Prof. Dr. Sinsi
|
Ege Uygarlıkları
Batı Anadolu Uygarlığı (bak Truvalılar (Troya Medeniyeti))
Bu uygarlığın önemli merkezi, Çanakkale yakınında Hisartepe höyüğünde yapılan kazılarla ortaya çıkanlan Truva'dır Burada üst üste kurulmuş dokuz şehir kalıntısı bulunmuştur Bunlardan birinci ve ikinci Truva, Ege uygarlığı ile ilgilidir Birinci Truva İ Ö 3000'den İ Ö 2600'e kadar sürmüştür Bu şehir, alçak bir tepe üzerinde kurulmuş ve surla çevrilmiştir Evlerin arasında bulunan belgelerden, bu zamanda yaşayan insanların tarım işleriyle uğraştıkları, hayvan besledikleri ve avcılık yaptıkları anlaşılmaktadır İkinci Truva, İ Ö 2500 yıllarında kurulmuştur Bu şehir, kaim ve kuvvetli surla çevrilmiş bir kaledir Kalenin ortasıda hükümdarın sarayı bulunmaktadır Bu saray, megaronlardan meydana gelmiştir Megaronlar, Ege bölgesinin en eski bir ev tipidir Temelleri taştan, üst böölümleri kerpiç ve tahtadandır İkinci Truva döneminde, maden araçlar kullanılmıştır Bunlar arasında hançerler, baltalar, bıçaklar, testereler, törpüler, ok uçlan ve çiviler vardır Bu araçların bir bölümü tunçtan yapılmıştır Yine bu dönemde topraktan kap yapma sanatı ilerlemiş, pişirme yöntemi gelişmiş, siyah vazolar yanında kırmızı vazolar yapmak yolu bulunmuştur Megatonlarda definelere de rastlanmıştır Bu definelerden birinde 3 alınlık, 60 küpe, 6 bilezik, 15 altın ve gümüş vazo, çok sayıda boncuk çıkmıştır İkinci Truva uygarlığı geniş bir alana yayılmıştır Bu uygarlığın başlıca özelliği maden eşyanın çokluğudur İkinci Truva şehri, İ Ö 2000 yıllarında bir yangın sonucunda bütünüyle harap olmuştur
Ege Uygarlığının Çöküşü
M Ö 1200'e doğru Yunanistan yarımadasındaki saraylar yıkılmış ve bir daha da yapılmamıştır Ama Mykenai, Tiryns ve Girit'teki Knossos gibi kentlerde, daha küçük boyutlarda da olsa, yerleşme sürmüştür
Uzmanlar sarayların yıkılmasıyla ve Mykenai uygarlığının ortadan kalkmasıyla ilgili çeşitli kuramlar öne sürmüşlerdir Bir görüşe göre, Mykenaililer, kuzeyden gelen Yunanlı işgalcilerin topraklarına yerleşmeleri sonucu ortadan kalkmışlardır; ama bu durum, çizgisel B yazısının Yunanca olduğu görüşüyle bağdaşmamaktadır Mykenai uygarlığının yok olmasına yol açmış olabilecek başka bir öge de, Peloponnesos'a giren en son Yunan dalgasını oluşturan Dorlardır; ama Dorların da bölgeye, daha sonra gelmiş oldukları düşünülmektedir Mısır'a da saldırmış olan Deniz Halklarının akınlarının ve bunların yanı sıra uzun süreli kuraklık ve kıtlığın bir boşluk yarattığı, bu boşluğu daha sonra Dorların doldurduğu da ileri sürülmektedir Bir başkakurama görey-se, çökmenin nedeni, Mykenai devletleri arasındaki savaşlardır
Yıkımlardan hemen sonra, Peloponnesos'tan gelen Mykenaili sığınmacılar Kykiades adalarına ve Girit'e göçmüşler, hattâ Kıbrıs'a ulaşmışlardır Bununla eşzamanlı olarak, Mykenai dünyasının kuzey sınırlarının ötesinden gelen halkların, İ Ö 1200 yıllarından sonra Yunanistan yarımadasının güney kesimlerine yerleşmeye başladıkları, yeni gömme geleneklerini ve giyim biçimlerini de birlikte getirdikleri açıkça bilinmektedir Doğal olarak bu yeni gelen halklar, yerli nüfustan arta kalanlarla karışmışlar ve Mykenai uygarlığının bazı yanlarını benimsemişlerdir Mykenai uygarlığının bu taktik biçimleri, yerel farklılıklar göstererek, Tunç Devri'nin sonuna kadar sürmüştür O tarihten sonraysa, İ Ö 11 yüzyıl'a doğru söz konusu karma uygarlık, bazı bölgelerde, özellikle Attike'de gelişerek, klasik Yunan uygarlığını" temelini oluşturmuştur
Mykenai dünyasının çökmesine neyin yol açtığı, Ege uygarlığıyla uğraşan uzmanların önünde duran en bilinmeyen ve çözülmesi en güç sorundur Tunç Devri'nin Girit'teki ve Ege bölgesinin öbür merkezlerindeki başlangıcından öğrenilecek çok şey vardır Ayrıca Thera adasındaki Akrotiri'de ve Mykenai, Tiryns ve Knossos gibi yerleşme merkezlerinde sürdürülmekte olanlardan görkemli sonuçlar alınmaktadır
|