun mu ?
- Okudum Efe…
- Ne yapacağız ! söyle…
Galip Hoca cevap vermeden önce Hacı Şükrü Bey söze karışarak ;
- Efe öldürmeliyiz bu züppe paşayı…
Demirci Mehmet efe böyle bir teklif karşısında
- Dur be yahu !… ben deli sen zır deli… şu adam söylesin de doğruyu öğrenelim
Galip Hoca ( Celal Bayar ) bu konuşmalar üzerine ;
- Öldürmek kolaydır Ama doğru değildir Ancak serbest bırakmak da zararlıdır
Demirci Mehmet Efe bu görüşmeler sonrası kararını vermişti Jandarma Umum Kumandanı Ali Kemal Paşa zeybek usulünce tutuklanacaktı Yaz dedi…
“ 5000 tüfek 15000 sandık cephane 1000 bomba 4 makineli tüfek 1 kudretli cebel takımı 1000 atım cephanesi ile beraber teslim edilecek Bu olmadığı takdirde tutuklu kalacak ”
Bu gelişmeleri Çine’de takip eden 57 Tümen Kumandanı Albay Şefik Bey’e Binbaşı Hacı Şükrü 16 / 17 Ağustos 1919 tarihli mektupla Ali Kemal Paşa’nın Nazilli’de tutuklandığını bildirmiştir
Mektubu alan 57 Tümen Kumandanı Albay Şefik “… Nazilli’ye geldim Nöbetçilerle tahtı muhafazaya alınan konağa girdim Paşa Nazilli Heyeti Milliyesinden birkaç kişi ile sofada oturmuşlar konuşuyorlardı Avukat İlhami Bey’de ( İstanbul Meclisi Mebusanından Aydın Mebusu ) aralarında vardı Zannedersem Balıkesir Jandarma mıntıka müfettişi beraberinde misafir idi … ”
Jandarma Kumandanı Ali Kemal Paşa’nın tutuklu kaldığı Nazilli’deki ev kimin evidir yazılı kayıtlarda görülmemektedir Galip Hoca ( Celal Bayar ) kısa bir süre önce çağrıldığında Ali Haydar Beyin evinde İngiliz subayı ile görüşmüştür
8 Ağustos 1919 tarihinde toplanan ilk Nazilli kongresinde toplantıya katılan Nazilli’den Zihni Beyin ismini görüyoruz Yine o tarihlerde Nazilli’de söz sahibi olanlardan Hacı Süleyman Efendi ile Belediye Başkanlığı yapan Şeyh Nuri Efendi ve Pirlibeyli Mehmet Ağanın isimleri göze çarpmaktadır Ama yazılı belgelerde sadece Avukat İlhami Beyin varlığı ön plandadır
Paşa’yı tevkif eden ve ettirenler bellidir Salıverilmesi yönünde uğraşanlar çok olmuştur
Nazilli o tarihlerde Ali Kemal Paşa’nın tutuklanmış olması nedeniyle gazetelerde manşet olmuştur
Tahliyesi için Denizli Mutasarrıfı ve Askerlik Şube Reisleri çok uğraşmışlarsa da olumlu sonuç alan yine Denizli- Tavas’tan Halil Ağa olmuştur Bu durumu anılardan izleyelim
“… Jandarma Umum Kumandanı Kemal Paşa NAZİLLİ’DE hapis olunduğu zaman Denizli Mutasarrıfı FAİK BEY büyük telaşa düşmüştü Çünkü İstanbul kendisini sıkıştırıyordu Beni telgraf telgraf üstüne Tavas’ta Kaymakam Ali rıza Bey vasıtasiyle aradılar Efenin elinden Paşayı kurtarmaklığımı rica ettiler
Denizli Mutasarrıfı bu işte aciz kalmıştı Efe kendisini görüşmek için kabul etmiyordu NAZİLLİ’YE vardım Hapis olan Paşa ile görüştüm Paşa ;
‘ On gündür burada kapalı bir evde oturuyorum ; çıldıracağım Sen Efenin babası imişsin Benim de babam ol Beni Allah aşkına kurtar ’ niyazında bulundu
Efe’yi Nazilli’ye çağırdık görüştük Paşa kurtuldu
Tavas’li Halil Ağa bir başka anlatımında
“…Bir gün Demirci Mehmet Efe’den bir telgraf aldım Nazilli’ye çabuk gel Burdur yöresinden bir paşa geliyormuş başıma bela olacak dedi Nazilli’ye geldim Paşayı bekledik Gelen paşa Çerkez Ahmet Fevzi Paşa’dır
Efe ile yalnız konuşmak istedi Demirci Mehmet Efe paşanın bu isteğine karşılık
- Bunlardan birisi babam ( Halil Ağa ) diğeri kardeşim Diyerek rıza göstermedi… ”
Çerkez Fevzi Paşa İstanbul Hükümetinin paşası olduğu için sonraki günlerde Anadolu’ya geçmek isteyişi Mustafa Kemal tarafından kabul görmemiştir
Nazilli’de bu olaylar yaşanırken 27 Ağustos 1919 tarihinde bir İngiliz generali olan
HAMBİRİN ( Hamberi ) Kuva-yı Milliye Kumandanı ile görüşmek üzere Dalama köyüne geleceği bildirilmiştir
Bu general ile görüşmeci olarak 57 Tümen Kumandanı Albay Şefik’in tayin ve tespit ettiği isimler şunlardır
Galip Hoca ( Celal Bayar ) başkanlığında
Kuşadası Heyeti Milliye Reisi Mahmut Esat Bey ve
Nazilli Heyeti Milliyesinden iki kişi
Albay Şefik Nazilli’ye iki kişinin acele Köşk Karargahına gönderilmesi yönünde yazı göndermiştir Bir gün öncesi Demirci Mehmet Efe Nazilli’ye gitmiş bulunmaktadır İki kişinin gönderilmesi yönünden Demirci Mehmet Efe’ye de yazı gönderilmiş ve Dalama’ya gitmek üzere Köşk Karargahında beklenilmeye başlanmıştır
Bu bekleyiş boşuna olmuştur
Nazilli’den 3 zat gece trenle Köşk’e gelerek kimseye görünmeden Dalama’ya gitmişlerdir
Bu kez Üçyol Savaşlarından o sabah dönen Binbaşı Hacı Şükrü’ye durum anlatılmış acele olarak Dalama’ya gönderilmiştir Görüşmeler sırasında Nazilli’den gelen ve Dalama’ya giden heyetin başındaki zat görüşme sırasında
- Bilakaydışart İngiliz işgaline muvafakat ederiz Sözüne karşılık
- İşgalini mi ? Himayesini mi ? yanıt almak istemişlerdir Bu sözler sadece Binbaşı Hacı Şükrü’nün not defterinde kayıtlıdır Konuşmalar ile ilgili başka bir kayda yazılı belgelerde görülememiştir Aynı toplantıda Binbaşı Hacı Şükrü İngiliz generalini Köşk’e davet ettiğinde Ertesi günü köşk Karargahına gelen generalin karşılaştığı durum farklıdır
General ve yanındaki subaylar davet üzerine Köşk’e gelmişlerdir Demirci Mehmet Efe o sırada Nazilli’dedir
Cephe kumandan vekili olarak Nazilli Turan Mahallesinden Rumelili Arnavut YAŞAR Köşk’tedir
İngiliz generali Hambruğ ( Hamberi ) cephedeki siperleri görmek için atını ileri sürmek istediği sırada ummadığı bir olayla karşılaşır
General
- Kuvve-yi Milliye Kumandanı kim ?
Arnavut Yaşar
- Vekili benim Ne istiyorsun ?
- Cepheyi görmek istiyorum !
- Göstermem gezdirmem
General durumun nereye varacağını düşünmeden atını siperler doğru sürmek istediği sırada Nazillili Arnavut Yaşar gümüş kaplı mavzerinin namlusunu generale doğru uzatıp emniyet kanadını çevirince büyük bir heyecan ortalığı kaplamış ve generalin mahiyetindekiler hemen koşarak General Hamberi’yi durdurmuşlardır Geri gelen general hiddetle ;
- Bir İngiliz Generaline yapılan bu muameleden veya bir İngiliz Generalinin vurulmasından ne gibi zarar geleceğini düşünmez misiniz ?
- Biz zeybeğiz Kendi devletimize bile tanımayız İngiliz’i ise hiç tanımayız…
Bu münakaşa sırasında Demirci Mehmet Efe trenle Nazilli’den Köşk’e gelmiştir İngiliz generalinin yanına giderek karargaha davet etmiş yanında bulunan subaylarla birlikte kahve içerek sohbete başladıktan sonra İngiliz Generali Hambruğ ( Hamberi ) hitaben ;
‘ Kuva-yı Milliye Kumandanı benim Yabancılara cepheyi göstermek askeri usullere aykırıdır Siz bunu benden daha iyi bilirsiniz ‘ Yanıtını vermiştir Heyet vedalaşarak dışarı çıktıkları sırada heyette bulunanlardan Binbaşı HENRİ istasyonda gördükleri treni işaret ederek trenle Köşk’ten Aydın’a gitmek için adım atmıştır Amaçları Köşk – Aydın arasındaki siperlerin durumunu çıplak gözle görmek ve bilgi edinmek isteyişleridir
Karşılarında bu kez Galip Hoca ( Celal Bayar ) vardır
- Raylar sökülmüştür Köprülerde sağlam değildir
- İngiliz malını nasıl tahrip edebilirsiniz ?
- Merak etmeyin binbaşı efendi Bedeli birkaç misli fazlasıyla ödenmiştir Raylar da Türk toprakları üzerindedir
Bu sert tartışmalar sonrası İngiliz General Hamberi başkanlığındaki heyet Nazilli’ye Demirci Mehmet Efe’lerle birlikte dönmüşler bir gece misafir edilmişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla