Yalnız Mesajı Göster

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi den Tavsiyeler Sözler

11) Sakın, elinle ruh sahibi bir mahlukun tasvirini yapma Tasvir yapanlar kıyamette en şiddetli azaba giriftar olurlar Tasvir yapanlara kıyamette denir ki,şu yarattığın şeyi dirilt veya ona bir ruh ver bakalım Tabii veremez
Hadis-i Kudsi´de: Benîm gibi yaratmaya yeltenenlerden daha zalim kim olabilir Onlar, bir karıncayı veya bir buğday tanesini veya bir arpa tanesini yaratsınlar imkânı mı var
Burada fotoğraf akla gelir Bunun hakkında meşhur Mısır Müftüsü Abduh´un bir fetvası vardır "El cevabı Safi fi ibahetil lifotoğ-rafi" risalesinde fotoğrafta üç buud olmadığından, bîr satıh üzerinde olması ve şahsın aynı olması bakımından taklid olmadığı ve fotoğrafta bir günah olmadığını ifade etmiştir

12) Kardeşini Hastaları ziyaret et Onlarda ne ibret alınacak şeyler var Aczini, Allah´a karşı fakrini düşün Allah´ın, lutfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah´ın Ihsan´ı bil ve şükret ´
Allah, hasta kulunun yanındadır Hastaya dikkatle bak O daima Allah´a sığınır Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah´dan bekler Onun dili daima Allah´ladır Kalbiyle Allah´ına iltica eder Allah´dan gaflet etmez Allah onunladır
Allah-ü Zül Celâl, kıyamet gününde Ey Adem oğlu, ben hasta oldum da beni ziyarete gelmedin,diyecek Ya Rab, Sen Rabbülâleminsin nasıl seni ziyaret edebilirim, deyince; bilmiyor musun falan kulum hasta idi onu ziyaret etmedin Eğer ziyaret etse idin, beni onun yanında bulurdun Yâni, hastanın dili ve kalbi, Ya ŞAFI diye feryad ediyor
Ey Adem oğlu, senden yemek istedim de yedirmedin Ya Rab Sen Rabbülâlemin´sin ben sana nasıl yemek yedirebilirim Bilmiyor musun falan kulum senden yiyecek istedi de yedirmedin Eğer ona yedirse idin, onu benim yanımda bulurdun
Ey Adem oğlu, senden su istedim Beni sulamadın Ya Rab, Sen Rabbülâlemin´sin ben seni nasıl sularım Bilmez misin falan kulum senden su istedi de onu sulamadın Eğer onu sulasa idin, Onu benim yanımda bulurdun
Resul-ü Ekrem buyurdular ki; Allah-ü Zül Celâl, zatını kulu menziline koydu Binaenaleyh Allah´a huzur eden, her halinde Allah´ı zikreden, her yiyecek ve içecek isteyeni Hak görür Onun dileğini derhal yerine getir Sakın me´yus etme Hiç bir şey yoksa, tatlı dille güler yüz göster
Senden yiyecek, içecek isteyen, seni Hak menziline çıkardı Saİle dikkat et isterken Allah adına ister onu, o halinde Öyle konuşturan Zatın hatırına hemen sen de, varsa istediğini ver
İmam-ı Hasan´la İmam-ı Hüseyin efendilerimizden, sail bir şey isterse, derhal vermek için güler yüzle karşılarlar ve meccanen ahırete muhtaç olduğumuz şeyleri götürmeğe gelen aziz kardeşim diye taltif
ederlerdi

13-) Sakın Kimseye zulmetme,Zulüm, insanı kıyamette karanlıklar içinde bırakır
Zülüm, hak sahiplerine haklarını vermemektir Sıkışmış birini görür de, onun sıkıntısını giderecek kudretde sende varsa, bil ki senin malında, onun hakkı vardır Onun haline muttali oluşun, hakkını
vermek içindir
Vermezsen mes´ulsün Eğer mali kudretin yoksa, tatlı dil ile ona yardım vazifendir Senin için, ona maddeten yardıma hiç imkân yoksa, o zaman ona dua edersin Bunları ihmâl eder yapmazsan zalimsin
Saili kovma Komşulara hediye vermek, açları doyurmak, susuzları kandırmak, çıplakları giydirmek, şaşırmışları yola koymak, suçlu ve kabahatlileri affetmek Din´dir Dindarlıktır
Sen de Allah´ın fakirisin Allah´ın, âlemlerde hiçbir şeye ihtiyacı yoktur Bununla beraber duaları kabul eder Muhtaç olanların ihtiyacını verir, zararlı şeyleri defeder, faydalı şeyleri ulaştırır
Sen de, Allah´ından dileklerini yüz aklığı ile isteyebilmek için
elinden geleni yapmalısın
Kudsi Hadis meali: Ey kullarım, zulmü nefsime haram kıldım Kendi aranızda da haram küdmı Artık kimseye zulmetmeyin Kullarım, hepiniz şaşırmışdınız Yalnız benim hidayet nasibettiğim kimseler müstesna Benden hidayet isteyin, sizi hidayete ulaştırayım
Kullarım, hepiniz açsınız Yalnız benim doyurduklarını müstesna Yiyeceklerinizi benden isteyin sizi doyurayım Kullarım, hepiniz çıplaksınız yalnız benim giydirdiklerim müstesna Benden giyinmeyi isteyin Ben sizi giydireyim
Kullarım, sîz gece gündüz hatalar, suçlar işliyorsunuz Ben günahlarınıza mağfiret ediyorum Benden mağfiret İsteyin sizî affedeyim, mağfiret edeyim
Bak, dikkat et Hak Tealâ, bunların hepsini sen istemeden veriyor, bununla beraber, istemeni emrediyor ki, isteğine icabet edip tekrar vermek için
istemeden verdiğini, RAHMAN İsmi şerifinin tecelliyatı bil istedikten sonra vereceğini beyan buyurması da, ihtiyaçlarını daima Rabbinden istemeyi sana talim içindir Bunlar ayrı ayrı makamlardır
Kulların yaradılışındaki hikmet, Allah´a ibâdet yâni, Allah´a tezellül ve ihtiyaçlarını açıklamaktır, ibadetlerin, Allah´a kulluk borcu olduğunu unutma Allah´ı bilmek için yol, kulluk yoludur
Sana vasiyetim: Hakkın emirleri ve nehiyleri karşısında teslimiyetle boyun eğ ve dersini al Tâ ki, bu emirler ve nehiylerinde senden istenilen nedir, bunu bilesin Sakın istemeyenlerden olma Birisinden istemeyen, umum hakkında da cimrilik etmiş olur
Eğer, sözü uzattım, çok söylediysem, kendini levmet Cahil İsen, öğrettim Unutmuş isen, hatırlattım Mü´min isen, Mü´minlere vâzu menfaat verir Burada sen, ben yok Hepimize vâzu menfaat verir
Yukarıdaki Hadis´i Kudsi´nin tamamı, kullarım siz bana zarar yapamazsınız Menfaat de yapamazsınız Bunlara gücünüz yetmez Kullarım, evveliniz, ahiriniz, insanlarınız, cinleriniz, en Muttaki adamın kalbi gibi kalbe salıib olsanız bu haliniz, mülkümden bir şey artırmaz
Kullarım, evveliniz, insanlarınız, cinlerinizin en fâcir adamın kalbi gibi olsa, bu haliniz, mülkümden bir şey eksiltmez Kullarım, evveliniz, ahiriniz, insanlarınız, cinleriniz hep, düz bir yerde toplansa, benden isteseler, ben de herkese istediğini versem,bu verişimden hazinemden hiç bir şey eksilmez İğnenin denize dalıp çıkması kadardır, iğne denizden hiç bir şey eksiltmez Çünkİ mücellâ olduğundan su almaz
Hele şu beyana bak Zat-ı İlâhisini kulu menzilesine koyunca, Allah´ı bilmeyen zayıf ruhlu insanlara, ne müthiş Saltanatını bildiriyor
Dostum: Hadİs-i şerifteki işaretlere dikkat et Hadisin sonu da şöyle: Bunlar hep, sizin amellerinizdir Sîzin için onları depo ettim Yine size iade edeceğim Hayır gören, Allah´a Hamd etsin Hayırdan başka bir şey ile karşılaşan, kendini levm etsin
Hacet İstemek zillettir Allah´tan başkasına, zillet izhar etmek şaşkınlıktır Nefsine zulümdür vesselam

14) ilmiyle amel etmeyen bir âlimi görürsen, İlmine hürmeten
yine ona karşı edebli davran Çünkü ilim, Allah´ın san´atıdır Kötü huy
larından dolayı ondan, tamamen ayrılma, Allah´ın sevdiği şeylerin sende
bulunmasına çalış Böyle yaparsan Allah´ın sevgisine kavuşursun, saa
dete erersin Kerametler diyan olan Cennet´te, ilâhî tecelliye mazhar
olursun
İnsan, sevdiği ile beraberdir Allah´ın sevdiği şeyler çoktur Vasiyet ve nasihat kasdıyle bâzılarını sana söyleyeyim:
Allah için süslenmek, bu, müstakil bir ibadettir Hele namaz için mutlaka lâzımdır Ey Adem oğulları, her namazda ziynetlerinizi alın emrine bak
Birisi, Ya Resulullah ayakkabılarımın ve elbisemin güzel olması hoşuma gider dedi de Peygamberimiz, Allah Cemil´dir Güzelleri sever buyurdu
Allah´ın süs olarak, kullan için yarattığı şeyleri kim haram eder Kimsenin haddi değildir Bunlar, niyete tabi, niyeti güzelse, kimsenin bir şey demeğe hakkı yoktur Allah´a karşı süslü bulunmak, en güzel bir haslettir
Cebrail, çok vakit en güzel insan hazreti DİHYE suretine temessül ederde, Resulullah´a öyle gelirdi Bu tecmili bilmeyen ve nefsinde tatbik etmeyen, birçok faziletlerden mahrum kalır Allah´ın hususi muhabbetine eremez El verir ki süslenende kibir, aceb, şımarıklık olmasın
Allah´ın sevdiği şeylerden biri de, fitneye tutulunca, Allah´a dönmektir Allah, fitneye uğrayıp da tövbekar olanları sever Fitne ve musibetler, Allah imtihanıdır, insanlar, kendilerinin ne mal olduklarını, böyle imtihanlarla anlarlar Lâf ile dâvalar sabit olmaz
Fitnelerin en büyüğü, kadın, mal, evlâd ve mevki fitneleridir Bunlarla imtihana çekilen kimseye yaraşan, bunların aynına takılıp kalmamalı Bunları ihsan eden Allah´a rücu edip; Ya Rab, bu nimetleri sen verdin deyip şükretmeli
Hadis´i şerifte şöyle varid oldu: Cenabı Hak, Hazreti Musa´ya, bana hakkıyle şükret diye variyetti Musa sordu; Ya Rab, hakkıyle şükür nasıl olur Ya Musa, Nimeti benden görürsen hakkıyle şükretmiş olursun Buyurdu
Bir insan, nimeti verene şükretmezse, Allah´ın hususi muhabbetini fevt etmiş olur Netice, birçok nimetlerden de mahrum kalır Kadın fitnesinden Allah´a rücu şekli: Kadına muhabbet, onda Hakk´ı görmeye vesile olmalı Bunun iki yolu vardır Birinci: Erkeğin kadına muhabbeti, küllün cüz´e muhabbeti kabilindendir: Belki kadına muhabbet, bir şeyin kendi nefsine muhabbeti kabilindendir
Zira, kadın yaratılışında kendi şeklini gösterir Nasıl ki, insanı kâmil Hakk´ın Esma ve sıfatlarını göstermekle suret´i Hak ise, kadın da suret bakımından erkeğin ayinesidir Bir şey, bakanın karşısında mücellâ ayna gibi parlak olursa, bakan onu değil, kendini görür İşte, kadına olan muhabbetin şiddeti ona, kendini gösteriyor Kendi de, Esma ve sıfat´ı İlâhiyenin tecelligâhı olduğundan Hakk´ın suretidir Kadın ayinesinden, suret´i Hakkı görmekle Hakta fani oluyor Muhabbet´i haköca, Hak´da karar kılıyor
ikinci yol: Kadınlarda teessür kabiliyeti vardır Ona infisâl denir Onlardan insan doğması yâni, iyân´ı emsâl´in zuhuru, tekvin sıfatına mahal olduklanndandır
Görülenleri hep açığa çıkaran kadındır Alemde görülen şeylerde hep, Esmâ´i Hakkın tecellisini izhar ettiğinden, Hakdan hakkını alan her Esma, kadın kapısından zuhura gelmiştir Binaenaleyh bu bakımdan kadına muhabbet, Allah´a muhabbettir
Muayyen bir kadına bağlılık, iki şahıs arasındaki ruhani münasebettendir Bu da, ikinci bir münasebettir Mal fitnesinden Allah´a rücuun sureti:
Mal ve servet sahiplerine bütün kalblerde meyi ve tazim vardır İsterse balıiyl olsun Bâzı İşler, mal ile kolaylaşır Arifler, malda da veçhi ilâhiyi aradılar Malı olan karz´ı hasen (güzel Ödünç vermeğe denir ) verir Allah´ın karz´ı hasen verin emrine muhatab olur Sadaka verildi mi yed´i llâhi´ye düşer, vuslata sebeb olur
Kulum, senden yiyecek istedim vermedin derken Allah, kendini sail menziline tenzil ediyor Ehli servet, verici mevkiinde bulunuyor
Mal muhabbeti fitnedir amma; insanı Allah´ın rızasına da götürür
Evlâd fitnesinden Allah´a rücu:
Evlâd, babanın sim, ciğer paresi, ona muhabbet nefse muhabbettir Allah, kulunu kendinden çıkan şeyle imtihan ediyor Evlâdına muhabbeti, mükellef bulunduğu hukuku yerine getirmeğe, perde olacak mı olmayacak mı Nebi Aleyhisselâm Muhammed´İn kızı Fatıma, sirkat etse idi onun da elini keserdim demekle, hakkı ikameyi tercih ediyor Ömer, oğluna haddi icra ediyor Allah´ın hükmünü ifade, nefsine hiç sıkıntı gelmiyor
Nefsinde Hakkı ikame ettiğinden dolayı, inşirah duyması evlât fitnesinden Allah´a nicuunu ısbat ediyor
Çocuğu ölüp de sabreden babaya, Cennet´ten başkası verilmez buyrulması, fitneden Allah´a rücuun mükâfatını gösteriyor
Riyaset denilen Cah fitnesinden Allah´a rücuun sureti:
insanın içinde Öyle gizli şeyler var ki, insan kendini bilmez Allah-ı Zül Celâl, zaman zaman onları meydana çıkarır, insan kendini bilmez Doktora muayene olan insan, kendini, bende ne var diye doktora sorar Nefsini bilen, Rabbini bilir derler Herkes nefsini bilmez Halbuki nefs, kendinin aynıdır
Allah, o gizli hallerini çıkardıkça kendini bilmeğe başlar Sıddıklerin kalbinden en son Riyaset muhabbeti çıkar Söz ve riyaseti görünce adalet ve Allah´ın kullarına hizmet, Dini ihya, Mü´minleri muhafaza etmeyi nefsinde görür ve riyaset ister amma, nefsi için değil Allah için istediğinden Riyaset yoluyla Allah´a gider

15) Yatağa yatmadan evvel Vitir namazını kıl Çünkü, uyuyan kimsenin ruhu kabzolunmuştur Gelip gelmeyeceği de belli değildir Vitri kılarda yatarsan, Allah´ın sevdiği halde yattın Zira, Allah Vitir´, dir, Tek´dîr Vitr´i sever yâni, Allah kendini sever Seni kendi menziline tenzil ile, inayetini ve muhabbetini İzhar etti Her aded´li şeylerde
Vitr´e riayet et
Ey Ehli Kar´an; Vitr´e riayet edin, emri vardır
Ehli Kur´an, Ehlullah´dır Yemekte, içmekte hatta sürme çekmekte Vitr´i gözet Hıçkırık tutarsa, yedi yudum su iç Mücerreb´dir
Resul-ü Ekrem, daima Vitr´e riayet ederlerdi Resulullah, insanlara en güzel bir numunedir

16-) Aldığı şeylerde ve verdiği şeylerde Allah´ını murakabe et Mal, Evlâd, tyâl her ne ki alırsa, sabrını denemek içindir
Sabret Allah, Sabredenleri sever Elinden çıkan her şeyhi ivaz´ı vardır (Ivaz-karşıhk) Allah korusun Rabbini bırakırsan işte, onun
ivazı yoktur
Allah, verdiği şeylerde de şükrünü imtihan eder Şükret Allah,
şükredenleri sever Ve şükredenlere fazlasıyla verir
Hadis´ i şerif meali: Aldığı, yerdiği şeyler hep, Allah´ındır Her şeyhi muayyen bir eceli vardır Eceli tamam olan gider, yerine başkası gelir
Buna böyle inan, Allah ile ol Her halinde, aldığını ve verdiğini görürsün Her nefesin´de böyledir
Allah´ı zikrederek geçen nefeslerine şükret Gafletle geçen lere de istiğfar et istiğfar, Hakka dönmektir Kul şanı´dır
Resulullah´ın sünnetine uymak, her çeşit amellerden daha güzeldir Buna uyun ki Allah sizi seve "insan, Resul-ü Ekremi kendine numune yapar ve işlerinde, sözlerinde, hallerinde Ona uymayı adet edinirse, o başka şeye muhtaç olmaz, onlar yeter, artar bile

17-) Allah´ın, kullarında en büyük hakkı, şirk etmemekte Şirk iki kısımdır Birisi açık şirk, diğeri gizli şirk´tir
Her şeyi yaratan, alan, veren Allah´dır Yalnız, dünyada birtakım sebebler koymuş, Alemde cari hadiseleri o sebeblere bağlamış Onların sebebler, kanunlar olduğunu unutup onlara -neyletmek ve iş-lerini onlara bağlayıp Allah´ı unutmak, gizli şirk´tir Mü´mine en zararlı şey, esbaba bağlı olmaktır
Allah´ın varlığını, birliğini hemen hiç inkâr eden y oktur Allah´ın llah´hğında (MSbud´luğunda) şirk, açık şirk´tir Dünya gavurlarının ekserisi, Evleviyet´le şirk edenlerdir Allah´ı fiillerinde Birlemeyenler, gizli şirk erbabıdırlar
Hadis´i şerif meali: Allah´ın, kullarında hakkı nedir bilir misiniz Allah´a ibadet etmek, hiçbir surette şirk etmemektir
[Nefyin siyakında vaki nekreler umum ifade eder] Yani gizli ve açık şirk etmemektir Sonra, Resulü ilah şöyle buyurdu:
Şirk etmeyenlerin Allah´a hakkı nedir bitirmişiniz Onlara azab etmemektir
Şirkin iki nev´inde de azab vardır Mü´min bilmeli ki; Esbab Allah´ın kanunlan ve âdetleridir Bîr şeyin meydana gelmesinde hakiki müessir değildirler Allah, isterse esbabsız da yapardı diye inanmalı
İnsanların en zayıf yerleri Rızık´dır Rızkını servetinden gücünden, kuvvetinden veya efendisinden bilip onlara bağlı bulunanlarla, Rab´bim bana çalışmayı emretti Rızkımı verecek Bunlar birer sebebtir Bunlara sarılarak rızkımı aramak, benim vazifemdir Bu âlem-de Allah´ın, âdeti ve kanunu böyledir, diyenler arasında fark vardır Birisi Mü´min ve mütevekkil´dir Sebeblere bağlı olanlarda ise, gizli şirk vardır
Kendini yokla, eğer, tamamen sebeblere bağlı isen, şirk´ten daha kurtulmamışsın Senin için azap vardır
Eğer, kalbin Allah´a bağlı, sebeblerin varlığı, yokluğu nazarında müsavi ise, Mü´minsin Mütekki´sİn Allah´a şükret

18) Aziz kardeşim Büyüklenme Ve böyle bir sevdaya düşme Parmakla gösterilmeğe heves etme Seni kimse tanımazsa tanımasın Allah´ın seni bilmesi kâfi
Eğer, halk içinde bir mevki sahibi olmuş isen, bu Allah´ın bir lütfudur Sana yakışan tevazu´dur Herkes gibi sen de topraktan yaratıldın O toprak senin anan´dır Anasına karşı kibirlenen âsi olur
Anaya, babaya isyan haram´dır Allah seni yükselttikçe sen, küçül Riyaset peşinde olma Riyaset, kıyamette hüsran ve nedamettir Riyasete ehl olan, riyaset peşinde dolaşmayandır Mevki icabı eğer, çok hürmet görüyor ve çok hizmet ediyorlarsa, sen de Rabbine tevazu et Ya Rab, bu hürmetler hep mevki ve rütbeyedir beni mağrur etme diye yalvar Bil ki azlolunduğun gün, hiç birisi kalmaz

19) Her Cuma, Cuma namazına gitmezden evvel yıkan Bir vacibi eda ettiğine niyetlen Haftada bir gün yıkanmak, her Müslüman´a haktır Onu Cumaya tesadüf ettir Hem, temizlik yapmış olursun, hem de Hakk´ın rızasına erersin

20) Cidal´i bırak Haklı, haksız cidal (kavga) Mü´mine yakışmaz Hadis´i şerif de; Haklı da olsa, cidali terk eden kimseye, Cennetin ortasında bir köşke kefilim Şaka da olsa yalanı terk edene de Cennetin ortasında bir köşke kefilim buyurdu

Alıntı Yaparak Cevapla