Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı Saray Hazinesinden Eserler

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Saray Hazinesinden Eserler



Osmanlı Saray Hazinesinden Eserler

Topkapı Sarayı koleksiyonundaki eşsiz tutya eserleri saray müzesi hazine bölümü uzmanı Emine Bilirgen anlatıyor



Tutya Su Tası (Çamçak), 16 yüzyıl, Hint veya Osmanlı işi olduğu tahmin ediliyor, 22x115 cm, TSM 2/2848



Tutya Su Tası, 16 yüzyılın ilk yarısı, Hint, çap: 155 cm, yükseklik: 68 cm, TSM 2/2847

İslam maden sanatında altın, gümüş gibi değerli madenlerin yanında demir, bakır, kurşun, nikel, kalay ve bunların alaşımları yüzyıllar boyunca kullanılagelmiştir Eski çağlardan bu yana bilinen birçok maden işleme yönteminin, biçim ve bezeme üsluplarının izlerini erken İslam örneklerinde de görmekteyiz Sonraları Selçuklu, Timurlu, Memluk, Osmanlı, Safevi, Mughal (Hind-Türk) vb tarzlarda daha özgün eserler yaratılmıştır Bu eserler biçimlerinden de anlaşıldığı gibi kullanım amaçlıdır Bunlar arasında sade tasarımların yanında son derece farklı formlara ve zengin bezemeye sahip olanlarda da vardır

İslam maden sanatı içinde Osmanlı örnekleri özellikle kuyumculuk ve bezeme repertuarları bakımından çok ayrı bir yere sahiptir Osmanlı Saray Hazinesinden günümüze ulaşan koleksiyonlardaki altın, gümüş, tombak gibi madeni eşyanın yapım teknikleri, kuyum işleri, bezeme üslupları devirlere göre değişen beğenileri yansıtmakla birlikte ekonomik koşullarla da yakından ilişkilidir

Osmanlı Saray atölyelerinde, 15 yüzyıl sonlarından itibaren pek çok yerli, doğulu ve batılı usta sanatçının birlikte çalıştığını kayıtlardan öğreniyoruz Bu ustalar geçmişten gelen malzeme ve teknikleri kendilerinin yeni buluşlarıyla harmanlayıp Osmanlıya özgü, ulaşılması güç eserler vermişlerdir 16 yüzyılda doruğa ulaşan Osmanlı gücünün etrafında toplanan olağanüstü yetenekli sanatçılar en güzel madeni eserleri de bu dönemde üretmişlerdir Maddi kaygı ve malzeme sıkıntısı duymadan yarattıkları pek çok eserde, zıt renkteki metallerin kombinasyonları ve/veya mücevher kullanımı ile ana malzemenin önüne geçen coşkulu yüzey değerlendirmeleri görülür Özellikle 17 yüzyılın ortalarından sonra ekonomik dar boğazların yaşandığı dönemlerde bazı altın, gümüş evaninin (kapkacağın) darphaneye gönderilip para basmak için eritildiği de ayrı bir gerçektir

Osmanlı maden eserlerinin yapım tekniklerini, kakma, kabartma (“repousse”), güherse (granüle), oyma (ajure), savat (“niello”), mine (“emaille”) mücevher gibi bezemeleri ve üslupları mevcut örnekler ışığında dönemleriyle saptamak mümkündür Ancak birçok araştırmaya konu olmuş Osmanlı maden sanatı geneli içinde tutya (çinko) kaplar bugüne kadar pek dikkat çekmemiştir Bu yazımızda Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Bölümünde korunmakta olan tutya kaplar koleksiyonunu, seçtiğimiz örneklerle tanıtmaya çalışacağız



Gırgırlı Tutya Maşrapa, 16 yüzyılın ilk yarısı, İran-Safevi, çap: 155 cm, yükseklik: 18 cm, TSM 2/2871



Tutya Sürahi, 16 yüzyıl başları, İran-Safevi, çap: 22 cm, genişlik: 13 cm, y: 575 cm, TSM 2/2875



Tutya Maşrapa, 16 yüzyılın ilk çeyreği, İran, çap: 145 cm, y: 15 cm, TSM 2/2854

Koleksiyon 29 maşrapa, 3 sürahi, 5 tabak, ikisi kapaklı 9 tas, 2 gülabdan, 1 askı kandil ve 1i sadece kapak olmak üzere 50 adet tutya kaptan oluşmaktadır Söz konusu eser grubu biçim çeşitliliği, bezemelerindeki üslup zenginliği ile dünyadaki tek büyük tutya eser koleksiyonudur Osmanlı Saray Hazinesinden günümüze ulaşan örneklerin ayrıntılı tanıtımına geçmeden önce, tutyanın metalürji tarihindeki yerine değinmek istiyoruz

Metalürji tarihinde eski kaynaklarda “Tutiya” olarak geçen çinko cevheri (calamin) önceleri çinko ve bileşikleri için kullanılmış, daha sonra da saf çinkoyu tanımlayan sözcük olmuştur Tutya-Tutiya, sözlüklerde Farsça ve Arapça olarak yer almaktadır Karşılığı çinko, göze sürülen toz, elde edildiği taş olarak gösterilmektedir Türkçeye, batı dillerine ve Çinceye; tutya, tutie, tuzia, tutty ve tou-si gibi değişik şekillerde geçmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla