Yalnız Mesajı Göster

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Tarık Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Tarık Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )



15- Onlar bir tuzak kuruyorlar
16- Ben de bir tuzak kuruyorum
17- Sen kâfirlere mühlet ver Onlara biraz zaman tanı
Onlar bel kemiği ile göğüs kemiği arasından fışkırıp gelen sudan yaratılmış yaratıklardır Güçleri, kuvvetleri, kudretleri, iradeleri, bilgileri ve doğru bir isti-kametleri yoktur Onlara uzun yolculuklarında yol gösteren işlerini idare eden kudret elidir Onlar gönüllerin açılacağı bir dönüşe tekrar dirilişe doğru akıp gidiyorlar Orada ne bir güçleri ne de yardımcıları olacaktır İşte tuzak kuranlar bu yaratıklardır Ben ise her şeyi yoktan var eden yolunu gösteren, koruyup göz-eten, yönlendiren, tekrar yaratan sınayan, kudret sahibi, her şeye egemen olan göğü ve yıldızı yaratan, fışkıran suyu ve konuşan insanı yaratan, yağmur yağdıran, yaratıkların sahibi yeri göğü yaratan Allah'ım ben İşte bende bir tuzak kuruyorum
İşte bu da bir tuzak, o da bir tuzaktır Ve İşte savaş meydan Aslında bu savaş gerçek yönü ile tek taraflıdır, ama burada sırf hafife alma ve aşağılama amacı ile iki taraf şeklinde "Sen o kafirlere mühlet ver, onlara az bir mühlet ver" Acele etme Savaşın sonucu için sabırsızlanma Artık sen savaşın karakterini, özelliklerini ve gerçek mahiyetini görmüş bulunuyorsun Çünkü onlara mühlet verilmesinin az bir zaman tanınmasının ardında bir hikmet gizlidir Bu tanınan zaman dünya hayatının ömrünü kuşatsa da azdır Sonsuz ve ebedi olan ömrün yanında dünya hayatının ömrü nedir ki?
İfade biçiminde yüce Allah'ın Hz Peygambere nasıl yumuşak bir emir verdiğini görebiliyoruz "Sen o kafirlere mühlet ver, onlara az bir mühlet ver" Sanki burada emir sahibi, izin sahibi Hz Peygambermiş gibi Sanki onlara zaman tanınmasına O izin veriyor Ya da onlara süre tanınması O'nun onayına bağlı Halbuki bunların hiçbiri Hz Peygamberin elinde değildir Bu sadece bu ortamda Hz Peygamberin gönlüne rahmet meltemleri gönderen sevginin, ülfetin bir ifadesidir Bu öyle bir ülfettir ki O'nun gönül arzusu ile Rabbinin iradesini bütünleştirmektedir Bir yetkisi varmış gibi O'nu bu eyleme ortak yapmaktadır Onunla ilahi saha arasındaki farkları ve engelleri ortadan kaldırmaktadır Aslında herşeyi idare edip hükme bağlayan ilahi iradedir Sanki Rabbi O'na şöyle buyurmaktadır: Sen onlar hakkında dilediğini yapabilirsin Fakat onlara mühlet ver, az bir zaman tanı Bu şefkatle dolu sevgi ve lütuflarla dolu ülfetin sonucudur Sıkıntılara, zorluklara, yorgunluklara ve tuzaklara dokunmakta, onların hepsini silip götürmekte ve eritmektedir Geride sadece şefkat ve sevgiyi bırakmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla