11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mü'min Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )
Fizilal-il Kuran Tefsiri - Mü'min Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )
1- Hâ Mim
2- Bu kitabın indirilmesi, güçlü ve her şeyi en iyi bilen Allah katındandır
3- O günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, cezası şiddetli, lütfu bol olandır O'ndan başka ilah yoktur Dönüş O'nadır
Bu sure, "Ha-Mim" harfleriyle başlayan yedi surenin ilkidir Bu yedi surenin birinde "Ha-Mim"den sonra üç harf daha yer almaktadır: "Ayn-Sin-Kaf" Surelerin başlarında yer alan bu tek tek harfler hakkında daha önce açıklamalar yapmış ve bunların Kur'an'ın kendisinden oluştuğu ana malzemeye işaret niteliğinde olduğunu belirtmiştik Yani bu harfler o günkü arapların bilinen ve elleri altında bulunan malzemeler olmalarına ve dillerinin konuşma yazma harflerini oluşturmalarına rağmen bunlardan oluşan Kur'an'ın bir mucize olduğuna dikkat çekmektedirler
Bu harflerin ardından Kitab'ın indirilmesine işaret edilmektedir Kitabın indirilmesi, Mekke'de inen surelerde özellikle ele alınan ve inanç sisteminin kurulmasında yer yer tekrar edilen temel gerçeklerden biridir
"Bu kitabın indirilmesi, güçlü ve her şeyi en iyi bilen Allah katındandır "
Bu kısa bir işaretten ibarettir Sure bundan hemen sonra Kur'an-ı Kerim'i indiren yüce Allah'ın bazı sıfatlarını bildirmeye geçiyor Bunlar surenin içeriği ve konuları ile çok yakından ilgileri olan bir demet ilahi sıfatlardır
"Bu kitabın indirilmesi, güçlü ve her şeyi en iyi bilen Allah katındandır " "O günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, cezası şiddetli, lütfu bol olandır O'ndan başka ilah yoktur Dönüş O'nadır "
Üstünlük, ilim, günahı bağışlama, tevbeyi kabul etme, azabın şiddeti, lütuf, ikram, ilahlığın birliği, dönülecek ve varılacak yerin birliği    
Surenin bütün konuları girişte yer alan bu olgularla yakından ilgilidir Bu olgular, düzenli nağmeler ve güçlü ritimler halinde sergilenen dokunuşlarla ortaya konmuştur Bu da istikrarı, sağlamlığı ve köklülüğü çağrıştırmaktadır
Yüce Allah kendisini kullarına tanıtırken onların hayatlarında ve varlıklarında etkili olan sıfatlarla tanıtıyor Bu sıfatlarla onların duygularına ve kalplerine dokunuyor Umutlarını ve arzularını kamçılıyor Korkularını ve ürperişlerini harekete geçiriyor Onların kendi avucu içinde olduklarını, takdirinden kaçamayacaklarını kavratıyor İşte yüce Allah'ın bu sıfatlarından bazıları:
"Aziz": Güç ve kudret sahibi olan, galip gelen, mağlup edilmeyen Her şeyi evirip-çeviren Kimsenin karşı çıkamayacağı ve kimsenin hükmünü bozamayacağı zat
"Alîm": Varlığı bilgisi ve maharetiyle yöneten Hiçbir şeyin kendisinden gizli olmadığı ve hiçbir şeyin ilmi dışında kalmadığı zat
"Günahı bağışlayan": Kullarının bağışlanmayı hak ettiklerini bildiği için onların günahlarını bağışlayan zat
"Tevbeyi kabul eden": Emrine karşı gelenlerin tevbelerini kabul eden, onları himayesi altına alan , aracısız olarak onlara kapısını açan zat
"Cezası çetin olan": Büyüklük taslayanların yıkılışını hazırlayan, tevbe etmeyen ve bağışlanma dilemeyen inatçıları cezalandıran zat
"Lütuf sahibi": Nimetlerini ikram eden, iyilikleri kat kat artıran ve hesapsız olarak bağışta bulunan zat
"Ondan başka ilah yoktur": İlahlık yalnız O'nun özelliğidir Bu konuda hiçbir ortağı olmadığı gibi hiçbir benzeri de yoktur
"Dönüş O'nadır": O'na hesap vermekten kaçış, O'nunla karşılaşmaktan kurtuluş yoktur Sığınak ve dayanak ancak O'dur
İşte bu şekilde yüce Allah'ın kulları ile olan ilgisi ve kullarının da onunla ilişkisi netlik kazanmaktadır Bu olgu insanların duygularında, düşüncelerinde ve kavrayışlarında açıklık kazanmaktadır Böylece insanlar uyanıklık ve duyarlılık içinde, O'nu hoşnud eden ve öfkelendiren şeylerin bilincinde olarak O'na karşı nasıl hareket edeceklerini öğrenmektedirler
Efsanevi inanç sistemlerine bağlı olan insanlar ilahlarına karşı bir şaşkınlık içindeydiler Onlar hakkında sağlıklı-kesin bir şey bilmiyorlardı Nelerin onları öfkelendirdiğini ve nelerin de onları hoşnud ettiğini net olarak ortaya koyamıyorlardı İlahlarını arzu ve istekleri değişen, yönelişleri gizemli olan, aşırı tepkisél duygusal hareket eden varlıklar olarak düşünüyorlardı Bu nedenle onlara karşı sürekli bir tedirginlik ve endişe içinde yaşıyorlardı Efsunlarla, muskalarla, adaklarla ve kurbanlarla onların gönüllerini almaya, hoşnudluklarını elde etmeye çalışıyorlardı Yine de onların öfkelendiklerini ve hoşnud olduklarını bilemedikleri için kaygıya düşüyorlar ve tahminleriyle bu konuda kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlardı
Derken islam çıkageldi Bütün açıklığı ve yalınlığı ile birlikte İnsanları gerçek ilahlarına ulaştırdı O'nun sıfatlarını, özelliklerini kendilerine öğretti O'nun iradesini ve dilemesini kavrattı onlara Ona nasıl yaklaşacaklarını, rahmetini nasıl ümit edebileceklerini, azabından nasıl korkacaklarını bildirdi Dosdoğru, tertemiz ve apaçık bir yolla bu gerçekleri onlara öğretti
|
|
|