Yalnız Mesajı Göster

Tefhimu'l Kuran Tefsiri - Bakara Suresi Tefsiri ( Mevdudi )

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefhimu'l Kuran Tefsiri - Bakara Suresi Tefsiri ( Mevdudi )



29- Yerde olanların tümünü sizin için yaratan O'dur Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur(34) O, herşeyi bilendir(35)
30- Hani(36) Rabbin, Meleklere37) "Muhakkak ben, yer yüzünde bir halife(38) var edeceğim" demişti Onlar da: "Biz seni övüp-yüceltir ve (sürekli) takdis edip dururken, orada fesat çıkaracak ve orada kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?"(39) dediler(40) (Allah:) "Şüphesiz, sizin bilmediğinizi ben bilirim" dedi(41)
31- Ve Adem'e isimlerin hepsini öğretti(42) Sonra onları meleklere yöneltip: "Eğer doğru sözlüler iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin" dedi
32- Dediler ki: "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur(43) Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın"

AÇIKLAMA

34 "Yedi göğün" önemini belirlemek kolay değildir Her devirde insanlar gökyüzü ve yeryüzünü çevreleyen ve onun ötelerine uzanan uzayla ilgili değişik teoriler üretmişlerdir Bu nedenle, gökyüzü ile ilgili bu farklı teorilerden herhangi birini Kur'an'da değinilen "yedi göğe" bağlamak doğru olmaz Bu yedi feleği (sfer) ayırdığı veya yeryüzünün içinde bulunduğu evren bölgesinin yedi felekten oluştuğu anlamlarına gelebilir
35 Burada insanlar Allah'a isyan etmemeleri için uyarılıyor Çünkü Allah her şeyi bilir ve hiç kimse O'ndan bir şey gizleyemez Aynı zamanda, hangi hayat tarzının insanoğluna daha uygun olduğunu sadece O bildiği için, insanlar O'nun davetine uymaya ve O'na itaat etmeye çağrılıyorlar O'nun gösterdiği hidayetten yüz çeviren herkes cehalete sapacaktır; çünkü, gerçek bilginin tek kaynağı O'dur Kişi, O'nun hidayetinden yüz çevirirse hiçbir şey elde edemez; çünkü, Hak bilginin elde edebileceği başka bir kaynak yoktur Etrafını çevreleyen karanlıktan insanı, ancak, O'nun Nur'u kurtarabilir
36 Buraya kadar geçen ayetlerde insandan Allah'a itaat etmesi isteniyordu; çünkü O, yaratıcıdır, Hakim'dir, ölüm ve hayatı belirleyendir; çünkü O, insanın yaşadığı evrenin Sahibi ve Hakimi'dir Bu ayetlerde ise insan, yeryüzünde halifesi olduğu Allah'a itaat etmeye davet ediliyor Bu nedenle insan, Allah'a itaat etmesi, O'nun Hidayet'ine tâbi olması ve sürekli kendisine düşman olan, onu saptırmak için fırsat kollayan şeytana uymaması konularında uyarılıyor Eğer şeytanın aldatmalarına uyarsa en büyük suç olan Allah'a isyana kalkışmış olarak, korkunç bir sonla karşılaşacaktır
Kur'an burada insanlık tarihinin bir bölümüne, başka türlü ispatlanması mümkün olmayan insanın yaratılışına ışık tutuyor Şüphesiz bu daha güvenilir bilgi, sadece tahmine ve yerin altından çıkarılan kemiklere dayanan "bilgi"den, çok çok daha önemlidir Her şeyin ötesinde bu bilgi insanı, zavallı bir evrim yaratığı seviyesinden, Allah'ın en şerefli yaratığı, melekler ve her şeyin secde ettiği Allah'ın yeryüzündeki halifesi seviyesine çıkarmaktadır
37 "Melek", sözlükte elçi, özellikle Allah'ın elçisi anlamlarına gelir Melekler kişilikleri olmayan soyut güçlerden ibaret değildirler Onlar kişilikleri olan varlıklardır ve Allah'ın mülkünü yönetmek üzere görevlendirdiği elçilerdir Hem meleklerin varlığını reddeden materyalistlerin, hem de onları Allah'a ortak koşan veya onları Allah'a ibadette aracı kabul eden cahillerin hatalı oldukları, Kur'an'dan açıkça çıkarılabilir
38 Halife, kendisine otorite tarafından verilen görevleri, onun yerine kullanan kişidir O halde insan mâlik değildir, o sadece Allah'ın temsilcisidir ve kendisine gerçek Hâkim tarafından verilenler dışında hiçbir güce sahip değildir Bu nedenle, kendi istediklerini yapma hakkına sahip değildir Onun görevi, temsil ettiği otoritenin isteklerini yerine getirmektir Eğer verilen yetkileri kendisinin sanır veya bu yetkileri kendi arzularına göre kullanırsa veya bir başkasının hâkimiyetini kabul edip, onun isteklerine boyun eğerse, bu isyan ve ihanet olur
39 Bu soru itiraz amacıyla değil, mesele hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak amacıyla sorulmuştur Melekler, Allah'ın hiçbir işine itiraz edemezler Onlar Halife denince, yaratılacak varlığa bazı güçler verileceğini anladılar; fakat böyle muhtar bir yaratığın, evrenin zorunlu kanunlarla yönetilen düzenine nasıl uyum sağlayacağını anlayamadılar Kendisine muhtariyet verilen birinin yaşadığı evrende, düzenin nasıl devam edebileceğini de anlayamadılar
40 Bununla, halifeliği kendilerinin hakettiğini ve bu yüzden Halifeliğin kendilerine verilmesi gerektiğini söylemek istemiyorlardı Söylemek istedikleri şuydu: "Biz senin emirlerini boyun eğerek, itaatle ve isteyerek yerine getiriyoruz; bütün evreni temiz ve düzen içinde muhafaza ediyoruz ve seni hamd ile tesbih ve takdis ediyoruz Bu nedenle niçin bir halifeye ihtiyaç duyulduğunu anlayamıyoruz"
Arapça "tesbih" kelimesinin iki anlamı vardır; "kutsamak" ve "isteyerek çalışıp, elinden geleni yapmak" Takdis de "kutsamak ve temizlemek" anlamlarına gelir
41 Bu, meleklerin ikinci şüphesine verilen cevaptır: "Siz bir halife tayin edilmesinin hikmetini anlayamazsınız Sizin hizmetleriniz, benim katımda bulunan amacı yerine getiremez Ben, sizin bahsettiğiniz hizmetlerden daha fazlasını istiyorum Bu nedenle yeryüzünde bir insan yaratacağım ve ona bazı güçler vereceğim"
42 Istılahlar insanoğlunun eşyayı algılamasına yarayan araçlardır Gerçekte insanoğlunun eşya ile ilgili tüm bilgisi, onlara isimler vermesine dayanır Bu nedenle Hz Adem'e (sa) her şeyin isimlerinin öğretilmesi, onlarla ilgili bilginin de öğretilmesi anlamına gelir
43 Göründüğü kadarıyla bir meleğin bilgisi kendi bölgesi -hava, su, bulut vs- ile sınırlıdır Meleğin aksine insanın bilgisi çok geniş ve kapsamlıdır Eşyanın özel bir bölümünden sorumlu olan melek kadar bilgiye sahip olmasa da insan, eşyanın geneli hakında belli bir bilgiye sahiptir Bunun aksine bir melek kendi görev alanı dışındaki şeylerle ilgili hiçbir bilgiye sahip değildir

Alıntı Yaparak Cevapla