Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Mevlanadan İbretlik Sözler
Hz Mevlanadan İbretlik Sözler
Akıllı kişi, sakın şeytanın hilesinden! Yoksulların, muhtaçların seslerini içeriye duy da hilebaz kişinin sesi, kulağını tutup çekmesin!
Yoksullar, tamahkar ve kötü huylu adamlarsa bile sen yine gönül sahibini onlar içinde ara!
Denizin dibinde inciler, taşlarla karışık halde bulunur Övülecek şeyler; kusurlar, ayıplar arasında bulunur
Ey nazik adam, ileri giden son gelenlerden ol Taze ve turfanda meyve, ağaca nazaran daha ileridedir, derecesi daha üstündür
Gerçi meyve ağaçtan sonra vücuda gelir, fakat hakikatte evvel odur, çünkü ağaçtan maksat odur
Kötüye yorma, vehimlenme; insanı hiçbir hastalığı yokken hasta eder
Kabul edilmesi farz olan peygamber hadisidir bu : Hasta değilken kendinizi hasta gösterirseniz gerçekten hastalanırsınız
Anlatılanı anlamaya, söyleneni dinlemeye liyakatin yoksa, söz söyleyenin söyleme kabiliyeti seni görür, anlar, yatar, uyur!
Arayan, aradığını bulsun diye yerde ne biterse ihtiyaç sahibi için biter
Nerede dert varsa deva-şifa oraya gider, nerede yoksulluk varsa nimet oraya varır
Müşkül neredeyse cevap ordadır, gemi neredeyse su ordadır
Suyu az ara, susuzluğu elde et de sular yukarıdan da coşsun, aşağıdan da fışkırsın!
Boğazcağızı nazik yavrucak doğmasaydı onu besleyecek süt nasıl olur da memeden akardı
Cevherleri gizli olan can ekinleri içinde kevser suyuyla dolu rahmet bulutları var Susuz kal, susa da Onları Rab leri sular lûtfu hitabı gelsin
İbret almayı, uyanmayı Allah tan dile; kitaptan, sözden, harften, duraktan değil!
Allah, Kaybettiğiniz şeylere eseflenmeyin, hatta kurt gelse de keçinizi yese bile buyurdu
O bela, daha büyük belaları defetmek, o ziyan daha şiddetli ziyanları menetmek içindir
Ey insan, cisim ve mal ziyanı, cana faydadır, canı vebalden kurtarır
Sende riyazatla, canla, başla müşteri ol Tenini riya-zata verdin mi canını kurtardın demektir
Sen istemezsin, sebep olamazsın ama burnun kanar, bir hayli de kan akar derken ateşin geçer, kurtulursun
Her meyvenin içi, kabuğundan yeğdir, iyidir Teni de kabuk; sevgiliyi iç bil!
İnsan, pek latif bir içe maliktir İnsansan bir an olsun onu ara!
Ölümü, bir Yusuf gören, canını feda eder; kurt olarak görense yolunu sapıtır!
Oğul, herkesin ölümü, kendi rengindendir Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk e nazaran güzel bir renktedir Zenci ye nazaran o da zencidir
Ey can, aklını başına devşir Ölümden korkup kaçarsın ya, doğrucası sen, kendinden korkmaktasın
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün: canın bir ağaca benzer   ölüm yaprağıdır
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de Hoş, nahoş  gönlüne gelen her şey, senden, senin varlığın-dan gelir
Kızgınlığın, cehennem ateşinin tohumudur Kendine gel de şu cehennemini söndür, çünkü o bir tuzaktır
Düşmanlığa kalkışacaksan düşmanlık edebileceğin birisiyle çarpış (savaş) ki onu esir edebilmek mümkün olsun
Babam, Allah ın rahmetini şöyle bil: O rahmet vehme bile sığmaz, yalnız eseri görünür!
Bir şeyin hem nefyedilmesi caizdir, hem ispat edilmesi Çünkü zahiri görünüş aykırıdır Nispet de iki türlü olabilir
Allah ın O taşları attığın zaman yok mu Onları sen atmadın ki  Allah attı demesinde hem nefiy vardır, hem ispat: ve ikisi de yerindedir
Onları sen attın, çünkü taşlar senin elindeydi, fakat sen atmadın, çünkü o atış gücünü Allah ızhar etti
İnsanoğlunun kuvvetinin bir haddi-hududu vardır Bir avuç toz-toprak nasıl olur da bir orduyu bozar, kırıp geçirir
Avuç senin avucundur ama atış bizden Bu iki nispetin nefyi de yerindedir, ispatı da

Gönül, sana da vefa etmez, seni de terk edip gider O senden vazgeçmeden sen ondan vazgeçmeye çalış!
Alemde bütün anlayışlar, durup dinlenmezler  meydanda koşup gelme zamanıdır; oturup zevkle içkiye dalma zamanı değil !
Gam ye de, gam artıranların, seni derde sokanların ekmeğini yeme çünkü akıllı adam gam yer, çocuksa şeker !
Neşe şekeri, gam bahçesinin meyvesidir Bu ferah yaradır; o gam, merhem
Gam gördün mü aşkla kucakla   Şam a Rübve tepe-sinden bak !
Akıllı adam, şarabı üzümde görür   âşık varı yokta bulur
Oğul, her şüphe yakine susamıştır Şüphe arttıkça yakine ulaşmak için daha ziyade çırpınır, kol-kanat açar, uçmaya çalışır
İlim mertebesine ulaştı mı, kanadı ayak kesilir, gayrı uçmaya ihtiyacı kalmaz
Çünkü bilgisi yakin kokusunu almaya başlamıştır Bu sınanmış yolda ilim, yakından aşağıdır, şüphe yukarı
Bil ki, ilim yakini arar Yakin de apaçık görüşü  Tekâsür Süresi nde Kellâ lev ta lemüne den sonrasını oku da bunu ara, bul, anla !
Ey bilgi sahibi! Bilgi insanı görüşe götürür Dünyadakiler yakin sahibi olsalardı cehennemi gözleriyle görürlerdi
Görüş, şüphe yok ki, yakinden doğar; nitekim hayal de zandan doğmaktadır
O sürede bu anlatılmıştır, İlm-e l Yakin olur, bak da gör
Allah ın rahmeti, kahrından ileridir, kahrından fazladır ve ezelidir Bu yüzden de bir kimseyi belalara uğratması, rahmetindendir
Varlık sermayesi elde edilsin diye rahmeti kahrından ileridir, üstündür
Etle deri lezzetsiz meydana gelmez fakat onlar meydana gelmedikçe sevgilinin aşkı, onları nasıl eritebilir
İşte bu takdir neticesi olarak sen de kahırlara uğrarsan eseflenme  bu kahırlar yüzünden elindeki sermayeyi sevgiliye bağışlarsın
Sonra bunun özrü olarak tekrar lûtfeder, yıkanıp, arındın, dereden atladın, artık o mihnetler, cefalar geçti der
  Ezeli gaye, senin teslim olmandır Ey müslüman, teslim olmayı araman, dilemen gerek!
Kötü ve hayırsız adam, lengersiz gemidir; ne demir atmıştır, ne bir yere bağlıdır; deli rüzgarlardan kurtulamaz ki
Akıllıya huzur ve emniyet veren akıl lengeridir   akıllılardan bir lenger dilen!
İnsan, o cömertlik denizinin inci hazinesinden akıl, fikir kazanırsa,
Bunların yardımıyla gönlü marifetler elde eder, gönül-lükten çıkar, yücelir  gözleri de nurlanır
Çünkü nur, gönülden doğar da bu göze vurur Gönül olmasa gözün hiçbir şey göremez
Gönül ,akıl nurlarıyla nurlanırsa o nurlardan göze de bir pay verir
Bil ki gökten inen mübarek su, gönüllere gelen vahiydir, dillere gelen doğru sözlülüktür
Biz de tay gibi ırmaktan su içelim de bizi kınayan vesveseciye bakmayalım, aldırış etmeyelim
Peygamberlerin izini izliyorsan yola düş, halkın bütün kınamalarını hava say!
Yol aşan, menzil alan yol eleri ne vakit köpeklerin havlamasına kulak astılar
  bil ki kin, sapıklığın, kafirliğin temelidir!
Kötülükte bulundun mu kork, emin olma, çünkü yaptığın kötülük bir tohumdur, Allah, onu mutlaka bitirir!
Dünyadan geçen kişilerde yok olmamışlar, fakat Allah sıfatlarına bürünmüşlerdir
Onların sıfatları, Hak sıfatlarına karşı, güneşin karşısındaki yıldızlara dönmüştür
A inatçı! Kur an dan buna delil istiyorsan oku: Onların hepsi huzurumuzdadır
Haklarında Huzurumuzdadır denenler yok olamaz-lar, iyi dikkat et de ruhların bekasını iyice anlayasın!
Beka dan mahcup olan ruh azaptadır, Hakk a vasıl olan ruhsa beka aleminde hicaplardan kurtulmuş bir haldedir
İşte bu hayvani duygu kandilinden ne murat edilmişse, bu kandilin gerçeği neyse sana söyledim  kendine gel de sakın bu hayvani duyguyla ruh arasında bir birlik tasavvur etme!
Çabuk, ruhunu, yolcuların kutlu ruhlarına ulaştır!
Aklın varsa başka bir akılla dost ol, görüş danış!
İki akılla birçok belalardan kurtulur, ayağını göklerin ta yücesine korsun!
Şu halde bu alemin direği gafletten ibarettir  devlet nedir Dev (yani koş) kelimesiyle, let (yani dayak) kelime-sinden meydana gelme bir kelime!
Önce koş  koş da sonunda dayak ye! Bu yıkık yerde devlet sahibine eşekçesine ölümden başka hiçbir şey yok!
Sen bir işe el atar, o işe iyice sarılırsın  o işteki ayıp ve noksan o anda sana örtülüdür
|