Konu
:
Evliya Olmak İstermisiniz ?
Yalnız Mesajı Göster
Evliya Olmak İstermisiniz ?
11-04-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Evliya Olmak İstermisiniz ?
Evliya Olmak İstermisiniz ?
ALLAH DOSTLARI için büyük bir müjde içeren bu âyetler aynı zamanda bizim alışageldiğimizden daha farklı bir “evliya” tanımı yapıyor
“Allah dostları” olarak tercüme ettiğimiz sözcüğün âyetteki aslı “evliyaullah”tır
Evliya ise veli sözcüğünün çoğuludur ki bu sözcüğün buradaki anlamına en yakın mânâyı “dost” kelimesi dile getiriyor
Böylece evliya için “Allah dostları” tabirini kullanmakla hem âyetin anlamına yaklaşmış hem de bizim “evliya”dan anlamamız gereken mânâyı ifade etmiş oluyoruz
Evliya dendiği zaman bizim hayalimizde canlanan insanlar da Allah dostları tanımına girmekle beraber onlar bizim dikkatimizi çeken daha başka belirgin özelliklere sahiptir
Biz evliyayı daha ziyade olağanüstü işler yapan insanlar olarak biliriz
Dillerde dolaşan evliya menkıbelerinin çoğunluğu da bu özellikler üzerinde vurgu yapan menkıbelerdir
O kadar ki eğer bir insan evliyaullahtan ise bizim anlayışımıza göre o insanın birtakım kerametler göstermesi olağanüstü beceriler sergilemesi gerekir; bunu yapmayanı biz de evliya saymakta zorlanırız
Fakat bu sonradan ortaya çıkmış ve zaman içinde yaygınlaşmış bir anlayıştır
Halk kitlelerinin olağanüstülüklere karşı bir meyli vardır
Allahın veli kullarına zaman zaman bağışladığı bazı olağanüstü haller de bu yüzden halkın dikkatini toplamış sonunda evliya kavramı keramet ile neredeyse özdeşleşecek duruma gelmiştir
Kurânımız ise bu âyetlerde evliyayı daha farklı bir şekilde tanımlıyor ve onların “iman eden ve takvâya sarılan kimseler” olduklarını bildiriyor
Böylece evliya olarak anılabilecek kimsede iki özellik arıyor:
(1) iman
(2) takvâ
Bu özelliklerden imanın ne olduğunu biliyoruz
Takvâya gelince:
Genel anlamıyla “korunmak sakınmak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bu sözcük bir Kurân kavramı olarak “Allahın buyruk ve yasaklarına karşı gelmekten kaçınmak bu suretle kendi davranışlarının kötü sonuçlarından korunmak” anlamını ifade etmektedir
Kurânda takvâ sahiplerini tanımlayan âyetler de vardır
Bu âyetler çeşitli seviyelerdeki takvâ mertebelerini ifade ederler
Meselâ Bakara Sûresinin 2-4
âyetleri takvâ sahiplerini “iman eden namaz kılan ve zekât veren kimseler” olarak tanımlarken Âl-i İmrân Sûresinin 133-135
âyetlerinde bu özelliklere şunlar da eklenmiştir:
- bollukta olduğu gibi darlıkta da Allah için harcamak
- öfkesini yutmak
- insanları bağışlamak
- günahta ısrar etmeyip Allahtan bağışlama istemek
Daha başka âyetlerde takvâ sahiplerinin bunlardan başka özellikleri de sayılmaktadır
Bu farklı tanımlar farklı takvâ mertebelerini farklı takvâ mertebeleri de Allah dostlarının farklı mertebelerini ifade etmektedir
Namazını kılan zekâtını veren kimse Rabbinin emirlerine uymak suretiyle korunmuş takvâya sarılmış bir kimsedir
Ama zekâtını verdikten başka darlıkta da bağışlayabilen kimse bunun daha da ötesine geçmiş daha üst seviyede bir takvâya erişmiş demektir
Buna bir de öfkesini yutmak insanları bağışlamak gibi üstün ahlâk özelliklerini ekleyebilen kimsenin takvâsı ise hiç şüphe yok ki daha da üst bir seviyededir
Takvâda mertebeler bulunduğuna göre takvâ sahibi olmak anlamına gelen “evliyalıkta” da mertebelerin bulunması gerekir
Onun için “Takvâya sarılsam ben de evliya olur muyum?” sorusuna verilecek cevap “Evet” olacaktır
Ancak bu bizim de bir Abdülkadir Geylânî olduğumuz anlamına gelmez
İman eden ve Allahın buyruk ve yasaklarına elinden geldiğince uymaya çalışan kimse elbette ki Allahın dostları arasındadır ve bu âyetin müjdesinden elbette bir paya sahiptir
Bir filiz de koca bir çınar ağacı da aynı mahiyete sahip olmakla birlikte o mahiyetten eşit paya sahip değillerdir
Bir avuç deniz suyu ile koca bir deniz arasında da mahiyet birliğiyle birlikte pek büyük bir “mertebe” farkı vardır
İnsanın da eline geçecek olan kendi çalışmasının karşılığıdır; ne kadar çok çalışır ve takvâda ne kadar ileri giderse Allah dostluğunda da o kadar yükselmiş olacaktır
Yalnız şu kadarını bilelim:
İman sahibi olduktan ve takvâdan da bir payımız bulunduktan sonra âyetin tanımına göre biz de Allah dostları arasındayız demektir
İşte bu müjde bize bu dostluğu daha da pekiştirmek ve daha ileri mertebelere erişmek için çalışmak şevkini kamçılamalıdır
Kamçılanmak ümidi ile
alıntıdır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul