Yalnız Mesajı Göster

Kur'anın Mucizeleri

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'anın Mucizeleri



PARMAK İZLERİNDEKİ KİMLİK
Kuran'da, insanları ölümden sonra diriltmenin Allah için çok kolay olduğu anlatılırken, insanların özellikle parmak uçlarına dikkat çekilir: “Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden)
düzene koymaya güç yetirenleriz
(Kıyamet Suresi, 4)
Ayette parmak uçlarının vurgulanması, son derece hikmetlidir Çünkü tüm insanların parmak izi, tamamen kendilerine özeldir Şu an Dünya üzerinde yaşayan her insanın parmak izi birbirinden farklıdır Dahası, tarih boyunca yaşamış insanlarınki de birbirinden farklıdır
İşte bu nedenle parmak izi, herkese özel çok önemli bir "kimlik kartı" sayılmakta ve tüm dünyada bu amaçla kullanılmaktadır Ancak önemli olan, parmak izinin özelliğinin ancak 19 yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiş olmasıdır Ondan önce, insanlar parmak izini hiçbir özelliği ve anlamı olmayan çizgiler olarak görmüştür Fakat Kuran'da, o dönemde kimsenin dikkatini dahi çekmeyen parmak izleri vurgulanmakta ve bu izlerin ancak çağımızda fark edilen önemine dikkat çekilmektedir

Tek yumurta ikizleri de dahil olmak üzere, her insanın parmak izi kendine özeldir Başka bir değişle, insanların parmak uçlarında kimlikleri şifrelenmiştir Bu şifreleme sistemini, günümüzde kullanılmakta olan barkod sistemine benzetmek de mümkündür
ZAMANIN GÖRECELİĞİ
Zamanın göreceliği konusu bugün ispatlanmış bilimsel bir gerçektir Ancak bu gerçek, yüzyılın başlarında Einstein'ın görecelik kuramı ile ortaya çıkmıştır O döneme dek insanlar zamanın göreceli bir kavram olduğunu, ortama göre değişkenlik gösterebileceğini bilmiyorlardı Ama büyük bilim adamı Albert Einstein, görecelik kuramı ile bu gerçeği açık olarak ispatladı Zamanın, kütleye ve hıza bağımlı bir kavram olduğunu ortaya koydu İnsanlık tarihi boyunca hiç kimse bu konuyu açıkça dile getirmemişti
Tek bir istisnayla; Kuran'da, zamanın izafi olduğunu gösteren bilgiler veriliyordu! Bu konuyla ilgili bazı ayetleri şöyle sıralayabiliriz:
“Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah,
va'dine kesin olarak muhalefet etmez Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir (Hac Suresi, 47)
“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar Sonra (işler,) sizin
saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na yükselir
(Secde Suresi, 5)
“Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan
bir günde çıkabilmektedir
(Mearic Suresi, 4)

610 yılında indirilmeye başlanan Kuran'da böylesine açık bir şekilde zamanın göreceliğinden bahsediliyor olması, onun İlahi bir kitap olduğunun bir başka delilidirZaman tamamıyla algılayana bağlı bir kavramdır Aynı süre bir kişiye uzun gelirken, başkası için oldukça kısa olabilir Hangisinin doğru tahminde bulunduğunu anlamak için saat, takvim gibi kaynaklara ihtiyaç vardır Bunlar olmadan zaman hakkında kesin bir tahmin yürütmek olanaksızdır
YAĞMURDAKİ ÖLÇÜ
Kuran'da yağmur hakkında verilen bir diğer bilgi ise, yağmurun belli bir ölçü ile indirildiğidir Zuhruf Suresi'nde şöyle buyrulur:
“Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de,
onunla ölü bir memleketi diriltti (ve her yanına hayat) yaydı';
siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız
(Zuhruf Suresi, 11)
Yağmurdaki bu ölçü de, yine çağımızdaki araştırmalarla tespit edilmiştir Ölçümlere göre, yeryüzünden bir saniyede 16 milyon ton su buharlaşmaktadır Bir yılda bu miktar 505 trilyon tona ulaşır Bu, aynı zamanda bir yılda Dünya'ya yağan yağmur miktarıdır Yani su, sürekli bir denge içinde, "bir ölçüye göre" dönüp durmaktadır Yeryüzündeki hayatın devamı da, bu su döngüsü sayesinde sağlanır İnsan sahip olduğu tüm teknolojik imkanları kullansa dahi bu döngüyü asla yapay olarak gerçekleştiremez
Eğer bu miktarda en küçük bir değişiklik bile olsa, kısa bir zaman sonra büyük bir ekolojik dengesizlik ortaya çıkacak ve bu da hayatın sonunu getirecektir Fakat hiçbir zaman böyle olmaz; yağmur, Kuran'da bildirildiği gibi, yeryüzüne her sene aynı miktarda inmeye devam eder

Her yıl gökyüzüne buharlaşan ve tekrar yeryüzüne yağmur olarak düşen su miktarı "sabit"tir: 16 milyon ton Bu sabit miktar Kuran'da "belli bir miktar su"yun gökten indirilmesi olarak haber verilmektedir Ekolojik dengenin ve dolayısıyla hayatın devamlılığının sağlanmasında bu miktarın sabit olmasının önemi son derece büyüktür

YAĞMURUN OLUŞUMU
Yağmurun nasıl oluştuğu uzun süre insanlar için bir sırdı Ancak hava radarlarının keşfedilmesinden sonra, yağmurun hangi evrelerden geçerek oluştuğu kesinlik kazandı
Buna göre, yağmur üç evreden geçerek oluşur: Önce rüzgar yoluyla yağmurun "hammaddesi" havalanır Ardından bulutlar meydana gelir ve en son olarak da yağmur damlacıkları ortaya çıkar
Kuran'da yağmurun oluşumu ile ilgili aktarılanlar ise, tam da bu süreçlerden söz etmektedirler Bir ayette bu oluşum hakkında şöyle bir bilgi verilir:
“Allah, rüzgarları gönderir, böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl
dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun
arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün Sonunda kendi
kullarından dilediğine verince, hemen sevince kapılıverirler
(Rum Suresi, 48)
Şimdi ayette ifade edilen üç evreyi teknik olarak inceleyelim
1 EVRE: "Allah rüzgarları gönderir"
Okyanuslardaki köpüklenme ile oluşan sayısız hava kabarcığı sürekli ortaya çıkmakta ve su zerreleri sürekli olarak gökyüzüne fırlamaktadır Tuzca zengin olan bu zerreler daha sonra rüzgarlarla taşınır ve atmosferde yukarılara doğru yol alırlar Aerosol adı verilen bu küçük parçacıklar "su tuzağı" adı verilen bir mekanizmayla yine denizlerden yükselen su buharını kendi çevrelerinde minik damlalar halinde toplayarak bulut damlalarını oluştururlar
2 EVRE: "böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp dağıtır ve onu parça parça kılar" Tuz kristallerinin ya da havadaki toz zerrelerinin etrafında yoğunlaşan su buharı sayesinde bulutlar oluşur Bunların içindeki su damlacıkları çok küçük olduklarından (001 ile 002 mm çapında) havada asılı kalırlar ve göğe yayılırlar Böylece gök bulutlarla kaplanır

Yukarıdaki çizimde okyanuslardaki köpüklenme ile oluşan su zerreciklerinin gökyüzüne fırlaması görülmektedir Bu, yağmurun oluşumundaki ilk aşamadır Bundan sonra oluşan bulutlardaki su damlacıkları havada asılı kalacak ve bunlar yoğunlaşarak yağmuru oluşturacaktır Bu aşamaların tümü ayetlerde eksiksiz olarak bildirilmektedir
3 EVRE: "nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün"
Tuz kristallerinin ve toz zerreciklerinin etrafında biraraya gelen su parçacıkları iyice yoğunlaşarak yağmur damlalarını oluştururlar Böylece havadan daha ağır bir konuma gelen damlalar buluttan ayrılarak yağmur biçiminde yere düşmeye başlarlar
Görüldüğü gibi yağmurun oluşumundaki her aşama, Kuran ayetlerinde bildirilmektedir Üstelik bu aşamalar doğru sıralama ile açıklanmıştır Dünyadaki birçok doğal olayda olduğu gibi, bunda da Allah en doğru açıklamayı yapmakta, üstelik bu açıklamayı keşfedilişinden asırlar önce Kuran'la insanlara duyurmaktadır
Yağmurun oluşumu ile ilgili olarak başka bir ayette şu bilgiler verilmektedir:
“Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra
aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır;
böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün
Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu
dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin
parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir

(Nur Suresi, 43)

Küçük bulut parçaları (cumulus bulutları) rüzgarlar tarafından bulundukları yerden itilir ve birleşirler, yani ayette geçen ifade ile " Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte"dir Bulut tipleri üzerinde araştırma yapan bilim adamları yağmurun oluşumu ile ilgili şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşmışlardır Yağmur bulutları belirli bir sistem ve aşamalar dahilinde oluşmakta ve şekillenmektedir Yağmur bulutlarından biri olan cumulonimbus türü bulutların oluşum aşamaları bilimsel olarak şöyledir:
1 AŞAMA, Sürülme: Bulutlar rüzgarlar tarafından bulundukları yerden itilirler yani sürülür
2 AŞAMA, Birleşme: Rüzgar tarafından itilen bu küçük boyuttaki bulutlar (cumulus) sürüklendikleri yerde birleşip yeni büyük bulutları oluşturur9 3 AŞAMA, Yığılma: Küçük bulutlar birleştikten sonra büyük bulutun içindeki yukarı doğru çekiş kuvveti artar Bulutun merkezindeki yukarı çekiş kuvveti kenarlardaki çekişten daha güçlüdür Bu yukarı çekişler bulutun gövdesinin dikey olarak büyümesine neden olur Böylece bulutlar yukarıya doğru genişleyerek üst üste yığılmış olur Bu, dikey olarak büyümüş bulutun gövdesinin atmosferin daha serin yerlerine doğru uzamasına sebep olur İşte bu noktada atmosferin serin bölgelerinde bulutta su ve dolu damlaları büyümeye başlar

Bu aşamaların sonucunda, su ve dolu damlaları -yukarı çekiş gücünün onları destekleyemeyeceği kadar- ağırlaştıkları zaman da bulutlardan yağmur, dolu vs şeklinde düşmeye başlarlar
Unutmamak gerekir ki meteorologlar bulut oluşumu, yapısı ve fonksiyonu ile ilgili detayları gelişmiş ekipmanlar (uçak, uydu, bilgisayar vs) kullanarak yakın zamanda öğrenmişlerdir Görülen odur ki, Allah bu ayetlerinde de bize 1400 sene öncesinde bilinmesi mümkün olmayan bir bilgi vermiştir

(A) Ayrı ayrı küçük bulut parçaları (cumulus bulutları) (B) Küçük bulutlar biraraya geldiğinde oluşan daha büyük bulutun içindeki yukarı çekilmeler artar, böylece bulutlar yukarıya doğru yığılır



Yukarıya doğru genişleyerek üst üste yığılan bulutlar dikey olarak büyüdükleri için atmosferin daha serin yerlerine doğru ulaşırlar Atmosferin serin bölgelerinde ise su ve dolu damlaları büyümeye başlar Ağırlaşan su damlaları buluttan yağmur, dolu vs şeklinde düşmeye başlar İşte bu bilimsel gerçek Nur Suresi'nin 43 ayetinde 14 asır önce: " sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp çıktığını görürsün" ifadesi ile Allah tarafından bildirilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla