Konu
:
Örf Ve Adetlerimiz
Yalnız Mesajı Göster
Örf Ve Adetlerimiz
11-25-2012
#
5
Prof. Dr. Sinsi
Örf Ve Adetlerimiz
Asker Uğurlama
ASKERE UĞURLAMA
Askere gidecek delikanlılar bir düğün bir bayram havası içinde askere uğurlanır
Muhtarlar sevk pusulalarının dağıttıktan sonra mahalle ve köylerde gençleri heyecan sarar
Bunlar askere gitmeden önceki son birkaç gününü dinlenerek
arkadaşları ile eğlenerek be büyüklerini ziyaret ederek geçirir
Hele son gece sabahlara değin eğlenilir
Askerliğe gidecek delikanlıya ısmarlaşırken büyükler tarafından para
mendil
çorap gibi hediyeler verilir
Aynı istikamete veya birliğe sevk edilen gençler ilçeden dört beş kişilik gruplar halinde ayrılır
Bunlar evden çıkarken anaları peşlerinden su döker
Kalabalık bir grup tarafından bazen davul zurna eşliğinde şehre kadar getirilir ve oyunlar oynanarak otobüslere bindirilir
askere uğurlama sırasında silahlar
fişeklerde patlatılır
İSLAMİYETE GÖRE ÖLÜM VE ÖLÜM TÖRENİ
Kur'an-ı Kerim'in Ankebut suresinin 57
ayeti "Herkes ölümü tadacaktır" diyerek bu kaçınılmaz sona vurgu yapar
Ancak bu son derece dünyadaki hayatın sonudur
İsra suresinin 99
ayeti "Allah onlar için bir son biçti" diyerek bu kaçınılmaz sona işaret eder
Bu dünyadaki hayatı sona eren kişi ahirette sonsuza değin yaşayacaktır
Peygamber bir hadisinde "Kabir cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur" diyerek ahiret hayatının mezardan itibaren başladığı inancı İslamiyet'te kabir azabı sözünde somutlaşır
İslamiyet'e göre beden gömüldükten sonra çürür
yok olur; ancak ruhu sonsuza kadar yaşar
Kabir azabı yaşayacak olan da yine bu ruhtur
Ancak bedenden ayrılan ruh tekrar bedene döndürülebilir
Öldükten sonra dirilme inancı İslamiyet'in temel taşlarından biridir
Bu görüş Bakara suresinde şu şekilde dile getirilir
"Siz nasıl olur da Allah'ı tanımazlık edersiniz ki
cansızken size o can verdi
sonra sizin canınızı gene o alacak
sonra da gene o diriltecek
daha sonra da gene O'na döndürüleceksiniz
" Yine aynı konuda En'am suresinin 36
ayeti şöyle der: "Gerçekten çağrıya gelen sadece kulağı işitenlerdir
Ölülere gelince
onları ancak Allah diriltecektir
Sonra onlar gene Allah'a döndürülecektir
"
İslamiyet'e göre ölünün ardından ağlamak
yas tutmak doğru değildir; çünkü ardından ağlanan ölü kabirde rahat edemez
kabir azabı görür
Peygamber ölünün ardından yas tutmakla ilgili şu hadisi söylemiştir
"Başına
yüzüne vuran
üstünü başını yırtan
cahiliyetteki gibi ağıtlarla yas tutan
bizden değildir
" Ancak kadınların ölen kocalarından sonra yeniden evlenmeleri için geçecek süre anlamında yas kabul edilmektedir
Bununla ilgili peygamber bir hadisinde şöyle demiştir
"Allah'a ve ahirete inanan bir kadına üç günden çok ölü yası tutması (süslenmesi anlamında) helal olmaz
meğer ki ölen kocası ola
Ölen kocasıysa henüz gerdeğe girmemiş de olsa dört ay on gün
hamileyse doğurup lohusalığı geçinceye kadar süslenmez
evlenmez
" "Yasaklanan yas haykırarak ağlamak
dövünmek
üstünü başını yırtmaktır
"
Kabir azabıyla ilgili olarak İbn Abbas şunu anlatmaktadır
"Resullullah bir mezarlıktan geçerken iki ölünün yattığı bir yerden sesler işitti ve: Her ikisi de azap olunuyor dedi
Sonra bir hurma dalı isteyerek ikiye böldü ve her iki kabrin başına dikti ve: Bu dallar yaş kaldıkça azaplarının hafiflemesi umulur
buyurdu
" Peygamberin bu davranışı dinler tarihi boyunca birçok kültürde görülen mezara ağaç dikme
çiçek bırakma
çeşitli kutsal bitkiler bırakma davranışlarından izler taşımaktadır
İslamiyet'te mezarlara yalvarmak
mezarları türbe haline getirmek hoş bir davranış olarak görülmez
Bu konuyla ilgili
Peygamber
bir hadisinde şöyle der: "Peygamberlerinin kabrini mescit yapan (tapan) Yahudi ve Hıristiyanlara lanet olsun
sakın benim kabrimi mescit yapıp mezarıma tapmayın
" İslamiyet'in mezar ziyaretlerindeki pagan uygulamalara bu olumsuz bakış açısına rağmen yurdumuzda bu uygulamalar halen varlığını devam ettirmektedir
Bu kısa açıklamadan sonra İslamiyet'te uygulanan ölüm geleneğini ölüm öncesi ölüm ve ölüm sonrası olarak özetleyelim
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul