Yalnız Mesajı Göster

İmam-İ Azam Ebu Hanife(Hz.)'Nin Hayatı Kısa

Eski 11-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İmam-İ Azam Ebu Hanife(Hz.)'Nin Hayatı Kısa




İmam-ı Azam Ebu Hanife(hz)'nin Hakkında Bilgi

Ebu Hanife (İmam-ı Azam) , (699, 767'de) Sünnilikte Ehl-i Sünnet fıkıhının lideri kabul edilir Hanefi Mezhebi'nin kurucusudur

Babasının adı Sabit'tir Horasan'ın ileri gelenlerinden bir zatın soyundan olup Numân ve ailesinin Arap olmadığı kesindir, Türk olduğu şeklinde görüşler yaygındır Dedesi Zuta'nın İslam dinini kabul ettiği, babası Sabit'in Halife Ali ile görüştüğü, kendisi, evladı ve zürriyeti için duasını aldığı rivayet edilir Künyesi olan Ebu Hanife'nin "bâtıldan Hak'ka koşanların babası" manasında kullanıldığı rivayet edilmektedir

Ebu Hanife, dînî çalışmalarının yanısıra ticaretle de uğraşırdı

Eğitimi

Küçük yaşta Kur'an'ı ezberlemiş ve Arapçanın o zaman tasnif edilmekte olan sarf, nahv, şiir ve edebiyatını öğrenmiştir Gençliğinin ilk yıllarında sahabeden Enes bin Malik’i, Abdullah bin Ebi Evfa’yı, Vasile bin Eska’yı, Sehl bin Saide’yi ve hicrî 102’de en son Mekke’de vefat eden Ebu’t-Tufeyl Amir bin Vasile’yi görmüş, bunlardan hadis dinlemiş olduğundan tâbiînden sayılır

İmam-ı Şabi’nin tavsiyesiyle ilme sarılıp, ders halkalarına devam etmeye başlamıştır Ebu Hanife önce kelam ilmini, iman ve itikadı ve münazara bilgilerini Şabi’den öğrenmiştir Daha sonra Hammad bin Ebi Süleyman’ın ders halkasına katılarak fıkıh ilmine başlamıştır Hammad’ın derslerine on sekiz yıl devam etmiştir

Hocası Hammad’ın dersine devam ettiği sırada sık sık Hicaz’a gidip Mekke ve Medine’de çoğu tabiinden olan âlimlerle görüşür, onlardan hadis rivayeti dinler ve fıkıh müzakereleri yapardı Ehl-i beytten Zeyd bin Ali’den, Muhammed el-Bakır’dan ilim öğrendi

Tasavvuf bilgilerini Muhammed el-Bakır, ondan sonra da Silsile-i aliyyeden olan Cafer-i Sadık'tan öğrendi Sahâbeden İbni Abbas’ın ilmini Mekke fâkihi Ata bin Ebi Rebah’tan ve İkrime’den, Halife Ömer ve onun oğlu Abdullah’tan nakledilen ilimleri Abdullah bin Ömer’in azatlısı Nafi’den öğrendi Böylece Eshab-ı Kirâm'dan İbni Mesud ve Ali’den nakledilen ilimleri de buluşup görüştüğü tabiinden öğrendi

Görüşleri

Ebu Hanife fıkhı leh ve aleyhte olanı bilmek, tanımak diye tarif etmiştir Bu tarife göre fıkhı tespit etmek için edille-i şeriyyeye başvururdu Bunlar Kitap, sünnet, icma-i ümmet ve kıyas-ı fukahâdır Kendisi herhangi bir fıkıh mevzuunun işlenmesi, fetvâsının takrir edilmesi yahut cevabı bulunmak üzere mevzu (konu) edildiğinde sırasıyla bu dört kaynağa baş vururdu

Ebu Hanife, “Dehriyyun” denilen fırkalarla mücadele etmiştir Bunların başında Cebriyye, İbni Sebeciler, Mürcie gibi fırkalar gelmekteydi

Ebu Hanife, fıkıh ilmini ilk defa kollara ayırıp her branşın bilgilerini ayrı ayrı toplamış, usuller koymuş, Feraiz ve Şurut (şerait) kitaplarını yazmıştır Ayrıca sahâbenin Peygamber'den naklen bildirdiği iman, itikad bilgilerini de toplayıp yüzlerce talebesine bildirdi

Hizmetleri

Ebu Hanife, İslam dinine yaptığı hizmetleriyle İslamiyet’i iman, amel ve ahlak esasları olarak bir bütün halinde insanlara yeniden duyurmuş, şüphesi olanlara cevaplar vermiş, önce inançta birlik ve beraberliği sağlamış; ibadetlerde, günlük işlerde İslam fıkhının esaslarını ve şeklini tespit etmiştir Böylece ikinci hicrî asrın müceddidi (dinin yeniden yayıcısı) ünvanını almıştır

Ebu Hanife'nin yaptığı çalışmaları ve ictihâdı neticesinde çözdüğü ve tedvin ettiği fıkıh (hukuk) bilgileri ile oluşturduğu yola “Hanefî Mezhebi” denildi

Talebelerine verdiği dersler de bir taraftan fıkhın eski hadiselere ait bilinen hükümleri anlatılır ve müzakeresi yapılır, diğer taraftan yeni olaylara ait hükümler kurulurdu Geçmiş ve yaşanmakta olan hadiselerin hükümleri takrir edilirken, bunlara benzeyen veya aynı cinsten olup da gelecekte vuku bulabilecek hadiselere ait hükümler de araştırılıp bulunurdu Dolayısıyla İmam'ın derslerinde geçmiş ve yaşanmakta olan meselelerin çözümünden başka geleceğe ait meselelere geçilmiş ve fıkhın küllî (genel) kaideleri tespit edilmiştir

İlm-i Kelâm mütehassısları yetiştirdi Başta gelen talebeleri; Ebu Yusuf ismiyle meşhur Yakub bin İbrahim, Muhammed Şeybani (her ikisi İmâmeyn, yani iki imam olarak da anılır), Züfer bin Hüzeyl, Hasan bin Ziyad, oğlu Hammad, Davud-i Tai, Esad bin Amr, Afiyat bin Yezid el-Advi, Kasım bin Ma’an, Ali bin Müshir, Hibban bin Ali gibi âlimlerdir

Ebu Hanife’nin derslerinde çözülen fiilî ve nazarî fıkhî meselelerin sayısının altıyüzbini aştığı rivayet edilir İmam-ı Matüridi, ondan gelen kelam bilgilerini kitaplaştırmıştır Yetiştirdiği talebelerin sayısı dört bine ulaşmış olup bunlardan yedi yüz otuzu ilimde iyice yükselmiş, içlerinden kırk kadarı ictihad derecesine çıkmıştır Bazı yazarların onun derslerinde yetişen talebelerinin isim ve künyelerini, mensup oldukları şehirlerini tespit edip yazmışlardır

Ölümü

Ebu Hanife, bütün zorlamalara rağmen saltanat sahiplerine boyun eğmemiş ve sistem adamı olmamıştır Ancak Abbasi Devleti'nin ikinci halifesi Ebu Cafer Mansur'un davranış ve yönetim anlayışına fetva vermediğinden Ebu Hanife'yi hapsettirip işkence ettirmiş ve zehirleterek öldürtmüştür Mezhebi, İslâm âleminin büyük bir kısmına yayıldı Selçuklu sultanı Melikşah’ın vezirlerinden Ebu Sa’d-i Harezmi, Ebu Hanife'nin kabri üzerine mükemmel bir türbe ve çevresine bir medrese yaptırdı Daha sonra Osmanlı padişahları bu türbeyi defalarca tamir ettirmiştir

kaynak:wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla