Prof. Dr. Sinsi
|
Zikir Ve Usulü
Zikir Ve Usulü
Faziletli Olan Amelleri İşlemek
Bu ki, kendisine faziletli amellerden herhangi bir şey tebliğ edildiği zaman, o şeyin ehli olmak için, bir defa dahi olsa onunla insanın amel etmesi uygundur Mutlak surette onu terk etmesi uygun değil; ondan müm*kün olanı yapmak gereklidir Çünkü sıhhatında ittifak olan Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu hadîsi vardır
"Size bir şey emrettiğim zaman, gücünüz yettiği kadar o şeyden yapın "[1]
Teşvik Ve Korkutma Ve Faziletler Hakkında Zayıf Hadislerle Amel Etmek
Hadîs âlimleri, fıkıh âlimleri ve diğer âlimler şöyle demişlerdir: Fazi*letlerle terğıb ve terhib (teşvik ve korkutma) konularında, hadîs uydurma olmadıkça zayıf hadîslerle amel etmek caizdir vemüstahabdır Fakat ha*ram, helâl, aîış-veriş, nikâh, talak ve bunlardan başka konularda zayıf ha*dislerle amel edilmez; ancak sahîh yahud hasen hadîslerle amel edilir O kadar var ki, ihtiyatı gerektiren bir yerde zayıf hadîsle amel edilebilir Nitekim bazı şeylerin satışına yahud nikâha dair keraheti ifade eden zayıf hadîs*le ihtiyad bakımından amel edilir Çünkü müstahab olan kerahetten ko*runmaktır: fakat bu vacib değildir
Bu bülümü şu sebebden konu edindim: Çünkü bu kitabda hadîsler ge*lecektir Onların sahîh, hasen yahud zayıf olduğuna işaret edeceğim ya*hud zühul veya başka bir sebebden sükût edeceğim İstedim ki, bu kural, bu kitabın başlarında yerleşsin
Zikir Halkasında Oturmak
Bil ki, zikir müstahab olduğu gibi, zikir ehlinin halkasında oturmak da müstahabdir Bu husustaki deliller birbirini takviye etmektedir Bu delil*ler, inşa-Allah yeri geldikçe gösterilecektir Buna dair, İbni Ömer´in (Radı-yallahu Anhüma) naklettiği şu hadîs kâfi gelir:
2- Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cennet bahçelerine uğradığınız zaman, otiaym (nasibinizi akn)" As-hab sordu: Yâ Resûlallah, cennet bahçeleri nedir Hazreti Peygamber bu*yurdu:
"(Onlar) zikir halkalarıdır; çünkü Allah´ın gezip dolaşan melekleri var*dır, onlar zikir halkalarını ararlar Bu zikir halkalarına geldikleri zaman, onları kuşatırlar
3- Muaviye´den (Radiyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlül-lah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabından halka (çember) bir cemaat kar*şısında durup şöyle dedi:
"Niçin oturuyorsunuz " Ashab: Oturduk Allah´ı zikrediyoruz, bizi İslâm´a ilettiğinden ve İslâm´la bize ihsan buyurduğundan O´na hamd edi*yoruz, dediler Peygamber Salîallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu: "Ancak bu iş için oturduğunuza Allah´a yemin eder misiniz Dikkat edin, ben sizi suçlamak için size yemin verdirmiyorum; fakat bana Cibrîl gelip haber verdi ki, Allah sizinle beraber meleklere karşı övünüyor,"[2]
Ebû Saîd El-Hudrî ve Ebû Hureyre (Radıyallahu Anhüma) rivayet edil*diğine göre her ikisi Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle buyur*duğuna şahid olmuşlardır:
"Allah´ı zikretmek için oturan bir toplumu muhakkak ki, melekler çevreler ve rahmet onları kaplar; üzerlerine huzur iner ve Allah Teâlâ bun*ları, kendi katında olanlara (meleklere) anlatıp över "[3]
Kalb Ve Dil İle Zikir Etmek
Zikir, hem kalb ve hem de dil ile olur Zikrin en faziletlisi, her ikisiyle birlikte yapılanıdır Kalb ve dilden birisiyle yapıldığı takdirde, kalb ile yapı*lan zikir, yalnız dil ile yapılandan daha faziletlidir Sonra riya olur zannın*dan korkarak kalb ve dil ile birlikte zikri terk etmek uygun düşmez Doğru*su zikirle Allah rızasını gözeterek onu hem dil ve hem de kalb ile birlikte yapmaktır Biz, Allah kendisine rahmet etsin, kitabın başlarından Fudayl´-dan anlattık ki, "insanlar için (görürler diye) ameli terk etmek riyâdir "
Eğer kişi, insanların kendisini murakabe etmesine bir kapı açarsa ve onların batıl zanlarının gelişinden kaçınırsa, o takdirde hayır kapılarının çoğunu kendisine kapamış ve dinin önemli işlerinden büyük bir kısmım aleyhine olarak kaybetmiş olur Ariflerin yolu bu değildir
5- Hazreti Aişe´den (Radıyalîamı Anha) rivayet edildiğine göre demiştir
"Namazdaki (yahud duadaki okuyuşunda) sesini yükseltme ve onda gizli de (okuyuş yapma, ikisi ortası olsun) " (Isrâ: 110) ayeti kerimesi, dua hakkında nazil olmuştur [4]
Zikrin Fazileti Hangi Amellerle Kazanılır
Bil ki, zikrin fazileti tesbîh, tehlil, tahmîd, tekbîr ve [5] ve bunların benzerlerine bağlı değildir Bunun doğrusu, Allah için iş yapan her itaatkâr, Allah Tealâ Hazretlerini zikredicidir Saîd ibni Cübeyr (Radıyallahu Anh) ve diğer alimler böyle söylemişlerdir
Atâ (Allah rahmet etsin) şöyle demiştir:
"Zikir meclisleri (toplantıları), helâl ve haramdan ibarettir: Nasıl sa*tın alırsın, nasıl satarsın, nasıl namaz kılarsın, nasıl oruç tutarsın, nasıl evlenirsin, nasıl boşarsm, nasıl hac yaparsın ve bunların benzeri şeylerdir "
Çok Zikredenler Kimlerdir
Allah Tealâ Hazretleri şöyle buyurmuştur:
"Bütün müslim erkekler ve müslim kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, ibâdete devamlı erkekler ve kadınlar, sadık erkekler ve sadık kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazı erkekler ve mütevâzi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ka*dınlar, Allah´ı zikreden erkekler ve kadınlar  (işte) Allah bunlara büyük bir mağfiret ve mükafat hazırlamıştır "[6]
6- Ebû Hüreyre´den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre Resûlüllah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Müferridûn (her hallerinde Allah´ı zikredenler), öne geçmişlerdir "
Sahabîler dediler ki, müferridûn kimlerdir ya Resûlallah Resûlüllah: "Al*lah´ı çok zikreden erkekler ve kadınlardır " buyurdu [7]
Bil ki, yukarda geçen Ahzab sûresinin 35 ayeti kerimesinin anlamı üzerinde, bu kitab sahibinin önemle durması gerekir Bunun manasının tefsirinde ihtilâfa düşülmüştür İmam Ebu´l-Hasen, İbni Abbas´dan (Radı*yallahu Anhüma) rivayetinde der ki, Allah´ı zikirden murad, namazlar sonunda, sabah ve akşam, yataklarda, uykudan her uyarımca, evden sabah çıkıp akşam dönüşte Allah´ı zikredenlerdir
Mücahid de şöyle demiştir: Bir kimse, ayakta iken, otururken ve ya*tarken Allah´ı anmadıkça "Allah´ı çok zikreden erkeklerden ve kadınlardan" olmaz
Atâ´ demiştir ki, beş vakit namazların haklarını gözeterek onları kılan kimse, "Allah´ı çok zikreden erkekler ve kadınlar" hükmüne girer
7- Ebû Saîd El-Hudrî (Radıyallahu Anh) hadîsinde, Resûlüllah Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem´in şöyle buyurduğu varid olmuştur:
"Bir adam, geceleyin hanımını uyandırıpta beraber iki rekât namaz kılsalar (yahud herbiri iki rekât namaz kilsa şeklinde ravinin şekki var*dır), Allah´ı çok zikreden erkekler ve kadınlar arasına yazılırlar "Bu, meş*hur bir hadîstir [8]
Büyük İmam Ebû Amr ibni´s-Salah´dan (Allah ona rahmet etsin) sorul*du ki, Allah´ı çok zikreden erkekler ve kadınlardan olmanın miktarı nedir Dedi ki:
"Peygamberden sabit olan zikirleri, sabah-akşam, gece-gündüz, değişik durumlarda ve bütün vakitlerde devam etmektir Bu zikirler de, hadîs kitab-Iarının özel bölümlerinde "Gece ve gündüz yapılacak zikir ve dualar" baş*lıkları altında toplanmıştır Bunlara devam edenler, "Allah´ı çok zikreden erkekler ve kadınlar" dan olurlar; daha doğrusunu Allah bilir
Abdestsız Zikir Yapılması
Âlimler, abdestsiz, cünüb, hayız ve nifas halinde olanların hem dil ile, hem de kalb ile zikir yapmalarının cevazında ittifak etmişlerdir Bu zikirler de, tesbîh (sübhânellah), tehlîl (lâilâhe illallah), tahmîd (Elhamdü lillâh), tekbîr (Allahu Ekber), Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem´e salât (Al-lahümme Salli Alâ Muhammed), dualar ve bunların benzerleridir Ancak Kur´an okumak, cünüb olanlara, hayiz ve nifas halinde bulunan kadınlara haramdır Bunlar, isterse az veya çok okusun, isterse âyetin bîr kısmını okusunlar, hüküm aynıdır Bu kimselerin, telâffuz etmeksizin Kur´ân´i kalbden geçirmeleri caiz olduğu gibi, mushafa bakmak caizdir
İmamlarımız şöyle demişlerdir : Musibet ve felâket anlarında, cünüb ve hayız olanların
"înnâ lillâhi ve inna ileyhi râciûn
"Biz, Allah´dan geldik ve O´na döneceğiz "[9] demeleri ve vasıtaya binme zamanında:
"Sübhânellezî sahhara lenâ hazâ ve mâ künnâ lehû mukrinîn"
"Bu vasıtayı bizim hizmetimize veren, noksanlıklardan münezzehtir; biz buna güç yetirenler değiliz "[10] ve dua yerinde:
"Rabbena Âtinâ fiddünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten ve kmâ azâbennâr
Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru,"[11] demeleri caizdir; bu okuyuşlarla Kur´am kasdetme-dikleri takdirde  Yine cünüb ve hayız olanlar, Kur´am kasdetmedikleri zaman, "Bismillah" ve "Elhamdü lillah" diyebilirler; zikri kasdetseler de, hiç bir kasıdları olmasa da eşittir, Kur´ân´ı kasdetmedikçe günahkâr olmazlar Okunuşu neshedilen (kaldırılan) âyeti okumaları caizdir Meselâ: "Eşşeyhu veşşeyhatü izâ zeneyâ fercümûhümâ
Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina yaparsa, onları recmediniz " gibi  
Bunlar, Kur´am kasdetmiyerek bir insana: "Huzi´lkitâbe bikuvvetin"
Kitabı kuvvetle al "[12]
Yahud:
"Udhulûhâ biselâmin âminin´´
Girin oraya selâmet ve güven içinde oiarak "[13] demeleri haram olmaz
Cünüb ve hayız olanlar, su bulamadıkları zaman teyemmüm ederler ve böylece Kur´an okumaları caiz olur Bu teyemmümden sonra abdesti bozan hal olursa, onların kur´an okumaları haram olmaz Nitekim gusül yaptıktan sonra abdesti bozulan kimsenin Kur´an okuyabilmesi de böyledir (Ancak bu durumlarda Kur´ana yapışılmaz Kur´ana tutmak için taharet (abdestli) üzere bulunmak şarttır ) sonra, ister yolculuk halinde ve ister ikâmet halinde olsun, suyun yokluğundan dolayı teyemmüm olmasında bir fark yoktur; teyemmümden sonra (cünüb ve hayız) Kur´an okuyabi*lir, teyemmüm arkasından abdesti bozulsa bile  
İmamlarımızdan biri demiştir ki, (Cünüb veya hayız) eğer ikâmet ha*linde ise (seferi durumda değilse), bu teyemmümle namaz kılar ve ancak onunla namazda kur´an okuyabilir; namaz dışında Kur´an okuması caiz değildir Fakat bunun doğrusu, yukarda söylediğimiz gibi her iki halde de Kur´an okumanın caiz olmasıdır; çünkü teyemmüm gusül yerindedir
Eğer cünüb olan kimse teyemmüm etse ve sonra su görse, o suyu kullan*ması (onunla gusletmesi) gerekir Çünkü gusletmedikçe ona Kur´an okuma haram olduğu gibi, cünub olana haram olan her şey buna da haram olur
Eğer bu kimse teyemmüm edip namaz kılsa ve Kur´an okusa, sonra abdestsizlikten yahud başka bir farzdan dolayı yahud bunlardan başka bir iş için teyemmüm etse, Kur´an okumak ona haram olmaz
Sahîh ve muhtar olan mezheb budur; fakat bir kısım âlimlerimizin bu*rada ayrı bir görüşü vardır ki, o da Kur´an okumasının haram oluşudur Bu görüş zayıftır Ancak bir cünüb su bulamadığı gibi, teyemmüm ede*cek toprak cinsi bulamazsa, bulunduğu hal üzere, vakte hürmet için na*maz kılar; fakat namaz dışında Kur´an okumak ona haram olur, namaz İçinde de, Fatiha sûresinden ziyade okuması da haramdır
Bu durumda olan kimsenin Fatiha okumasının haram olup olmadığı hususunda iki görüş vardır Bu iki görüşten sahîh olanı Fatiha sûresinin okunması haram değil, vacibdir İkinci görüşe göre, Fatiha´yı okumak haramdır; ancak Kur´an okuyamayan bir kimsenin söyleyebildiği zikirler yapılır
Konumla ilgili olduğu için bu fıkıh meselelerim burada Özet olarak anlattım; yoksa fıkıh kitablarında delillere dayalı daha bir çok tamamla*yıcı bilgiler vardır, daha iyisini Allah bilir
|